Güncelleme Tarihi:
Almanya genelinde Alman öğrencilerin yüzde 5.4’ü herhangi bir eğitim kurumunu diploma almadan terk ederken, bu oranın ‘göçmen kökenli çocuk ve gençlerde’ yüzde 11.6’ya ulaştığına dikkat çekti.
Mesleki eğitim alanında ise bu rakamların çok daha dramatik olduğunu da dile getirdi.
* * *
20-29 yaş grubu Almanların yüzde 13.5’inin meslek eğitimi yapmadıklarını, aynı yaş grubu ‘yabancılar’ arasında ise bu oranın yüzde 30.5’i bulduğunu da hatırlattı.
Yani, Almanya’da 1.3 milyon ‘yabancı’ genç insan mesleki eğitim yapmamış...
Tabii bu durum aynı zamanda bu insanların iş piyasasına atılma şansının yok denecek kadar az olduğu anlamına gelmekte.
Haklı olarak Devlet Bakanı Aydan Özoğuz, başarının da uyumun da yolunun iyi bir eğitim ve mesleki eğitimden geçtiğinin altını çizdi.
Tek kelimeyle ‘Eğitim!’ demekle yetinmedi ve ardarda üç kez ‘Eğitim!’, ‘Eğitim!’, ‘Eğitim!’ dedi...
* * *
Hıristiyan Demokrat/Hıristiyan Sosyal Birlik Partileri (CDU/CSU) ile Sosyal Demokrat Parti’den (SPD) oluşan koalisyon hükümetinin buna çok önem verdiğini de söyledi.
Başbakan Angela Merkel’in 1 Aralık’ta düzenleyeceği zirvenin ‘Eğitim’ başlığı altında yapılacağını da hatırlattı.
Aydan Özoğuz’un bu sözleri beni birden 1970’li yılların sonlarına götürdü.
Dönemin SPD ile Hür Demokrat Parti’den (FDP) oluşan koalisyon hükümetinin ve Almanya’nın ilk ‘Yabancılar Sorumlusu’ Heniz Kühn öncülüğünde hazırlanan ‘Kühn Memorandum’ aklıma geldi.
Aydan Özoğuz’un açıkladığı ‘Federal Hükümetin Göç, Sığınmacılar ve Uyum Sorumlusu’nun Almanya’daki yabancıların uyumu ve konumu ile ilgili 10’uncu raporu’ başlığını taşıyan rapor 700 sayfa.
1978 yılı Kasım ayında göreve başlayan Heniz Kühn’ün 1979 yılı Eylül ayında ‘Kühn Memorandum’ adı altında yayınladığı rapor ise sadece 66 sayfa...
‘Almanya’daki yabancı işçi ve ailelerinin uyumunun konumu ve geliştirilmesi’ başlığı altında yayınlanmış.
* * *
Daha önceki dönemlerde de birkaç kez okuduğum ‘Kühn Memorandum’a yeniden göz atıyorum...
Giriş bölümünde şöyle deniliyor: “Bireysel ve toplumsal zararlara meydan verilmemesi için Almanya’da yaşayan bir milyon yabancı çocuk ve gence iyi bir gelecek perspektifi sunulmasını sağlamak için yoğun çaba gösterilmelidir.”
Bu hedefe ulaşılması için öneriler de sıralanmış...
- ‘Göç olgusu kabul edilmeli’.
- ‘Özellikle çocuk ve gençlerin okul öncesi ve okul dönemi eğitimi ile mesleki eğitimlerine ağırlık verilmeli.’
- ‘Gençlerin işyeri ve mesleki eğitim yeri bulmalarına imkan kılınmalı.’
- ‘Almanya’da dünyaya gelen ve yetişen yabancı gençlere Alman vatandaşlığını da alma opsiyon hakkı verilmeli.’
- ‘Politik hakların genişletilmesi için uzun süredir burada yaşayan yabancılara yerel seçimlere katılma hakkı verilmeli.’
* * *
Evet, bunların hepsi de bundan tam 35 yıl önce söylenmiş...
Hatta yazılıp raporlara geçirilmiş.
Böyle olduğu halde tam 35 yıldır bazı, ama çok çok önemli şeyler ihmal edilmiş.
Tıpkı dünyayı yeniden keşfediyormuş gibi, Almanya’da politik sorumlular son dönemlerde ağırlıklı olarak eğitimde şans eşitliğinden, dışlamanın-dışlanmanın engellenmesinden, yerel seçim hakkından bahsediyorlar.
Heniz Kühn’ün önerdiği ‘Opsiyon hakkı’ ancak 35 yıl sonra hayata geçirildi.
Umarız ‘eğitimde şans eşitliği’ için bir o kadar daha beklenilmez...