Güncelleme Tarihi:
AfD’nin hafta sonunda Dresden kentinde 540’a yakın delegenin katılımıyla gerçekleşen kurultayında, seçim programındaki, “Biz, Almanya’nın AB’yi terk etmesinin ve yeni bir ‘Avrupa Ekonomik ve Çıkar Topluluğu’ kurulmasının gerekli olduğunu savunuyoruz” içerikli önerge onaylandı. Partinin Eş Başkanı Jörg Meuthen ile Meclis Grubu Eş Başkanı Alexander Gauland, bu konuda daha temkinli bir tutum sergilenmesini önerseler de, delegeler Almanya’nın AB’yi terk etmesine tam destek verdi. AfD kurultayında aynı zamanda AB para birimi eurodan vazgeçilip yeniden Alman Markı’na (DM) dönülmesi, geleneksel aile değerlerinin korunması, nükleer ve maden kömürü enerjisi kullanımına devam edilmesi gibi konularda referanduma gidilmesi önerileri de kabul edildi.
ÖZGÜRLÜK KISITLAMASINA HAYIR
Almanya’da hükümet Kovid-19’la mücadelede başarılı olabilmek için ‘tam kapanma’ planları yaparken, AfD her türlü kısıtlamaya karşı olduğunu yineledi. Kurultayda maske mecburiyetinin deve dışı bırakılması istenirken, “Herkese kişisel özgürlükleri geri verilmeli” denildi, test ve aşı mecburiyetinin de sonlandırılması istendi.
AfD bünyesinde ‘Flügel’ (kanat) olarak bilinen ve Federal Anayasa Koruma Teşkilatı’nın aşırı sağcı olduğu gerekçesiyle faaliyetlerini izlemeye alması üzerine ‘lağvedilen’ siyasi örgütün yok olmadığı da kurultayda çok açık bir biçimde görüldü.
Flügel’in en şiddetli savunucularından olan AfD Thüringen Eyalet Parlamentosu Meclis Grup Başkanı Björn Höcke’nin desteklediği sığınmacıların aile birleşiminin engellenmesini içeren önerge de kabul edildi. Bunun Alman Anayasası ile bağdaşmadığına dikkati çeken politikacılar olsa da Höcke, “Burada hukuk değil, politika önemlidir. Biz buradan politik bir sinyal vermek istiyoruz. Bize oy veren seçmenler tarafından doğru algılanacaktır” diyerek, kendileri için hukuksal düzenlemelerin ikinci planda kaldığını gizlemedi.
AfD’nin seçim programında aynı zamanda Almanya’ya yeni göçe izin verilmemesi de yer aldı. Göç Yasası’nda değişiklik yapılarak kalifiye göçün bile engellenmesini içeren önerge de kabul edildi. 2017 yılındaki seçim programında da olduğu gibi İslam’ın Almanya’nın temel değerleriyle uyuşmadığı ifade edilen programda, yurt dışından gelecek parasal yardımla Almanya’da cami yapılmasına ve maaşları yurt dışından ödenen din adamlarının istenmediği belirtildi.