Güncelleme Tarihi:
“ALMANYA’da bu hafta sonu genel seçim olsa hangi partiye oy verirsiniz?” sorusuna, seçmenlerin yüzde 35’i “Hıristiyan Demokrat/Hristiyan Sosyal Birlik Partileri (CDU/CSU)” diyor.
Yeşiller’e destek yüzde 21’i bulurken, yıllarca iktidarda sözsahibi olan Sosyal Demokrat Parti (SPD) yüzde 14’ü geçmiyor.
Almanya için Alternatif’in (AfD) yüzde 10, Hür Demokrat Parti’nin (FDP) yüzde 7 ve Sol Parti’nin yüzde 7 oy alacağından hareket ediliyor.
SPD’nin bu denli oy kaybını görünce, kendi kendime “Acaba yanlış mı okuyorum?” diye mırıldanıyorum.
Hayır, yanlış okumuyorum...
O dönemde daha tek başbakan adayı var.
O da SPD’li Olaf Scholz.
2020 yılında SPD Eş Başkanı seçilemediği halde, partisi Olaf Scholz’u başbakan adayı gösterdi.
Tabii kimse Scholz’a şans tanımıyordu
SÖDER’LE SÜRTÜŞME OLSA DA...
Ocak 2021’de Kuzey Ren Vestfalya (KRV) Eyalet Başbakanı Armin Laschet, CDU Genel Başkanı seçildi.
Tabii kafasından Almanya’nın Başbakanı olmak geçiyordu.
Kamuoyu yoklamaları da o yönde sinyaller veriyordu.
CSU Genel Başbakanı ve Bavyera Eyalet Başbakanı Markus Söder’le arasında bir sürtüşme olsa da, yarışı Laschet kazandı ve 19 Nisa’nda başbakan adaylığı ilan edildi.
Bir gün sonra da Yeşiller’in Eş Başkanı Robert Habeck, diğer Eş Başkan Annalena Baerbock’la ortaklaşa düzenlediği basın toplantısında, “Baerbock bizim başbakan adayımız” dedi.
Her ne kadar aynı gün böyle bir karar vermenin kendisi için hiç de kolay olmadığını itiraf etse de “Bugün benim ‘en tatlı acı’ günüm” dese de, daha sonraki aylarda tam bir dayanışma sergilemeyi sürdürdü.
YÜKSELİŞ FAZLA SÜRMEDİ
Laschet ile Söder arasındaki sürtüşme gizli bir biçimde sürdüğü için CDU/CSU destek kaybederken, Annalena Baerbock’un adaylığını ilan etmesiyle Yeşiller’de yükseliş başladı.
Nitekim mayıs ayı sonlarına doğru Yeşiller yüzde 26’yla ilk sıraya yerleşti.
Ancak bu yükseliş uzun sürmedi.
Yeşiller’in lider adayı Annalena Baerbock’un özgeçmişinde yanlış beyanda bulunduğunun, partisinden aldığı ek ödenekleri Federal Meclis’e bildirmediğinin ortaya çıkması üzerine düşüş başladı.
‘Şimdi-Ülkemizi Nasıl Da Yenileyeceğiz’ adlı kitabında intihal yaptığı ortaya çıkınca, düşüş de birden hızlandı.
CDU/CSU yeniden öne geçti.
O GÜLÜŞ LASCHET’İ BİTİRDİ
Ancak CDU/CSU’nun başbakan adayı Armin Laschet, amatör bir politikacının bile yapmayacağı bir hata yaptı.
KRV’de sel felaketinden zarar gören bölgeyi temmuz ayı ortalarında ziyaretleri sırasında Alman Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier konuşma yaparken, Laschet’in gülmesinin ekranlara yansıması, kendisini adeta bitirdi.
Laschet, her ne kadar sonradan çok pişman olduğunu söylese de, CDU/CSU’da çöküş başladı.
Annalena Baerbock ve Armin Laschet’in hataları SPD’nin de Olaf Scholz’un da imdadına yetişti.
SPD’nin oy oranı artarken, seçmenlerin yarıya yakını da “Başbakan direkt seçilse Scholz’a oy veririm” demeye başladı.
Ve 26 Eylül 2021 tarihinde yapılan genel seçimleri, kimselerin şans tanımadığı SPD toplam oyların yüzde 25.7’sini alarak kazandı.
CDU/CSU yüzde 24.1, Yeşiller yüzde 14.8, FDP yüzde 11.5, AfD yüzde 10.3 ve Sol Parti yüzde 4.9 oy aldı.
Yersiz gülüşü Laschet’in hayallerini söndürürken, CDU/CSU’nun da tarihi yenilgi almasına yol açtı.
Daha seçim akşamı SPD’nin başbakan adayı Olaf Scholz, partisinin FDP ve Yeşiller’le ‘trafik lambası koalisyonu’ oluşturmaya hazır olduğunu ilan etti.
Ve öyle de oldu.
8 Aralık 2021’de Olaf Scholz. başbakanlık koltuğuna oturdu.
Belki bunu kendisi bile beklemiyordu.
Ama 2021 yılı Olaf Scholz’un yılı oldu.
Pandemi belasını yaşadığımız bu zor dönemde Başbakan Scholz’un işi hiç de kolay olmayacaktır.
Ama umarız bu yıl ve daha sonraki yıllar ‘Almanya’nın yılı’ olur.
Tabii tüm dünyanın da.