Güncelleme Tarihi:
NÜRNBERG Başkonsolosu Fatma Taşan Cebeci’nin himayesinde Nürnberg Ticaret ve Sanayi Odası (IHK) Feuerbachsaal’da gerçekleşen konferansa, IHK Orta Frankonya Genel Müdürü Markus Lötzsch, Türk sivil toplum kuruluşlarının başkan ve temsilcileri katıldı. Prof. Dr. Hüseyin Bağcı Türkiye’nin Avrupa ve Rusya ile olan ilişkileri, Avrupa Birliği (AB) üyelik süreci, Ukrayna ve Suriye savaşı, Türkiye’nin uluslararası sistemdeki konumu, soğuk savaş sonrası etki alanını genişletmek üzere karşısına çıkan fırsatları anlattı: “Türkiye’nin bulunduğu coğrafyadaki konumu önemli. Biz bu coğrafyada maceracı politikalar güdemeyiz. Akıllı politika yaparak Avrupa ile Rusya arasında iyi köprü kurup, bulunduğumuz bölgede dengeyi sağlamalıyız. Rusya’yı Avrupa’ya ve Avrupa’yı Rusya’ya karşı oynamak durumundayız. 1774 Küçük Kaynarca anlaşmasıyla komşumuz olan Rusya’nın Avrupa ile olan ilişkileriyle, bizlerle olan ilişkileri yapısal ve kategorik olarak farklıdır. Bizler, Rusya ile onlarca defa savaşmış milletiz. Kırım Savaşı buna verilecek örneklerden biridir. Son yıllarda Rusya, ‘ostpolitik’ denilen doğuya doğru açılım politikası izliyor. Ruslar, Türkiye üzerinden Kafkaslar ve Orta Asya üzerinde etkili olmaya çalışıyor. Bu nedenle Putin’in Türkiye’ye gereksinimi çok var. Türkiye’nin en büyük şansı, AB üyesi olmamasıdır. AB üyesi olsaydık, Rusya’ya karşı yaptırımlar uygulayacaktık.”
‘AVRUPA BİRLİĞİ BİZİM İÇİN ÖNEMLİ’
“‘Orta Avrupa, Avrupa’nın kuzenleri, Balkan ülkeleri yeğenleri, biz Türkler ise Avrupa’nın üvey çocuklarıyız’ anekdotunu Demirel’den dinlemiştim. Biz şimdilerde Avrupa’nın üvey evlat sendromunu yaşıyoruz. Avrupa Birliği, Türkiye için önemli bir yapıdır. Son zamanlarda Türkiye ile Avrupa arasında kutuplaşmalar yaşansa da AB ülkeleri Türkiye’den vazgeçemez ve bizler de AB ile olan ilişkilerimizden vazgeçemeyiz. AB üyesi ülkelerden hepsi, Türkiye’nin AB’ye girmesine karşı değil. Bizim gibi zeytinyağı yiyen, nar suyu içen Portekiz, İspanya, İtalya gibi ülkeler bizimle birlikte. Biz, Almanlar için Birinci Dünya Savaşı’na girmiş ve ‘Almanlar kaybettiği için bizde kaybettik’ demiş bir milletiz. Türkiye’nin dış politikası geliştikçe, AB ülkeleri bizi ilgiyle izliyor.”