Güncelleme Tarihi:
Kadıköy'de şampiyonu belirleyen Fenerbahçe-Galatasaray maçı sonrası yaşanan kupa krizi, büyük tartışmaları beraberinde getirdi. Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören tarafından şampiyonluk kupasının soyunma odasında verilmek istenmesi ise tepkilere neden oldu. Bu olay, "futbol tarihinde bir ilk" olarak düşünülse de İstanbul'da 32 yıl öncebenzer bir durum yaşandı.
Tarih 28 Mayıs 1980...
Türkiye Kupası finalinde Galatasaray ile Altay, 1-0'ın rövanşında İnönü Stadı'nda karşı karşıya geldi. Öner'in 10. dakikada attığı kafa golüyle öne geçen sarı-kırmızılılar, 62. dakikada tartışmalı bir penaltı ile kupaya veda etti. Güçlü rakibini saf dışı bırakan Altaylı futbolcular, yaklaşık 20 dakika sahada bekledikten sonra Türkiye Kupası'nı hakem odasında aldılar. Futbol Federasyonu üyesi Şevket Belgin'in kupayı vermesinin ardından tribünlerin boşalmasını bekleyen oyuncular, yeşil sahaya çıktılar ve silahların gölgesinde şeref turu attılar.
Yüzlerce mermi atıldı
İzmir ekibinin kaptanı Mustafa Denizli'nin kullandığı penaltıdan önce sahaya giren bir taraftar, hakem Nihat Özbirgül'e yumruk attı. Böylece olayların fitili ateşlenmiş oldu. Kapalı tribünde bulunan seyirciler, maçın son dakikalarında tribünleri ateşe verdiler. Güvenlik güçleri, stat dışında toplanan taraftarları havaya yüzlerce mermi atarak dağıtabildi.
Hakeme alkol muayenesi
Soyunma odasına gazetecileri çağıran hakem Nihat Özbirgül, nefesini koklattıktan sonra "Alkollü müyüm, siz söyleyin" diye sordu. Taraftarın saldırısı sonucu dudağına hastanede dikiş atılan hakeme, hastanede ise alkol muayenesi yapıldı. Muayene sonunda alkolsüz olduğu anlaşılan hakem, kendisine vuran seyirciden davacı olmak için Beşiktaş karakolu'na gitti.
"Ben de olsam yumruk atardım"
Galatasaray Kulübü Başkanı Ali Uras, hakemin maruz kaldığı saldırı hakkında, "Dünyanın en sakin insanıyım, ama ben de olsam bu kötü hakeme iki yumruk atardım" dedi.
Rausch şeref tribününe kaçtı
Galatasaray-Altay maçını izleyen Fenerbahçe'nin yeni antrenörü Rausch, maçtan sonra otele giderken sokakta silah seslerini duyunca geriye dönerek şeref tribününe kaçtı. Rengi bembeyaz olan Alman teknik adam, "Bu ne biçim iş anlayamadım" dedi.