Güncelleme Tarihi:
İşte dünyada günün öne çıkan manşetleri: FINANCIAL TIMES: AB'nin en tepesindeki isimden euroya ağır eleştiri Avrupa Birliği Başkanı Herman Van Rompuy, son yıllarda euronun çok güçlü olmasının euro bölgesinin bugün yaşadığı mali sorunların sebebi olduğunu söyledi. Mali piyasaları da ekonomik sorunlara aşırı tepki göstermek ve söylentiler ve önyargılar"ın çok fazla etkisinde kalmakla eleştiren Van Rompuy, "Piyasalar ilk 10 yılda fazlasıyla rahattı ama şimdi en ufak bir olayda çok büyük tepki gösteriyorlar" dedi. "Yanlış giden şey bu yıl yaşanmadı. Yanlış giden şey euronun tarihinin ilk 11 yılıydı. Bazı açılardan kendi başarımızın kurbanı olduk diyebiliriz. Euro düşük faizle çok güçlü bir para birimi haline geldi. Bir bakıma bir uyuşturucu oldu ancak altında yatan sorunları göremedik" diyen Van Rompuy, 16 ülkelik euro bölgesinin geçen ay parçalanma noktasına geldiğini ancak Avrupalı liderlerin bugün ilerleyebilmek için halkların hoşuna gitmeyecek ancak gerekli ekonomik reformları uygulamak zorunda olduklarının farkına vardıklarını söyledi.
AFP: İsrail Gazze filosunu soruşturacak ekibi resmen açıkladı
İsrail'den Pazar günü yapılan açıklamada dokuz Türk aktivistin ölümüyle sonuçlanan olayların incelenmesi için "bağımsız bir komisyon" kurulduğu, komisyon üyelerinin iki tanesinin uluslararası gözlemciler olduğu belirtildi.
Komisyonun başkanlığına İsrail'in emekli yüksek mahkeme yargıcı Yaakov Tirkel'in getirildiği ifade edildi. Komisyonun yabancı üyeleri de Nobel Barış Ödüllü İrlandalı hukuk adamı Lord David Trimble ve Kanada ordusunun eski hakimlerinden Ken Watkin olacak.
Başbakanlıktan dün gece yapılan açıklamada "olayın istisnai özelliği dikkate alınarak" iki yabancı üyenin komisyonda gözlemci statüsüyle bulunmasına karar verildiği ancak Trimble ve Watkin'in kararlarda oy hakkının bulunmadığı vurgulandı.
Dün daha erken saatlerde Başbakan Benjamin Netanyahu partisinin kurmaylarıyla yaptığı toplantıda komisyondaki isimlerin belirlenmesi için ABD'yle işbirliği içinde çalıştıklarını söylemişti. Nitekim komisyondaki isimlerin açıklanmasının ardından Beyaz Saray Basın Sözcüsü Robert Gibbs'ten bu hamlenin "önemli bir ileri adım" olduğu yönünde övücü açıklamalar geldi. Ancak Washington en kısa sürede komisyonun göreve başlaması yönündeki talebini de yineledi.
Bu arada ABD'nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Susan Rice Pazar günü Fox News kanalında yayınlanan banttan röportajında ABD'nin İsrail'in gemiyi soruşturmasının "güvenilir ve tarafsız" olacağına inandığını söylemiş ancak uluslararası kamuoyunun gözünde güvenilirliğin sağlanması için komisyonda "uluslararası öğeler" bulunması gerektiğini belirtmişti.
THE JERUSALEM POST: İsrail istihbaratı Türkiye'ye odaklanacak
İsrail donanmasının iki hafta önce yaşanan Gazze filosu olayıyla ilgili yapacağı iç soruşturmanın operasyonun sonuçlarını etkileyen istihbarat eksikliklerini araştıracağı ve Türkiye'deki terör örgütleriyle ilgili İsrail'in istihbarat toplama çabaları konusunda tavsiyelerde bulunacağı ifade edildi.
Geçtiğimiz hafta İsrail Genelkurmay Başkanı Gabi Aşkenazi, Milli Güvenlik Konseyi'nin eski şefi Giora Eiland'ı donanma operasyonuyla ilgili bir iç soruşturmaya başkanlık etmekle görevlendirmişti.
Üst düzey yetkililer soruşturmanın dört ana konuya odaklanacağını belirtti. Bunlar komando birliği Sheyetet'in böyle bir operasyon düzenlemesinin doğru olup olmadığı, operasyonda kullanılan taktiklerin ne kadar yerinde olduğu, operasyonu hazırlayan karar alma süreçleri ve istihbaratla ilgili konular olacak.
Üst düzey bir yetkili Pazar günü Jerusalem Post'a yaptığı açıklamada, "Şu an Mossad dahil hiçbir İsrailli örgüt Türkiye'deki terör örgütleriyle ilgili istihbarat toplamıyor" derken soruşturmanın bu durumun devam mı edeceği değişeceği mi yönündeki tartışmalara da bir cevap bulacağını söyledi.
Yetkili filo ve Türk hükümetinin "paralı askerleri finanse ettiği" yönündeki şüphelerin yanı sıra başka sebeplerden de dolayı İsrail istihbaratının Türkiye'deki terör örgütlerine odaklanacağını belirtti.
CNN: Kızıl Haç Gazze'deki "yıkıcı" ablukanın kaldırılmasını istedi
Kızıl Haç Uluslararası Komitesi tarafından Pazartesi günü yayımlanan bir raporda İsrail'in Gazze üzerindeki üç yıllık ablukasının kaldırılması istenirken, ablukanın bölgede yaşayan 1.5 milyon insanın hayatı üzerinde yıkıcı etki yaptığı belirtildi.
"Gazzeliler işsizlik, yoksulluk ve savaşın acılarını çekmeye devam ediyorlar. Öte yandan Gazze'deki sağlık sisteminin durumu hiç bu kadar kötü olmamıştı" yorumuna yer verilen raporda özellikle toprakları savaş alanına dönen Gazzeli çiftçilerin ve sınırlı sularda balıkçılık yapmaya çalışan balıkçıların yaşadığı zorluklara değinildi.
Raporda, "Gazze'nin sivil nüfusunun tamamı hiçbir sorumluluk taşımadıkları bir durumun cezasını çekiyorlar. Dolayısıyla abluka İsrail'in uluslararası insani hukuk altındaki zorunluluklarını ihlali anlamına gelen kolektif bir cezaya dönüşmüştür" denildi.
THE WALL STREET JOURNAL: Arap dünyasının yeni nükleer gücüne ABD'den destek
Ürdün Arap dünyasının yeni nükleer gücü olmak için çabalarını artırırken, bu hamleye ABD'den destek geldi.
ABD'li ve Ürdünlü yetkililerin, Amerikan şirketlerinin Ürdün'e nükleer teknoloji ve ürün satmasına izin verecek işbirliği anlaşmalarını müzakere ettikleri öğrenildi. Obama yönetimi Ürdün'ü nükleer enerjinin sivil amaçlar için kullanılması ve özellikle İran ve Suriye gibi ülkelerin baskı altına alınması yönündeki küresel programının en önemli ortaklarından biri olarak görüyor.
Ürdün Kralı İkinci Abdullah, "Ürdündeki nükleer enerjinin kamu-özel ortaklığı şeklinde tesis edilebileceğine ve böylece herkesin ne olup bittiğini anlayabileceğine inanıyorum" dedi. Ancak bu ortaklık Obama yönetimini zor bir duruma soktu.
Beyaz Saray bir yandan nükleer enerjinin sivil kullanımını desteklemek isterken bir yandan da İsrail'i öfkelendirip Ortadoğu'da silah yarışını alevlendirmek istemiyor. Öte yandan ABD, Amman'ın kendi nükleer yakıtını üretmesini istemiyor. Ürdün ise bunun Birleşmiş Milletler antlaşmaları dahilindeki hakkı olduğu gerekçesiyle geri adım atmak istemiyor.
Ürdün'de yakın zamanda çok büyük uranyum cevherleri bulunmuştu.
THE TIMES: Pakistan'a şok Taliban suçlaması
Pakistan'ın askeri istihbarat örgütü ISI'ın Taliban'daki Afganistan güçlerine doğrudan mali kaynak ve eğitim verdiği iddia edildi.
London School of Economics profesörlerinden Matt Waldman'ın hazırladığı rapora göre ayrıca Pakistan Devlet Başkanı Asıf Ali Zerdari Pakistan'da tutuklu bulunan Taliban liderleriyle görüşerek, erken salıverilme ve destek sözü verdi.
Pakistan raporu "temelsiz ve çocukça" olarak nitelendirip reddetti. Pakistan Ordu sözcüsü devletin Taliban'la mücadeledeki ciddiyetinin Afgan sınırındaki çatışmalarda hayatını kaybeden askerlerin sayısından anlaşılması gerektiğini söyledi.
Batılı yetkililer ve analistler daha önce defalarca, sınırdaki çatışmalara karşın ISI'ın Afganistan'daki Taliban güçlerini desteklediği yönünde suçlamalarda bulunmuştu. Ancak Waldman'ın raporu bunun "resmi ISI politikası" olduğunu ve en üst kademe sivil yöneticilerin desteğini aldığını öne sürüyor.
Raporda, "Pakistan inanılmaz boyutlarda bir ikili oyun oynuyor. ISI'ın isyancıların operasyonlarını kontrol ettiği, desteklediği ve şekillendirdiği yönünde güçlü bir iddia var" deniliyor.
THE NEW YORK TIMES: Seks kasetine ağır ceza ihtimali
Endonezya'da ortaya çıkan bir dizi kötü çekilmiş, net olmayan seks kaseti, nüfusunun çoğunluğu Müslüman olan ülkede hükümetin "ahlaksızlığı sansürleme ve cezalandırma"sı yönündeki tartışmaları harekete geçirdi.
Haziran başından bu yana ülkenin ünlü pop şarkıcılaından Ariel'i aktris kız arkadaşı Luna Maya ve evli televizyon sunucusu Cut Tari'yle ilişki halinde gösterdiği iddia edilen videolar, elden ele dolaşıyor.
Dünyanın her yerinde olduğu gibi burada da skandal büyük eleştirilere neden olurken yasalara göre "ahlaksızlık" olan bu olay dolayısıyla adı geçen kimselerin ağır cezalarla karşı karşıya kalması söz konusu.
Ulusal polis güçlerinin şefi Ito Sumardi, yetkililerin 2008'de yürürlüğe giren tartışmalı pornografiyle mücadele yasasını gündeme getirebileceklerini belirtti. Dini azınlıkların ve laiklerin karşı çıkmalarına rağmen İslamcı partiler tarafından kabul edilen yasa, pornografik materyal üreten ya da indirenlerin ağır cezalarla karşı karşıya kalmasını öngörüyor.
Videoların çalındığı ya da sözü geçen isimler tarafından internete verildiğinin netleştirilmesinin ardından ceza sürecine geçilecek.