8 yıldır dinmeyen acı

Güncelleme Tarihi:

8 yıldır dinmeyen acı
Oluşturulma Tarihi: Kasım 13, 2024 12:16

Bir anne ve babanın başına gelebilecek en büyük trajedi, evlatlarını kaybetmek. Bu kayıp, ihmalkarlık ve sorumlulukların yerine getirilmemesi sonucu yaşanmışsa, acının boyutu katlanarak artıyor. Bilge Özdemir ve eşi de 8 yıl önce böyle bir trajediyle sarsıldı. En kıymetli varlıkları, kızları Elif’i, bir okul gezisinde kaybettiler. Şimdi, çok düşük cezalarla kurtulan bu sorumluların yeniden yargılanmasını bekliyorlar.

Haberin Devamı

6 HAZİRAN 2016. Henüz 7 yaşında olan Elif Özdemir, okulunun düzenlediği bir geziye katıldı ve Brandenburg’da göl kenarındaki Werbellinsee kampına gitti. Elif, ilkokul birinci sınıf öğrencisiydi. Aileler, gezi öncesinde rutin bir şekilde çocuklarının yüzme bilip bilmediğini yazılı olarak okula ve yetkililere bildirdi. Elif’in ailesi de kızlarının yüzme bilmediğini ancak öğretmenlerin gözetiminde göle girebileceğini beyan etti. Arkadaşları, gezinin ilk gününde gölde oynamak istedi. Yüzme bilmeyen Elif de onlarla birlikte göle girdi. Ancak çocukların eğlencesi, Elif’in trajik bir şekilde boğularak ölmesiyle sonuçlandı. Elif’in cansız bedeni, kamp alanına gelen başka bir okulun öğrencileri tarafından buldu. Bu korkunç olayın ardından başlatılan mahkeme süreci, ailenin umduğu gibi sonuçlanmadı. 2021’de Eberswalde Mahkemesi’nde tamamlanan davada öğretmen ve eğitmenler, ‘ihmal sonucu cinayetten’ 4 ila 6 bin 300 Euro arasında cezaya çarptırıldı. B.Z. gazetesi o dönemde mahkemenin kararını ‘Hafif bir ceza’ başlığı ile duyurdu. Aile, kızlarının ölümüne neden olan ihmalkârlığın bu kadar hafif bir ceza ile geçiştirilmesini kabullenemedi. Savcı Ricarda Böhme de o dönemde B.Z.’ye yaptığı açıklamada “Verilen ceza uygunsuz derecede düşük” diyerek karara itiraz etmişti. Savcı, en az on ay ertelenmiş hapis cezası talebinde bulunmuştu.

8 yıldır dinmeyen acı

Haberin Devamı

ANNENİN BİTMEYEN YAS SÜRECİ
Bilge Hanım ve eşi için hayat, Elif’in ölümünden sonra bir daha asla eskisi gibi olmadı. Evinde ziyaret ettiğimiz Bilge Hanım, kızının ölümünden sonra hayatlarının tamamen alt üst olduğunu gözleri dolu bir şekilde anlattı: “Hayatımız sürekli ağlayarak geçiyor. Elif’in gidişiyle birlikte hayatımızın neşesi de gitti.”
Evlerinin vitrindeki Elif’in çerçeveli fotoğrafı, hayat dolu gülümsemesiyle aileye artık bir hatıra olarak kaldı. Elif’in odası, 7 yıl boyunca hiç dokunulmadan, onun hatıralarıyla dolu bir şekilde bırakılmış. Ancak geçen yıl, büyük bir duygusal mücadelenin ardından odasını boşaltmaya karar vermişler. Aile, kızlarının yatağını ve kıyafetlerinin bir kısmını ihtiyaç sahiplerine bağışlamış, geri kalanını ise hatıra olarak saklamış. Kızlarının ölümünün ardından yaşadıkları yas süreci, onları bir an bile terk etmemiş. Elif’in neşe dolu, cıvıl cıvıl bir kız olduğunu belirten Bilge Özdemir, “Elif’im avukat olmak istiyordu, elinde dava dosyaları ile hayal ediyorduk. Bugün ise ben onun mahkeme dosyalarını elimde tutuyorum” diyerek gözyaşlarına boğuldu. Bir annenin bugün bile taze olan acısı gözyaşlarından akıyor.

Haberin Devamı

‘PEŞİNİ BIRAKMAYACAĞIZ’
Bilge Özdemir, biricik kızı Elif’in ölümüne sebep olan ihmalkârlığın cezasız kalmasını haklı olarak kabullenemiyor. 2021 yılında görülen duruşmada öğretmenlerin ve eğitmenlerin yüzüne zor baktığını söylüyor. Onların ‘duygusuz bir şekilde duruşmaya çıkmaları’ acısını daha da artırmış. Sorumlu öğretmen ve eğitmenlerin ‘yetersiz önlem aldığını’ belirten Bilge Özdemir pes etmiyor. Aynı şekilde savcı da. Savcılık araya koronavirüs salgını girdiği için ertelenmek zorunda kalan itiraz sürecinin peşini bırakmadı. İlk mahkeme kararına hem aile hem de savcı itiraz etti. Ailenin avukatlarından Akın Hizarcı, Frankfurt Oder kentindeki üst mahkemede davanın yeniden açılması için girişimlerde bulundu. Üst mahkemenin gelecek yıl için mart ayında başlamak üzere 12 duruşma günü belirlendiğini söyleyen Hizarcı, ancak Eyalet Mahkemesi’nin, daha acil olan davaları gerekçe göstererek duruşmaları iptal ettiğini ve hatta davanın takipsizliğe gitmesini önerdiğini de söyledi. Buna rağmen ne savcılık ne aile ne de avukat Akın Hizarcı bunu kabul etmedi. Hizarcı, “Gelecek yıl ve hatta 2026 yılında bile davayla ilgili tarih alacağımızdan şüpheliyiz. Ancak bu davanın peşini bırakmayacağız. Gerek insani gerekse kamu vicdanı açısından bu çok önemli” dedi.
“Elif geri gelmeyecek, bunu biliyoruz” diyen Bilge Hanım da başka ailelerin benzer ihmaller yüzünden büyük acılar yaşamasını istemiyor. Bu dava, sadece Elif’in ailesi için değil, tüm çocukların güvenliği ve eğitim kurumlarının sorumluluklarının yeniden gözden geçirilmesi için bir umut ışığı olabilir.

8 yıldır dinmeyen acı

8 yıldır dinmeyen acı


Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!