Güncelleme Tarihi:
İngiltere’nin Brighton şehrinde dün Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) geleceğinin tartışıldığı Avrupa Konseyi toplantısına katılan Ergin, bugün başkent Londra’da Avrupalı Türk Demokratlar Birliği’nin (UETD) onuruna verdiği akşam yemeğine katıldı.
Türkiye’nin Londra Büyükelçisi Ünal Çeviköz ile Başkonsolos Ahmet Demirok’un da katıldığı yemekte konuşan Ergin, Türkiye’de son yıllarda yaşanan gelişmelere değinerek, "Türkiye son 10 yılda hem ekonomik anlamda, hem siyasi anlamda ciddi adımlar attı, önemli mesafeler katetti" dedi.
Siyasi istikrarın Türkiye’nin katettiği mesafedeki önemini vurgulayan Ergin, "Türk siyaseti geçmişte, muhtıralarla, darbelerle maalesef hep kesintilere uğramıştır. Yaklaşık 50 yıl üzerinde hüküm süren bu müdahaleci anlayış, Türkiye’nin rekabet etmesini, dünyadaki yarışta önemli mesafe katetmesini önleyen bir süreçtir ve Türkiye beraber yola çıktığı birçok ülkenin çok gerisine düşmüştür" diye konuştu.
Ergin, Türkiye’nin dünyadaki acımasız rekabet içerisinde kendine daha güçlü bir yer edinebilmesi için demokrasisini daha da kurumsal ve sürdürülebilir hale getirmesi gerektiğini belirtti. Adalet Bakanı Ergin, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Geçtiğimiz 10 yıl içerisinde bu noktada da önemli adımlar atılmıştır. Türk siyasetinin kurumsal hale gelmesi ve sürdürülebilir kılınması noktasında önemli anayasa değişiklikleri, yasal düzenlemeler ve tarihimizle yüzleşme ve hesaplaşma süreci yaşandı, yaşanmaya devam ediyor. Dünya üzerinde bir yarış var ve bu yarışta ülkemiz 74 milyon nüfusu ile genç, dinamik yapısı ile çok önemli noktalara gelebilecek bir potansiyele sahip olmasına rağmen maalesef yıllar itibariyle ayağına bir takım prangalar vurulmuştu. Bu prangalar, ifade özgürlüğünün önündeki engellerdir, demokrasisinin askıya alınarak o yarışta geride bırakılmasıdır. Bugün itibariyle bu engeller önemli ölçüde aşılmış görünüyor. Ancak tekraren benzer kesintilerin olmaması, o karanlık günlerin tekrar gelmemesi açısından bugün demokrasimizi tahkim etmenin, güçlendirmenin ve asla bir daha gerisin geriye döndürülemeyecek hale getirmenin mücadelesinin verildiği bir zemindeyiz."
Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru hakkı
Ergin, Türkiye’nin AİHM’de en çok ihlal alan ülke, ayrıca Türkiye’nin AİHM’e en çok şikayet edilen ikinci ülke olduğunu kaydetti.
Anayasa Mahkemesi’ne getirilen bireysel başvuru hakkını anımsatan Sadullah Ergin, "Bu yılın 23 Eylül tarihinden itibaren, her Türk vatandaşı Türkiye’de Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne dayalı bir hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle AİHM’e yapacağı başvuruları öncelikle Türk Anayasa Mahkemesi’ne yapmak durumundadır. Bu bize şunu sağlayacak, Türkiye’den Strasbourg mahkemelerine dava açmak, dava takip etmek çok zahmetli, masraflı bir yoldur. Ama Türkiye içerisinde böyle bir şikayet ihtiyacı duyan vatandaşımızın, kendi ülkesinde bir adım ötesinde bir mahkemeye başvurabilme imkanının sağlanmış olması, vatandaşlarımız açısından önemli bir güvence oluşturacaktır" diye konuştu.
AİHM ile geliştirilen yeni bir inisiyatif daha olduğunu kaydeden Ergin, AİHM önünde şimdiye kadar Türkiye’den yapılmış 15 bin kadar dosya beklediğini ifade etti.
Ergin, bunların sayı itibariyle en fazlasının Türkiye’deki uzun yargılamalardan kaynaklı şikayetlerden olduğunu kaydederek, "Bugün AİHM kendisi de uzun yargılamalardan şikayetçidir. Ama biz bu sorun için önemli birkaç adım attık. Öncelikle, Türkiye’de uzun yargılamaların kaynağı, ilk derece mahkemelerinden çok yüksek mahkemelerdeki bekleme süreleridir. Türkiye’de artık davalar iki sene sonra, stoklar eriyip bittiğinde, temyiz süreci dahil 12 ayda karara bağlanacak" ifadelerini kullandı.
Bakan Ergin, dolayısıyla bundan sonra Türkiye’den, AİHM’e uzun yargılamalardan dolayı şikayet gitmeyeceğini vurgulayarak, bu arada yapılacak şikayetlerin ise 23 Eylül’den itibaren Türk Anayasa Mahkemesi’ne yapılacağını ifade etti. Mevcut şikayetler için ise ayrı bir tedbir öngörüldüğünü belirten Ergin, şunları kaydetti:
"AİHM’e bir teklifte bulunduk. ’Şu anda bizde bulunan 3 bine yakın uzun yargılama şikayetinden olan dosyalar için Türkiye’de bir iç hukuk yolu oluşturalım, biz vatandaşımızla kendi ülkemizde barışalım, uzlaşalım, bu davalara siz bakmayın’ dedik. Mahkeme bu teklifimizi kabul etti, 20 Mart 2012’de bir karar aldı ve Türkiye’ye pilot dosya teklif etti. ’Bu pilot davayı çözümleyin, etkin bir iç hukuk yolu olduğuna karar verirsek, 3 bin dosyayı yargılamayacağız, askıya alıyoruz, bunları Türkiye’de kendi içinizde halledin’ kararı verdi, bir ay önce. Bunun yasasını hazırladık, ilk Bakanlar Kurulunda görüşeceğiz ve AİHM nezdindeki 3 bin civarında bekleyen dosyamız görüşülmeyecek ve Türkiye’de oluşturacağımız iç hukuk yolunda bu ihtilafı vatandaşımızla karşı karşıya oturup çözme yolunu deneyeceğiz."
Akşam yemeğine katılanların sorularını da yanıtlayan Bakan Ergin, Avrupa Konseyi üyesi ülkelerde "AİHM, kendisine çizilen sınıra sığmıyor, aşmaya çalışıyor" algısının oluştuğunu kaydederek, "Dolayısıyla bu sabah yayımlanan deklarasyonla beraber AİHM’in görev alanı tekrar hatırlatıldı. AİHM’in varoluş amacına uygun dosyalara ve ihtilaflara bakmasının altı çizildi" dedi.