Adalet Bakanlarının adaletsizliği!
Güncelleme Tarihi:
Almanya’da ‘Filistinle Dayanışma’ gösterilerine tepkiler artarken, sadece aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) partisinin politikacıları değil, köklü partili politikacılar ile bazı bakanların açıklamaları gerçekten beni şaşırttı.
Aynı zamanda, yerel makamların Alman vatandaşlığına geçme başvurularını incelerken özen göstermeleri gerektiğini ve şüpheli durumlarda detaylı bir şekilde soruşturulup bir yargıç tarafından Yahudi düşmanlığına dönük bir tutum ve davranış sergiledikleri saptananlara Alman pasaportu verilmeyeceğini söyledi.
Bakan Buschmann, Almanya’da Yahudi düşmanlığına yer olmadığını vurgularken, bunu körükleyenlere, kin ve nefret saçanlara kesinlikle göz yummayacaklarını da söyledi.
“Almanya’da Yahudiler bir daha asla terör kurbanı olamaz. Kim buna saygı göstermezse sonuçlarına da katlanır. Burada kalmalarına izin vermeyiz” dedi.
YASAKLANMASINI İSTEDİ
Evet...
Bunu söyleyen Almanya’nın şu andaki Adalet Bakanı Buschmann.
Almanya’nın eski Başbakanları Helmut Kohl ve daha sonraki yıllarda Angela Merkel döneminde yıllarca Federal Adalet Bakanı olarak görev yapan FDP’li Sabine Leutheusser-Schnarrenberger de günler sonra topa girdi ve Alman Anayasası’na göre yalnız Alman vatandaşlarının izin almadan gösteri yapma, toplanma hakkına sahip olduklarını belirterek, Almanya’da yabancıların gösteri yapmalarına izin verilmemesini gündeme getirdi.
Yani bir yerde, yıllardır bu ülkede yaşayan ve Alman vatandaşı olmayan ‘yabancıların’ gösteri yapmalarının yasaklanmasını önerdi.
ŞAŞIRMAMAK MÜMKÜN DEĞİL
Evet...
Bunu söyleyen aşırı sağcı popülistler değil.
Bunu söyleyen ‘sıradan’ bir Alman vatandaşı değil.
Bunları söyleyenler Almanya’da demokratik hukuk devletini, demokrasiyi, eşitliği, özgürlüğü savunan Almanya’nın eski ve şu andaki bakanlarıdır.
İşte bunu anlamak da bunları onların ağzından duyunca şaşırmamak da mümkün değildir.
Bu apaçık adalet bakanlarının adaletsizliğidir.