Güncelleme Tarihi:
YEŞİLLER’li Wuppertal Anakent Belediye Başkanı Uwe Schneidewind, Baerbock’a dönük suçlamaların partiye büyük ölçüde zarar vermeye başladığını söyledi. “Bu durum hiç de hoş değil” diyen Schneidewind, parti daha fazla yara almadan sorunun ortak akılla çözülmesini istedi. Yeşiller’li politikacı doğrudan olmasa da dolaylı olarak Annalena Baerbock’un başbakan adaylığını bırakmasını önerdi. Yeşiller’in basın organı olarak bilinen sol eğilimi günlük gazetelerden ‘Die Tageszeitung’ (taz), partiye daha fazla zarar vermemek için Annalena Baerbock’un başbakan adaylığını bırakmasının kaçınılmaz olduğuna yer verdi. Gazetenin ‘Bitti Annelana!’, ‘Bitti Baerbock!’ başlıklı yorumunda, “Eğer havayı kurtarmak isterse, Baerbock hiç vakit kaybetmeden başbakan adaylığını partinin Eş Başkanı Robert Habeck’e bırakması şart” denildi. Gazete, aksi halde Yeşiller’in 2017’deki genel seçimlerde olduğu gibi yüzde 9 civarında oy alacağını yazdı.
KADIN OLDUĞU İÇİN Mİ?
Kendisi de intihal suçlamalarına hedef olan SPD’li Federal Aile, Yaşlılar, Kadınlar ve Gençlik eski Bakanı Franziska Giffey, sırf kadın olduğu için Annalena Baerbock’un bu kadar üzerine gidildiğini söyledi. İntihal suçlamarı üzerine bakanlıktan istifa eden, ancak 26 Eylül’de yapılacak genel genel seçimlere paralel olarak gerçekleşecek Berlin Eyalet Parlamentosu seçimlerinde SPD’den Eyalet Başbakanı adayı olan Giffey, erkek olsaydı Baerbock’un bu denli suçlama ve baskılara hedef olmayacağını açıkladı. Yeşiller’li bazı politikacılar da Giffey’e destek verdi ve kadın olduğu için Baerbock’un ayrımcılığa uğradığını savundular. CDU Hamburg Eyalet Teşkilatı Başkanı Christoph Ploss ise cinsiyeti yüzünden Baerbock’un suçlandığı şeklindeki iddiaların yanlış olduğunu söyledi. Ploss, “Yeşiller bu olayda da tam bir çifte standart uyguluyor. Geçen yıllarda Başbakan Angela Merkel çeşitli kesimler tarafından acımasızca eleştirilirken Yeşiller sesini hiç çıkarmadı” dedi.