Güncelleme Tarihi:
Sarıkız etkinliğinde, yöre Türkmenleri Kaz Dağı'nda buluşup, 500 yıllık geleneklerini yaşatıyor. Etkinlik kapsamında, Balıkesir, Çanakkale, İzmir ve Manisa il ve il?elerine bağlı Türkmen köylerinden yaklaşık bin aile, bin 726 metre yüksekliğindeki Kaz Dağları'nın Sarıkız zirvesine ?adır kuruyor. Türkmenler, Sarıkız'ın son göründüğü yer olduğu ileri sürülen yatırda dua edip namaz kılıyor, kurbanlar kesip, semah dönüyorlar. Yeni evlenen gen?ler ?ocuk sahibi olabilmek i?in dua ederken, ge?tiğimiz yıl dua edenlerin yeni doğmuş bebeklerini de Sarıkız yatırına getiriyorlar. Dostlar akrabalar buluşuyor, evlenme ?ağına gelmiş gen?ler hayatlarını birleştirecek eşlerini arıyor, aralarında dostluklar geliştiriyorlar. 10 gün süren etkinlikler kapsamında zirveye ?ıkanlara, şerbet ve lokma ikram ediliyor. Bazı Türkmenler de etkinliklere günübirlik katılıyor.
'BUG?NE KADAR HİÇ YANGIN ÇIKMADI'
Ancak bu yıl orman yangınları nedeniyle, ormanlara giriş ?ıkışların yasak olması, etkinliğin yapılmasını tehlikeye sokmuştu. Görüşmeler neticesinde, 10 gün süreyle Kaz Dağları'nın zirvesine ?ıkışlar, Balıkesir Valiliği Orman Yangınları ile Mücadele Komisyonu'nun önerisi ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü'nün onamasıyla verilen özel izinle serbest bırakıldı. Kaz Dağı Milli Parkı ve Doğal Hayatı Koruma Şefi Hasan Basri Avcı, yöresel bir etkinlik olan Sarıkız ziyaretlerinin 16-26 Ağustos tarihleri arasında 10 gün süreyle özel bir izinle serbest bırakıldığını söyledi.
Bu ziyaretler sırasında, yıllardan bu yana hi? orman yangını ?ıkmadığını vurgulayan Avcı, "Normalde Kaz Dağı'na giriş ve ?ıkışlar özel izne tabi. Ancak bu yöresel bir etkinlik olduğu i?in, genel müdürlüğümüz özel izin verdi. Zaten, Türkmenlerin hemen hepsi, orman iş?iliği yaparak ge?imini sağlayan insanlar. Bunun i?in Kaz Dağları'nı ?ok iyi tanıyorlar. Giriş ve ?ıkışlar yine kontrollü olarak yapılıyor. Yalnız bu tarihler arasında yöre insanından giriş ücreti alınmıyor, yerel kılavuz istenmiyor" dedi.
SARIKIZ EFSANESİ
Çanakkale'nin Ayvacık yöresinden 'Cılbak Baba' adlı ?oban, karısı ölünce kü?ük yaştaki kızıyla Balıkesir'e bağlı Edremit'in Güre Köyü'ne gelir, sürü sahiplerinden birinin yanına girer. Kızına da boş kalmaması i?in bir ka? kaz alır. Baba-kız birbirlerine ?ok bağlıdır. Yıllar ge?er, kız büyür, güzelleşir. Yaşlanan Cılbak Baba, hacca gitmeye karar verir. Kızını bir imam ailesinin yanına bırakıp gider. Uzun süren hac seyahati süresince köyün delikanlıları gen? kıza evlenme teklif eder. Kız bunları kabul etmeyince gururları kırılan gen?ler söylentiler yayar. Bu yorumlar bir süre sonra dedikoduya ve iftiraya dönüşür. Gen? kız ne dediyse kabul ettiremez, köylüyü su?suzluğuna bir türlü inandıramaz. Cılbak Baba, hacdan döndüğünde kızı yüzünden dışlanır. Kızını öldürmeye karar verir.
Evden ?ıktıklarında gen? kıza bozuk yumurta atanlar olur, ?ocuklar bu yüzden ona 'Sarıkız' der. Baba ile kız, şimdiki Sarıkız tepesine ?ıktıklarında Cılbak Baba abdest almak i?in acele su ister. Ancak verilen suyun tuzlu olması babayı şaşırtır. Babası acele edince Sarıkız, suyu denizden almıştır. Cılbak Baba, kızının ermiş olduğunu anlar, pişman olur, kızının yüzüne bakacak hali kalmadığını söyler uzaklaşır. Baba uzaklaşınca dağın üzerinde büyük bir kara bulut ?öker. Bulut kalktığında ?obanlar iki ayrı tepe üzerinde onları ölmüş bulur. Oralara gömerek taşlardan türbe yapar. Her yıl bu mezarların bulunduğu 'Sarıkız Tepesi'ne ?ıkan Türkmenler, Sarıkız'ın olduğu varsayılan türbenin başına mum dikip, renkli bez par?aları bağlayarak adakta bulunurlar.