Güncelleme Tarihi:
Ukrayna'da Viktor Yanukoviç'in AB ile ortaklık anlaşmasını imzalamaması üzerine patlak veren olayların ardından AB ile Ukrayna arasındaki ilk zirve Kiev'de gerçekleştirildi.
17. AB-Ukrayna Zirvesi için Kiev'e gelen Avrupa Konseyi Başkanı Donald Tusk ve Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, Ukrayna Devlet Başkanı Petro Poroşenko, Başbakan Arseniy Yatsenyuk ile AB ve Ukraynalı diğer yetkililerin katılımıyla gerçekleştirilen zirvede, AB ile Ukrayna arasındaki ilişkilerin yanı sıra doğudaki durum ve ülkede yapılması öngörülen reformlar ele alındı.
Zirvede konuşan Poroşenko, AB ülkelerinin imzalanan Ortaklık Anlaşması'nı parafe etmeyi en kısa zamanda tamamlayacağını umut ettiklerini kaydetti. Poroşenko, Avrupa Birliği'ni, yakın zamanda tüm kriterleri yerine getirecek olan Ukrayna'yı AB üyeliğini tanımaya çağırdı.
Devlet Başkanı Poroşenko, ülkesinin AB üyesi olmak gibi stratejik bir yön belirlediğini ve bu hedefinde kararlı olduğunu kaydederek, "Bundan dolayı 5 yıl içerisinde AB ile Ortaklık Anlaşması'nı verimli bir şekilde hayata geçirmemiz ve tüm kriterleri yerine getirerek, AB üyeliği için başvuru yapmamız gerekir" ifadesini kullandı.
Avrupa Birliği'nin Ukrayna'ya 1,8 milyar Euroluk mali yardım yapmaya hazır olduğunu ifade eden Poroşenko, "AB'nin 3. yardım programı çerçevesinde Ukrayna'ya 1,8 milyar avro miktarında mali kaynak ayırmaya ilişkin kararını alkışlıyoruz. Bu, daha önce sağlanan 6 milyar avroluk mali yardıma ek olarak verilecektir" dedi.
Zirvede konuşan Başbakan Arseniy Yatsenyuk da 1 Ocak 2016 itibarıyla Ukrayna ile AB arasındaki serbest ticaret bölgesinin çalışmaya başlayacağını umut ettiklerini kaydederek, "Bu görüşmelerin ardından, Ukrayna ile AB arasındaki serbest ticaret bölgesinin çalışacağına kimsenin kuşkusu olmayacaktır. Ukrayna hükümeti, ülkenin geleceğine temel oluşturacak zorlu reformların verimli ve doğru bir şekilde gerçekleştirilmesi için elinden geleni yaptı" diye konuştu.
Konuşmasına Ukraynaca başlayan Avrupa Konseyi Başkanı Donald Tusk da, ülke vatandaşlarının egemen, çağdaş ve özgür Ukrayna için yolsuzluklardan arındırılmış ve adalet ile yönetilen geleceğine can verdiğini kaydetti. Tusk, ülkenin ihtiyaçlarının araştırılarak tespit edilmesi için AB'nin değerlendirme heyeti göndereceğini ifade ederek, bu heyetin hazırlayacağı raporun ardından, buna göre ülkeye destek sağlanacağını dile getirdi.
Başkan Tusk, hiçbir zaman AB ile Ukrayna arasındaki ilişkilerin bu kadar sıkı olmadığını, doğudaki krizin çözümü için Minsk mutabakatının tam olarak yerine getirilmesi gerektiğini kaydederek, Minsk Anlaşmasına tam olarak riayet edilmesinin çok yönlü bir taş olmaya devam ettiğini, AB'nin bu süreci izlediğini ve yaptırımlar yoluyla (Rusya'ya yönelik) baskısını sürdürdüğünü dile getirdi.
Tusk, AB'nin güvenlik ve savunma alanında yapılacak reformlar için ülkeye heyet gönderdiğini ifade ederken, ayrıca doğudaki ateşkesi izleyen AGİT gözlemci misyonunu da desteklediklerini dile getirdi. Tusk, doğuya barış gücünün gönderilmesine yönelik tartışmaların gerçekçi olduğunu dile getirerek, AB'nin Ukrayna'ya askeri bir misyon gönderme konusunu ele almadığını vurguladı.
Avrupa Komisyonu Başkanı Juncker da, Ukrayna ile AB'nin 1 Ocak 2016 itibarıyla serbest ticaret bölgesine geçiş süresini ertelememesi gerektiğini kaydederek, her iki tarafın da bu konuda kararlı olduğunu vurguladı. Juncker, bunun için Ukrayna'da gereken reformların yapılması gerektiğini de dile getirdi.
Juncker, ülkede gerçekleştirilecek reformların çok sancılı olmasına rağmen çok gerekli olduğunu kaydederek, burada sadece reformların değil, belki de sabrın da gerekli olduğunu ve ülke halkının yeni Ukrayna'da yaşamak istediğini vurguladı. Juncker, Avrupa Komisyonu'nun Ukrayna'ya, Çernobil Nükleer Santrali'nde meydana gelen kazanın akıbetlerinin giderilmesi için 70 milyon avroluk yardım yapmayı planladığını da kaydetti.