Açın şu kapıyı!

Dönemin Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Ronald Reagan, resmi bir ziyaret için Almanya Federal Cumhuriyeti’ne gelmişti.
Bu ziyaret çerçevesinde Reagan, 12 Haziran 1987 tarihinde Batı Berlin’e de geçti. ABD Başkanı, dönemin Almanya Başbakanı Helmut Kohl’le birlikte Berlin’i Berlin’den, Almanları Almanlardan ayıran duvarların dibindeki tarihi Brandenburg Kapısı’nın önünde tarihi bir konuşma yaptı.
Bölünmüşlüğün en belirgin sembollerinden olan Brandenburg Kapısı önündeki kısa konuşmasında Reagan, dönemin Sovyetler Birliği (SU) lideri Mihail Gorbaçov’a seslendi. Reagan, Sovyetler Birliği’nde hayata geçirdiği Perestroyka (yeniden yapılanma) ve Glasnost (saydamlık) politikasıyla dünyanın çehresini ve coğrafyasını değiştiren Gorbaçov’a, “Sayın Genel Sekreter Gorbaçov, eğer Sovyetler Birliği ve Doğu Avrupa için barış ve refah arıyorsanız, eğer liberalleşme istiyorsanız, bu kapıya gelin. Bay Gorbaçov, bu kapıyı açın! (Mr. Gorbochev open this gate!) Bay Gorbaçov, bu duvarı yıkın! (Mr. Gorbachev, tear down this wall!” çağrısında bulundu.
Reagan’in bu sözleri, yalnız Berlin’de değil, dünya genelinde yankı buldu... Evet bu tarihi çağrıdan yaklaşık 29 ay sonra utanç duvarları yıkıldı.
Reagan’ın bu sözleri tarihe geçti. Tabii Gorbaçov da Perestroyka ve Glasnost politikası ile...

İki ayrı üslup...
Almanya’nın eski cumhurbaşkanlarından Horst Köhler, Afganistan’a yaptığı bir ziyaret dönüşü gazetecilerin sorularını yanıtlarken, “Biz orada Almanya’da bizim güvenliğimiz için savaşıyoruz” dedi.
Bu doğrudur...
Ama Köhler, Almanya gibi dış ticarete yönelik ve dış ticarete bağımlı bir ülkenin çıkarlarını korumak, örneğin özgür ticaret yollarını, işyerlerini ve kazancı korumak için askeri müdahalenin kaçınılmaz olabileceğini de söyledi.
İşte Alman Cumhurbaşkanı’nın bu yaklaşımı Almanya’da çeşitli kesimler tarafından sert bir biçimde eleştirildi. Bazı partilerden ve politikacılardan da tepkiler geldi. Bunun üzerine Horst Köhler istifasını verip, köşesine çekilmeyi tercih etti.

Almanya’nın şu andaki Cumhurbaşkanı Joachim Gauck, önceki gün Hamburg’daki askeri Komutanlar Akademisi’ni ziyaret etti.
Gauck konuşmasında, askerleri “Üniformalı Cesur Yurttaşlar” olarak nitelerken, “Alman ordusu özgürlüğü sınırlandırmaz, aksine bizim özgürlüğümüz için bir sütundur. Alman ordusu barışın motorudur” dedi. Gauck, ‘şiddetin aşılması ve engellenmesi için askeri şiddetin zaman zaman anlamlı olabileceğini’ de söyledi.
Yani bir yerde askeri müdahalelerin gerekliliğini savundu... Evet. İşte, iki cumhurbaşkanı, iki farklı üslup... Horst Köhler, para kökenlidir. Yıllarca Federal Maliye Bakanlığı’nda uzman olarak çalışmış ve 2000-2004 yılları arasında da Uluslararası Para Fonu’nun (IWF) direktörlüğünü yapmıştır.
Joachim Gauck ise eski bir din adamıdır. Eski Doğu Almanya’da papaz olarak çalışmıştır... Her şeyi göze alarak eski Doğu Almanya’daki barış hareketleri içinde yer almıştır...