Güncelleme Tarihi:
Gazetenin haberine göre, bugüne kadar basına hiç konuşmayan Gudrun B., kendisinin de aktif çalışmalar yaptığı SS veteran grupları ile bir araya geldiğinde oldukça konuşkan. Cuma günü 85 yaşına girecek olan Gudrun B., ilerlemiş yaşına rağmen, eski fikrini hiç değiştirmemiş.
Haberde, Münih’in güneyindeki Fürstenried semtinde eşi ile birlikte oturan Gudrun B.’nin yıllardır toplantılarda Almanya Nasyonalsosyalist Partisi (NPD)’nin başkanının hemen yanında oturduğu ve Nazi fikirlerini yaymaya devam ettiği vurgulandı. Ayrıca, babasının SS zamanında kullandığı “Şerefim vefamdır” sloganını seçimlerde kullandığı belirtildi.
Gudrun B.’nin babası Heinrich Himmler, Yahudi toplama kamplarının baş sorumlusu olarak ölüm ve yaşam kararlarını veren kişi olarak Hitler’den sonra gelen ikinci güçlü adam olarak tanınıyor. Himmler’in, en az Hitler kadar acımasız ve canavar ruhlu olduğu biliniyor. “Savaş Tutsaklarına ve Tutuklularına Yardım Derneği” adı altında kamu yararına çalışan kuruluşta aktif görev alan Gudrun B.nin, en azılı NS suçlularını bile masum kurbanlar olarak lanse ettiği iddia edildi. Gudrun B.’nin son olarak Münih’te ömür boyu hapse mahkum olan ve iki yıl önce hapishanede kanserden ölen eski Nazilerden Anton Malloth’a her türlü yardımı yaptığına dikkati çekildi.
Gudrun B .’nin dolaylı yollardan ele geçirilen günlüğünde, “Herkes madalyalar aldı, ama sadece benim babam almadı, oysaki ilk alacak olan o olmalıydı” yazdığı belirtildi. Babasının “Püppi” (Bebekcik) diye adlandırdığı ve o zamanlar halk tarafından “Nazi prensesi” olarak anılan Gudrun B .’nin Dachau’daki toplama kampını ziyaret ettikten sonra günlüğüne, “Bugün Dachau toplama kampını ziyaret ettik. Bahçe çalışmalarını gördük. Armut ağaçlarını gördük. Mahkumların yaptıkları resimleri gördük. Harikaydı” diye yazdığı bildirildi.
1945’de yakalanacağını anlayınca intihar eden babası Himmler’in intiharından çok etkilenen Nazi Prensesi yıllar önce yaptığı tek söyleşide “Bugün babamdan dünyada tüm zamanların en büyük toplu katliamının sorumlusu olarak nefret ediliyor. Benim yaşam gayem, babamı dünyaya diğer gerçek yüzünden tanıtmak olacak” dediği, ama o zamanlar yazacağını söylediği kitabını hiç bir zaman yayınlanmadığı belirtildi.