Güncelleme Tarihi:
Hollanda’nın sınır kasabalarında yaşanan uyuşturucu turizmi tartışmaları, Avrupa Adalet Divanı’nın (ECJ) almaya hazırlandığı yeni bir kararla kritik bir dönemece girdi.
Geçtiğimiz Perşembe günü, ECJ “Josemans Maastricht’e karşı” davasında tarafların ifadelerini dinledi. 2006 yılında açılan davaya temel teşkil eden olayda yetkililer, marihuana satılan bir kahve olan Easy Going’de iki yabancıyı tutukladı. Hollanda’nın güney sınırındaki en büyük şehir olan Maastricht, Belçika’ya komşu, Almanya’ya ise arabayla 30 dakika mesafede. Easy Going’in sahibi olan Marc Josemans da aynı zamanda Maastricht’teki kahvecilerin oluşturduğu birliğin başkanı.
Bu iki yabancı belediyenin yabancıların kahvelere girişini yasaklayan uygulamasının kabulünden çok kısa bir süre sonra tutuklandı. Ancak o günden beri ECJ’nin kararı beklendiği için bu olay belediyenin bu kuralı uyguladığı tek örnek.
Hollanda’da bu dava bu tür olaylara bakan en üst düzey mahkemeye kadar çıktı. ECJ kararını vermeden önce Hollanda mahkemesi yerel ve yabancı marihuana müşterileri arasında ayrım gözetmenin Avrupa Birliği’nin Ortak Pazar kurallarına aykırı olup olmadığını inceledi.
Tuhaf bir biçimde bu dava, AB’nin üye ülkelerinin kendi aralarındaki serbest ticaret ilişkilerini düzenleyen yasalarla, Hollanda’nın marihuana hafif uyuşturucu politikaları arasında bir çatışmaya neden oldu.
On yıllar boyunca Hollanda, hafif uyuşturucular konusunda benzersiz bir politika sürdürdü: Ülkede bu maddelerin kullanılması suç değil ancak yasal da değil. Ancak kahvelerde marihuana satışı çok keskin kurallara bağlı. Reklam yapılması ya da reşit olmayan müşterilere satış yapılması yasak.
Diğer yandan, AB üyesi olan bütün ülkelerin vatandaşlarına serbest ve ortak bir mal ve hizmet piyasasını garanti ediyor. Bunun Hollanda’daki yarı yasal marihuana sektörüne uygulanıp uygulanmayacağı ise tartışma konusu.
Joseman’ın avukatı André Beckers, uygulanması gerektiği kanısında. Marihuananın diğer birçok şey gibi ticari bir ürün olduğunu savunan Beckers, Maastricht’teki 14 kahveden biri olan Easy Going’in, kahve satmak gibi “normal” faaliyetlerinden edindiği 500 bin euronun yanında 10 milyon euro civarında marihuana satmayı umduğunu ifade ediyor.
Uyuşturucu yasal olmadığından, kahveler sattıkları marihuana için vergi ödemek zorunda değil ancak Easy Going’in gelir vergisini, çalışanlarının sigortasını, şirket vergisini ve yasal gelirlerinin KDV’sini ödemek zorunda. Beckers aynı zamanda yakın zamanda yapılan bir araştırmaya göre kahvelerin Hollanda ekonomisine 140 milyon dolar ve 1,370 yeni iş imkanı kazandırdığının da altını çizdi.
Maastricht Belediyesi avukatlarından Sander Lely ise, kaçak malların ticaretinin Ortak Pazar düzenlemeleri kapsamına alınamayacağını ifade etti. Hollandalı ve Belçikalı temsilciler de Lely gibi düşünüyor.
Avrupa Komisyonu avukatlarından Hubert van Vliet, eğer ECJ kahvelerin AB yasaları kapsamında olmadığına karar verirse bu durumun kahvelerle ilgili bütün uygulamaları kapsayabileceğini ifade etti. Van Vliet, “O zaman burada çalışan sınır işçilerine ne olacak? Sermayenin serbest akışı da etkilenecek, bu durumda sadece Hollanda vatandaşları kahve sahibi olabilecek” dedi.
Lely ve Hollanda hükümeti avukatı ise yabancıların kahvelere girişinin yasaklanmasının sadece Hollanda’nın çıkarları için değil, AB üyesi ülkelerin kamu düzeni için de önemli olduğunu iddia etti. Avukat Corina Wissels, “Hollanda bu açıdan uluslararası baskı altında” dedi. Her yıl Maastricht’teki kahvelere gelen 2 milyon kişinin yaklaşık yüzde 70’i başta Almanya, Fransa ve Belçika olmak üzere yabancı ülkelerden geliyor.
Belçika’nın avukatı da mahkemeden uyuşturucu kullanıcısı Fransızların ve marihuana etkisi altında evlerine dönerken arabayla kaza yapanların yarattığı karmaşanın göz önünde bulundurulmasını istedi.
Van Vliet, ECJ’nin daha önce Hollanda’da çalışan Polonyalı fahişelerle ilgili kararına atıfta bulundu. O davada mahkeme üye devletlerin bir meslekle ilgili kendi vatandaşına farklı başka AB ülkesi vatandaşlarına farklı yasalar uygulayamayacağına karar vermişti. Avukat “Müşteri kartları sistemi” gibi daha hafif önlemlerin denenmesi gerektiğini savundu.
Öte yandan yargıçlar Hollanda’nın uyuşturucu politikalarının çok şaşırtıcı olduğu görüşünde. Kahvelerin yasal izinlerinin sınırlarının ne olduğunu ve marihuana satışlarının Hollanda’da teknik olarak yasadışı olup olmadığını araştıran mahkeme ayrıca kahvelere uyuşturucuyu devletin tedarik edip etmediğini de sorguladı.
ECJ karar için net bir tarih vermeyi reddetti ancak en kısa sürede sonuca varılacağının sözünü verdi. Hollanda Yüksek Mahkemesi’nin de bu yıl içinde karar vermesi bekleniyor. Dava Hollanda’nın hafif uyuşturucu politikaları için kilit önem taşıyor. Hollanda’nın sınır şehirlerinin belediye başkanları da marihuana kullanıcısı müşterileri için kart sistemine geçmeden önce yüksek mahkemenin kararını bekleyeceklerini duyurdu.