Güncelleme Tarihi:
Kamuya bağlı General Petroleum Corporation'ın (GPC) yaptırımlar listesine dahil edilmesiyle İngiliz-Hollanda ortaklığındaki Royal Dutch Shell ve Fransız Total, bu ülkedeki üretim faaliyetlerini dondurmak zorunda kalacak.
Bu durumda Suriye'nin normal şartlarda günlük 350 bin varil düzeyinde bulunan ve Avrupalı alıcıların çekilmesiyle son dönemde günlük 250 bin varile inen petrol üretiminin daha da gerileyeceği belirtiliyor.
Diplomatik kaynaklar, AB üyelerinin prensipte uzlaştığı kapsamlı ilave yaptırımlar arasında, Avrupalı şirketlerin Suriye'de enerji yatırımlarına katılmasının yasaklanması, internetteki yazışmaların izlenmesini sağlayan yazılımların bu ülkeye satışının durdurulması ve Suriye tahvillerine alım yasağı bulunduğunu belirtiyor.
AB dışişleri bakanlarının onaylaması beklenen ilave yaptırımlarla birlikte Avrupalı sigorta şirketleri sağlık sigortası haricinde Suriye'deki faaliyetleri donduracak, Suriye bankalarının AB'de yeni şubeler açması ya da Avrupalı bankalarla ortaklıklar kurması engellenecek.
LİSTEYE 12 KİŞİ DAHA EKLENECEK
Dışişleri bakanları ayrıca Şam yönetiminin şiddet politikasında sorumluluğu bulunan 12 kişiye daha seyahat yasağı getirerek AB'deki malvarlıklarını donduracak. AB, Suriye'ye yaptırımlar kapsamında bugüne dek 74 kişi ve 19 kuruluşu kara listeye almış, silah ambargosu başlatmış ve bu ülkeden petrol ithalatını durdurmuştu.
Bugün de Arap Birliği'nin aralarında Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın kardeşi Mahir Esad'ın da bulunduğu 17 kişinin Arap ülkelerine seyahat etmesini yasakladığı bildirildi. Mısır resmi haber ajansının bildirdiğine göre, Arap Birliği'nin geçtiğimiz hafta açıkladığı yaptırım paketi çerçevesinde seyahat yasağı konulan isimler arasında Suriye savunma ve içişleri bakanları da bulunuyor.
İNSANİ YARDIM KONUSU
Arap Birliği Genel Sekreteri Nebil El Arabi'nin de katılacağı AB dışişleri bakanları toplantısında, Suriye halkına insani yardımların nasıl ulaştırılacağı konusu da gündemde olacak. Fransa, Suriye'nin Türkiye ve Lübnan sınırları boyunca insani yardım koridorları oluşturulmasını önermişti. Fransa, AB dışişleri bakanları toplantısına Türkiye'nin de katılmasını talep etmiş, ancak Kıbrıs Rum kesimi ve Yunanistan bu teklifi veto etmişti.
Buna karşın AB Dışişleri Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton, toplantıya girerken basına yaptığı açıklamada, “Suriye'de herkesin can güvenliğini sağlamak için Arap Birliği ve Türkiye ile yakın çalışmayı sürdüreceklerini” söyledi.
"ASKERİ MÜDAHALE GÜNDEMDE DEĞİL"
AB yetkilileri, Suriye'ye askeri müdahalede bulunulmasının ise gündemlerinde olmadığını belirtti. İsveç Dışişleri Bakanı Carl Bildt toplantı öncesinde, “Suriye'ye askeri müdahalenin AB'nin gündeminde olmadığını” söyledi. Bildt, geniş kapsamlı ilave yaptırımlarla Şam yönetimini şiddet politikasından vazgeçirmeye çalışacaklarını ifade etti.
İngiltere Dışişleri Bakanı William Hague ise İran'ın Suriye'nin şiddet politikasına yardımcı olduğunu belirterek, “İran'da yaşananlar ve Suriye'de yaşananlar arasında bağlantı var” dedi. AB dışişleri bakanlarının bugünkü toplantıda Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'nun İran'ı nükleer silah için deney yapmakla suçlayan raporunun ardından bu ülkeye yeni yaptırımlara da onay vermesi bekleniyor. Bu kapsamda AB'nin nükleer faaliyetlerde rol aldıkları gerekçesiyle İranlı 37 yetkili ve 143 şirket ve kuruluşu yaptırımlar listesine dahil etmesi öngörülüyor.