Güncelleme Tarihi:
ALMAN futbolu 1996 yılında gelen Avrupa Şampiyonluğu'ndan sonra ciddi kriz yaşadı. Uzun süre uluslararası arenada hem kulüpler hem de milli takım seviyesinde ciddi bir başarı elde edilemedi. Ayrıca yıldız oyuncular da çıkmadı. Krizi atlatmak için çareler arayan Alman Futbol Federasyonu (DFB), 2000'li ikinci çeyreğinde bir dizi reform kararı aldı. Federasyon, milli takıma yıldız futbolcular yetiştirmeyi hedefledi. Bunun için de önce Bundesliga A , ardından da Bundesliga B Gençler ligi kurdu. Başarılı gençleri belli adreslerde toplamaya zorladı.
YILDIZLAR PEŞ PEŞE
Kurulan iki lig nedeniyle amatör takımlar zorluk yaşadı ve yaşıyor. Ancak alınan kararlar ve kararlı uygulama sayesinde hedeflenen elit futbolcular da mantar gibi çıkmaya başladı. Mesut Özil, Toni Kross, Manuel Neuer, Marco Reus, Mario Götze, Thomas Müller, Hakan Çalhanoğlu, İlkay, Ömer, Nuri, Bellarabi, Höwedes, Sami Khedira ve Emre Can gibi yıldız oyuncalar futbol dünyasına kazanıldı. DFB'nin elit futbolcu yetiştirme projesi sayesinde hem Bundesliga'nın kalitesi arttı, hem de Alman milli takımı 24 yıl sonra özlediği dünya şampiyonluğunu elde etti. Alman ligi dünyanın en çok seyirci çeken ligi oldu. Kulüpler büyük maddi kazanç elde etti. Futbolcu ihracatına başlandı. Alman futbolcular Avrupa'nın en büyük kulüplerinin ilgisini çekmeye başladı. Futbolun beşiği İngiltere gözünü Bundesliga yıldızlarına çevirdi.
İNGİLİZLER DAHA BÜYÜK BÜTÇEYE SAHİP
Bundesliga'dan bu sezon İngiliz kulübüne giden futbolcu sayısında da patlama oldu. Ada takımları büyük paralar ödeyerek Bundesliga'dan tam 13 futbolcu transfer etti. İngiliz kulüpleri bu transferler için Almanya'dan satın aldıkları futbolcular ödedikleri miktar ise tam 207 milyon Euro. Baba, De Bruyne, Son, Schweinsteiger, Firmino, Wimmer, Joselu, Wollscheid, Okazaki, Behrami, Polter, Fuchs ve Prödl Almanya'dan İngiliz kulüplerine gittiler. Bu futbolcuların performansı Bundesliga'yı iyi bir pazar haline getirdi. Bundesliga kulüpleri bütçeleri ve transfere ayırdıkları pay da İngiliz kulüpleriyle kıyaslandığında çok küçük kalıyor. Bu nedenle iki ülke takımlarının futbolcu alımında rekabet etmesi de güç. Rakamlar da bunu ortaya koyuyor. Bu sezon için bir karşılaştırma yapılacaksa Ada takımları transfer için toplam bir milyar 200 Milyon Euro harcarken, Bundesliga takımlarının harcadığı para ise 412 milyon Euro.
TAKIMLAR TAKİBE ALDI
Hal böyleyken İngilitere'nin büyük kulüpleri de Bundesliga yıldızlarını takibe aldı. Dortmund'dan Reus, Leverkusen'den Hakan Çalhanoğlu ve Bellarabi, B. Münih'ten Lewandowski ve Müller, Schalke'den Wöwedes ve Sane, Werder Bremen'den Ujah ve Vestergaard, M'gladbach'dan Xhaka ile Wolfsburg'dan Bas Dost ve Rodriguez Ada takımlarının hedefindeki bazı futbolcular. Manchester United Rodriguez, Müller, Lewandowski ve Hakan Çalhanoğlu'nu, Arsenal Sane ve Höwedes'i, Stoke City Ujah'ı, Liverpool Lewandowski ve Horn'u, Manchester City Xhaka'yı ve New Castel da Bas Dost'u almak için planlar yapıyor. Yıldızlar da yaptıkları açıklamalarla sözleşmeleri bulunmasına rağmen kariyerlerini İngiltere'de sürdürmeye sıcak bakıyor. Köln kalecisi Timo Horn “Futbolda her şey çok çabuk gelişiyor. Kulüplere sadık kalmak pek realist bir durum” değil diyerek futbolcunun öncelikle kendisini düşündüğünün mesajını verdi.
EMRE CAN VE MESUT ÖZİL
Alman liginden İngiltere'ye giden Türk kökenli futbolcular da burada kendilerini ispatladılar. Mesut Özil Arsenal'ın yıldızı. İngiliz kulübü Mesut'u alabilmek için Real Madrid'e tam 50 milon Euro ödedi. Alman milli takımında onadığı için Mesut Alman olarak kabul ediliyor. Mesut için ödenen 50 milyon Euro'luk bonservis ücreti bir rekor. Şimrdiye kadar bir Alman futboycusu için gözden çıkarılan en yüksek rakam. Emre Can da Liverpool'da top koşturuyor. Leverkusen'en 2014 yılında Liverpool'u giden Emre, takımının değişmezi oldu. Performansıylae göz dolduran genç yıldız, Löw'ün de dikkatini çekti. Emre Alman milli takımına alındı. Almanya'dan İngiltere'ye giden bir diğer futbolcu da Nuri Şahin. Nuri, 2012-2013 yıllarında Liverpool formasını kiralık olarak giydi.