Güncelleme Tarihi:
Zirvenin düzenlendiği Çırağan Sarayı'nda dün Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile biraraya gelen Füle, bugün de sabah saatlerinde Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile görüştü.
Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) müzakere sürecinin ele alındığı her iki görüşmeye de vize muafiyeti konusu damgasını vurdu.
Füle dünkü görüşmede Gül'e her aday ülkenin üyelerin elde ettiği haklara sahip olması gerektiğini söyleyerek, AB'den vize muafiyeti konusunda gelen ilk ılımlı değerlendirmeyi yapmıştı.
Bugün de Davutoğlu, Türkiye'nin AB'nin talep ettiği iki teknik koşuldan daha zorlu olarak gösterilen geri kabul anlaşması konusunda önemli yol kat ettiğini söyledi.
Davutoğlu, ayrıca AB'nin de özellikle vize muafiyet müzakereleri konusunda gerekli çalışmaları başlatmasını ve bu konuda da bu yıl içinde önemli gelişmeler olmasını beklediklerini bildirdi.
AB'nin vize muafiyeti için Türkiye'den iki teknik talebi bulunuyor. Bunlardan ilki biyometrik pasaporta geçiş. Bu süreç, 1 Haziran itibariyle başlamış bulunuyor.
İkincisi ise Avrupa topraklarına Türkiye üzerinden yasadışı yollarla giren kaçak göçmenlerin geldikleri ülkeye yani Türkiye'ye geri iade edilmelerini öngören geri kabul anlaşması. Türkiye'nin anlaşmayı kabul etme yönündeki çabaları sürüyor.
TEKNİK ENGEL KALMAYACAK
İkinci şartında yerine getirilmesiyle birlikte AB'nin Türk vatandaşlarına vize muafiyeti tanımasının önünde herhangi bir teknik engel kalmamış olacak.
Ancak esas mesele siyasi engeller. AB içinde Türkiye'ye vize muafiyeti tanınmasına sıcak bakan ülkelerin olmasına karşın başta Almanya ve Fransa olmak üzere bazı üyeler bu karara karşı çıkıyor.
Yaklaşık 3 milyon Türk göçmen barındıran Almanya, vize muafiyeti verilmesi durumunda Türkiye'den ciddi bir göçle karşılaşmaktan korkuyor. Avrupa'da en büyük Müslüman nüfusu içinde barındıran Fransa ise vize muafiyetinin Türkiye'ye üyelik perspektifi sağlayacağı gerekçesiyle itiraz ediyor.
İMTİYAZLI ORTAKLIK MASADA YOK
Füle, Türkiye ile müzakere sürecinde kendileri için önemli olanın üyelik çerçevesine sadık kalınması olduğunu belirterek, imtiyazlı ortaklık seçeneğinin masada olmadığını söyledi.
Davutoğlu da yaklaşık bir hafta sonra sona erecek olan İspanya dönem başkanlığı sırasında gıda güvenliği başlığında da müzakerelerin açılmasının önem taşıdığını ifade etti.
Türkiye'nin üyeliğine en güçlü desteği veren ülkelerden birisi olan İspanya'nın dönem başkanlığı beklentileri karşılayamadı. Şu ana kadar İspanya döneminde hiçbir başlıkta müzakereler açılamadı.