İlhan BABA / NÜRNBERG
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 14, 2022 11:11
Almanya’nın Nürnberg kentinde yaşayan Gümülcineli vatandaşlarımızdan 72 yaşındaki İbrahim Tepeci, elma şekeri satarak geçimini sağlıyor. Bir firmada çalıştıktan sonra emekli olan, ikisi kız 4 çocuk babası İbrahim Tepeci, “Elma şekerlerinin hazırlanmasında kullanılan malzemeleri Türkiye’den getiriyorum. Tadı ve güzel görüntüsü nedeniyle çocuklar kadar büyükler de ilgi gösteriyor’’ dedi.
TEPECİ, Nürnberg’in en işlek cadde ve meydanlarında sattığı elma şekerlerini nasıl hazırlandığı şu sözlerle anlattı: “Elmaları marketten aldıktan sonra saplarını kesip çıkarıp iyice yıkadıktan sonra kurulayarak tahta çubukları elmalara saplıyorum. Tencereye şeker ve suyu koyarak 10-15 dakika kaynatıyorum. Limon suyu ve sağlığa zararı olmayan gıda boyasını ekleyip karıştırıyorum. Kıvamını ayarlamak için kaşığın ucuyla alarak mutfak tezgâhına damlatıyorum. Bütün halinde tezgâhtan ayrıldığında şekerin iyi pişmiş olduğunu anlıyorum. Daha sonra elmaları hazırlanan şeker karışımına batırıyorum ve her tarafı şekerlenene kadar çeviriyorum. Yağlı kâğıt üzerine elmaları bırakıyorum ve sertleşinceye kadar bekletiyorum. Sonra şekerlenmiş boyalı elmaları birbirine değdirmeyecek şekilde satış arabamın camekânının içine koyup satışa sunuyorum.”
ÇOCUKLAR İSTEDİĞİNDE KIZMADAN ALINSatış sırasında bazı sıkıntılar yaşadığına dile getiren Tepeci, bunlardan en önemlisinin çocukların elmalı şeker almak istediğinde anne ve babalarının almamak için onları çekiştirip sürüklediğini, kendisinin de bu duruma çok üzüldüğünü söyledi. Yaşam koşulları nedeniyle bu işi yaptığını ve Nürnberg’in farklı caddelerinde satış yapabileceğine dair izin belgesinin olduğunu belirten Tepeci, “Cep harçlığımı çıkarıyorum, temel ihtiyaçlarımı karşılıyorum” dedi. Çocuklarının yaptığı işi benimsemediğini, bu nedenle tezgâh başında durmadıklarını söyleyen Tepeci, “Eskiden bizim sokaktan geçen
elma şekeri, pamuk şekeri, kâğıt helva satanların peşine düşerdik ve kaybolduğumuzu düşünen ailelerimiz bizi bulduklarında biraz kızarlardı. Buna rağmen elma, pamuk şekercisinin mahalleye gelmesini beklerdik” dedi.