Adayda uzlaşıldı ama sancılar bitmedi

Güncelleme Tarihi:

Adayda uzlaşıldı ama sancılar bitmedi
Oluşturulma Tarihi: Kasım 23, 2024 10:45

Sosyal Demokrat Parti (SPD), Almanya’nın en köklü partisidir. 1869’da Sosyal Demokrat İşçi Partisi olarak kurulmuş ve 1863 yılında kurulan Genel Alman İşçi Derneği ile 1875 yılında birleşerek Almanya Sosyalist İşçi Partisi adını almıştır. Ve 1890 yılında da Sosyal Demokrat Parti (SPD) adını.

Haberin Devamı

Adayda uzlaşıldı ama sancılar bitmedi

Nazi döneminde yasaklanan SPD, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra yeniden kuruldu.

Ve 23 Mayıs 1949’da anayasanın kabulüyle resmen kurulan Almanya Federal Cumhuriyeti’nde 1969-1982, 1998-2005, 2021-2024 yıllarında iktidarın büyük ortağı ve 2005-2009, 2013-2021 yıllarında da iktidar ortağı oldu.
*
26 Eylül 2021’de yapılan genel seçimden ‘en güçlü parti’ olarak çıkan SPD, Yeşiller ve Hür Demokrat Parti (FDP) ile Almanya’nın tarihinde bir ilki gerçekleştirdi ve Olaf Scholz başbakanlığında ‘ilk üçlü koalisyon hükümetini’ kurdu.
Dünyayı kasıp kavuran Covid-19 belası yetmiyormuş gibi, Scholz hükümeti 8 Aralık 2021’de göreve başladıktan kısa bir süre sonra, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, komşu ülke Ukrayna’ya savaş açtı.
Beklenmedik bu savaş, diğer ülkeler gibi Almanya’yı da zora soktu.
Tabii buna paralel olarak, bazı alanlarda ciddi görüş ayrılığı yaşanan Scholz hükümetinde sancılar da arttı.
Ve küçük ortak FDP’nin koalisyonu terk etmesi, daha doğrusu ‘kovulması’ nedeniyle 6 Kasım 2024’te ‘üçlü koalisyon” sona erdi.
Bunun üzerine erken seçim gündeme geldi.

Haberin Devamı

SCHOLZ’A GÜVEN DİBE VURDU
Daha ortada erken seçim yokken, SPD’li Şansölye Olaf Scholz, 2025 yılında yapılacak genel seçimde yeniden başbakan adayı olacağını ilan etti.
Ama son bir yılı aşkın süreden beri yapılagelmekte olan kamuoyu yoklamalarına göre, SPD’nin oy oranı sistematik olarak düştüğü ve Şansölye Scholz’a güven dibe vurduğu için, partinin tabanından isyan sesleri yükseldi.
Scholz’un yerine aynı kamuoyu yoklamalarına göre ‘Almanya’nın en sevilen politikacısı’ konumundaki Federal Savunma Bakanı Boris Pistorius’un başbakan adayı gösterilmesi için SPD yönetimine baskılar arttı.
Ancak SPD yönetimi, tabandan gelen tepkilere rağmen, Olaf Scholz’un aday gösterilmesinde ısrar etti.
Partisine ‘zarar vermemek’ için Boris Pistorius, ‘oyun bozanlık’ etmedi ve ‘gönüllü olarak (!)’ başbakan adayı olmayacağını ilan etti.

Haberin Devamı

*
Aslında bu yalnız SPD’ye özgü bir olgu değildir.
Biz buna daha önceki yıllarda Almanya’da en uzun süre iktidarda kalan şu andaki ana muhalefet Hıristiyan Demokrat/Hıristiyan Sosyal Birlik Partileri’nde (CDU/CSU) de tanık olduk.
1980 yılındaki genel seçim öncesi CDU, Aşağı Saksonya Eyalet Başbakanı Ernst Albrecht’i başbakan adayı göstermek istedi.
‘Kardeş Parti’ CSU Genel Başkanı ve Bavyera Eyalet Başbakanı Franz Josef Strauss, “Ben başbakan adayı olacağım” diye tutturdu.
Ve Strauss’un dediği oldu.
5 Ekim 1980 tarihinde yapılan genel seçimden CDU/CSU yüzde 44.5’le ‘en güçlü parti’ olarak çıktığı halde, SPD ile FDP ortaklığı sürdürdü.
Strauss da Münih’teki Bavyera Eyalet Başbakanlığı koltuğunda kaldı.
22 Eylül 2002’de yapılan genel seçim öncesi de, ‘kardeş partiler’ CDU ile CSU arasında başbakan adayı sancısı yaşandı.
CDU, Genel Başkan Angela Merkel’i başbakan adayı göstermek isterken, CSU lideri ve Bavyera Eyalet Başbakanı Edmund Stoiber, “Ben de varım” dedi.
“Kardeş kavgası” yaşanmasını istemeyen Angela Merkel, Stoiber ailesini Wolfratshausen beldesindeki evlerinde ziyaret ederek, kahvaltıda Edmund Stoiber’e “Adayımız sensin” müjdesini verdi.
Ama seçimi 12 bine yakın oyla CDU/CSU kaybetti ve SPD’li Şansölye Gerhard Schröder koktuğunu korudu.
Edmund Stoiber de Bavyera Eyalet Başbakanı olarak görevine devam etti.

Haberin Devamı

‘BEN DE ADAYIM’
26 Eylül 2021’de yapılan genel seçim öncesi de benzer bir gelişme yaşandı.
CDU’nun Armin Laschet’i başbakan adayı göstereceğini açıklaması üzerine, seçimden aylar önce “Benim yerim Bavyera’dır” diyen CSU Genel Başkanı ve Bavyera Eyalet Başbakanı Markus Söder, “Ben de adayım” diye tutturdu.
Ancak CDU’nun karşı çıkması üzerine “CDU/CSU’nun başbakan adayı Armin Laschet’tir” demek zorunda kaldı.
Evet...
Laschet’in aday gösterilmesini onayladığı halde, Söder seçim kampanyasında gereken desteği vermedi.
Hatta zaman zaman ‘sataşmalarda’ bulunarak, Laschet’e “köstek” bile oldu.
Nitekim seçimden SPD yüzde 25.7’yle ‘en güçlü parti’ olarak çıktı ve Olaf Scholz, başbakanlık koltuğuna oturdu.
Evet...
Gelecek yıl erken seçim öncesi SPD başbakan adayını belirledi...
SPD yönetimi, “Olaf Scholz, Almanya’nın Başbakanı’dır. Olaf Scholz, Almanya’nın Başbakanı olarak kalacaktır” dedi.
Ama partide sancılar bitmedi...

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!