Ahmet KÜLAHÇI / Fotoğraflar: Arşiv, dpa
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 23, 2020 04:53
Koronavirüs (COVID-19) belası, Amerika Birleşik Devletleri’nde (AB) 94 binden, İngiltere’de 36 binden, İtalya’da 32 binden, Fransa’da 28 binden fazla, İspanya’da 28 bine, Almanya’da 8 bin 300’e yakın can aldı. Dünya genelinde COVID-19 yüzünden yaşamını yitirenlerin sayısı 332 bini geçti.
BU bela, dünya ekonomisini de alt üst etti.
ABD’de 23 milyondan fazla kişi işini kaybetti.
Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde olduğu gibi dünyanın çeşitli kesimlerinde de milyonlarca kişi işsiz kaldı.
Ekonomik gelişme durduğu gibi, ciddi bir gerileme, küçülme bile başladı.
2021 yılından önce de ekonomik alanda bir canlılık beklenmiyor.
Zira bu belanın daha neler getirip götüreceği belli değil.
Kimse de bilmiyor.
Bilinen ve görünen en somut şey, bu belanın ülkeler arasındaki dayanışmayı darmadağın ettiğidir.
AB ülkeleri birbirine düştü.
ABD Başkanı Donald Trump, ‘First America’ (Önce Amerika) politikasında ısrar ederek önce Çin’e sonra da AB’ye meydan okumayı sürdürdü.
AB ülkeleri son günlerde sınırlarını ve kapılarını başta üye ülkeler olmak üzere bazı başka ülkelere de açmanın yollarını arar, olumlu sinyaller verirken, mart ayı ortalarında tüm dünyaya kapılarını ve sınırlarını kapatan ABD Lideri Trump, “Ülkeye giriş yasağına devam” dedi.
Başlangıçta bu belayı ciddiye almayan Donald Trump, “Önce ABD vatandaşlarının güvenliği” diyerek, diplomatların ve ‘Green Card’ (Yeşil Kart) sahibi yabancıların dışında İngiltere’den, İrlanda’dan ve diğer AB ve dünya ülkelerinden kimsenin ülkeye girmesine izin verilmeyeceğini ilan etti.
Yani bir yerde “Dünyaya kapılarımız kapalı” dedi.
*
AB ülkelerinde ise turizm pastasından pay alabilmek için son günlerde adeta tam bir yarış yaşanmaya başladı.
Önce Avusturya,
Almanya sınırlarını açtı.
Almanya da Fransa, Lüksemburg, Belçika, İsviçre sınırlarını.
COVID-19 yüzünden en çok insanın yaşamını yitirdiği İtalya ve İspanya ile İngiltere’den de sınırlarını açacakları yönünde sinyaller gelmeye başlayınca, AB genelinde ‘kapıları açma pazarlığına’ girişildi.
İtalya 3 Haziran’da, Fransa 16 Haziran’da, İspanya ve Yunanistan en geç haziran ayı sonunda turistlere kapılarını açacaklarını ilan ettiler.
15 Haziran itibariyle AB ülkelerinde karşılıklı uçuşların başlatılması ve karantina uygulamasına son verilmesi de şimdiden karara bağlandı.
İspanya, İtalya, Fransa ve Yunanistan’ın turist çekme yarışı çok doğaldır.
Çünkü geçen yıl 12 milyonu Alman, İtalya’ya 61.2 milyon turist gitmiştir.
Turizm geliri 95.6 milyar Euro’yu bulmuştur.
İspanya’yı 17.8 milyonu İngiliz, 12.5 milyonu Fransız ve 12 milyonu Alman olmak üzere 83.7 milyon turist ziyaret etmiştir.
İspanya’nın turizm girdisi 92 milyar Euro’ya ulaşmıştır.
Fransa’ya 13 milyonu İngiliz, 12 milyonu Alman olmak üzere geçen yıl 93.6 milyon turist gitmiştir.
Turizm geliri 75 milyar Euro’yu geçmiştir.
2019 yılında Yunanistan’da 4.5 milyonu Alman 34.1 milyon turist tatil yapmıştır.
Ülkenin turizm girdisi 20 milyar Euro’yu bulmuştur.
Bu da Gayri Safi Milli Hasıla’nın (GSMH) yüzde 20’si anlamına gelmektedir.
Bu veriler, turizmin ve turistlerin bu ülkeler için ne denli önemli olduğunu çok açık bir biçimde ortaya koymaktadır.
İşte o yüzden de bu ülkeler arasındaki ‘turist çekme’ yarışı çok doğaldır.
Aynı şey Türkiye için de geçerlidir.
Resmi verilerine göre, geçen yıl Türkiye’ye 7 milyonu Rus, 5 milyonu Alman olmak üzere 51 milyon 747 bin 199 ‘ziyaretçi’ geldi.
Turizm geliri 31.5 milyar 520 Euro’yu geçti.
Dünya Tabipler Birliği Başkanı radyoloji uzmanı Alman Frank Ulrich Montgomery, Alman hükümetine “Sınırları açmayın” diyor.
“Sınırlar açılırsa ikinci dalga gelir” uyarısında bulunuyor.
Alman Seyahat Acenteleri Birliği ( DRV) Başkanı Norbert Fiebig ise sınırların açılmasını istiyor.
“Alman turistler için Türkiye’siz bir sezon düşünülemez” diyor.
Norbert Fiebig, Türk turizmine hep destek verdi.
Terör saldırıları döneminde kendisine, “Tatilinizi Türkiye’de geçirmek ister misiniz?” diye sormuştum.
Hiç düşünmeden, “Birkaç hafta önce Türkiye’deydim. Yakında yine gideceğim” yanıtını vermişti.
Norbert Fiebig’in Türkiye’ye dönük bu olumlu tutumu hiç değişmedi.
---------------------------
Not: Okuyucularımızın ve İslam aleminin mübarek Ramazan Bayramını yürekten kutlarım.