Güncelleme Tarihi:
İki NPD'li belediye meclisi üyesinin onay vermediği karar tasarısına tepki gösteren Çokkültürlü Dernek yetkilisi Erdinç Eski, "Ayrılan bütçe çok komik. Bu paralarla dil kursları finanse edilmek isteniyor. Böyle mi ırkçılık önlenecek" dedi.
Almanya'nın Saarland Eyaleti'nde son 5 yılda yaşanan 12 kundaklama olayına ilişkin soruşturmanın, ırkçı boyutunun araştırılması amacıyla yeniden başlatılması nedeniyle gündemden düşmeyen Völklingen kentinde Belediye Meclisi, ırkçılığa karşı 20 bin Euro ayırmaya karar verdi.
Völklingen Belediye Meclisi, yaptığı son toplantıda, basında yer alan ve Völklingen'in bir ırkçı yuvası olduğuna ilişkin haberlerde ileri sürülen iddiaları geri çevirirken Multikulti isimli Irkçılığa Karşı Çokkültürlü Dernek yetkilisi Erdinç Eski, ayrılan bütçenin çok komik olduğunu belirterek, "Bu paralarla, dil kurslarının finanse edilmesi planlanıyor. Dil kurslarıyla mı, aşırı sağcılık ve ırkçılık önlenecek" diyerek, belediye meclisinin aldığı karara tepki gösterdi.
NPD'li üyeler onay vermedi
Mecliste bulunan Hıristiyan Demokrat Birliği (CDU), Sosyal Demokrat Parti (SPD), Sol Parti, Yeşiller Partisi, Hür Demokrat Parti (FDP) ile aslında aşırı sağcı olarak bilinen Pro Völklingen partisi, son gelişmelere ilişkin hazırlanan karar tasarısına oybirliğiyle onay verirken, aşırı sağcı NPD'li iki meclis üyesi ise, tasarıya onay vermedi.
Yeşiller Partili meclis üyesi Manfred Jost tarafından hazırlanan tasarıda, 2012 bütçesinde ırkçılıkla mücadeleye 20 bin Euro ayrılması öngörülüyor. Son günlerde basında Völklingen'in ırkçı yuvası olmadığına ve 40 bin nüfuslu kentin yaşamaya ve sevmeye değer bir kent olduğuna işaret edilen karar tasarısında, "UNESCO Dünya Mirası listesinde bulunan Völklingen Demir Sanayisi tesisleri nedeniyle dünyaya açık ve hoşgörülü olmak durumundayız" denilerek, dört maddenin kararlaştırılması öngörülüyor:
Tasarıda yer alan maddeler
"Alman basınında, aşırı sağcı teröristlerin kentimizde meydana gelen kundaklama olaylarıyla ilişkilendirilmesi, derin bir üzüntü yaratmıştır. Birçok hemşerimiz de aynı şekilde üzüntü duyuyor, zira yazılanlar sadece iddialardır ve şuana kadar kanıtlanamamıştır. İnsanlık adına Dünya Kültür Mirası'na sahip olan ve Almanya ile Avrupalı komşular arasında köprü konumunda bulunan Völklingen, kültürel açıdan dünyaya açık ve hoşgörülü bir kenttir. Bu ortam, bizim kimliğimizin ve ekonomik geleceğimizin bir parçasıdır. Bu ortamın, nefret duygusuyla hareket eden fanatik kişiler tarafından zehirlenmesine izin vermemeliyiz. Hem ziyaretçiler hem de göçmenler, kentimizde rahat ve huzur içinde hissetmelerini istiyoruz."
Herkes güven içinde yaşamalı
"İnsanlık suçu işleyen aşırı sağcı ideolojiye sahip nasyonalsosyalist rejimin günümüzde hala ülkemizde iğrenç cinayet ve suçlarla kan izi bırakması utanç vericidir" ifadelerinin yer aldığı karar tasarında, ayrıca şöyle denildi:
"Aşırılığa karşı her alanda ve özellikle siyasi mecrada karşı konulmalı. Hepimizin görevi, aşırıların yeşermeye çalıştığı tüm toplumsal alanlarda faal olmalıyız. Herkesin korkusuzca ve güven içinde yaşayabileceği, özgürlüğün, karşılıklı saygının, çeşitliğin hakım olduği dünyaya açık bir Almanya arzu ediyoruz. Völklingen'de ve Almanya'da, her türlü aşırılara, ırkçılara, yasadışı örgütlere yer yoktur."
Eğitim kurumlarına kaynak ayrılacak
Kentte işlenen ancak şu ana kadar yabancı düşmanı kaynaklı olduğu kanıtlanmamış olan tüm olayların aydınlatılmasının da talep edildiği tasarıda, şu talepler yer aldı:
"Belediye Meclisi'ndeki tüm demokratik fraksiyonlar, aşırı sağcılığa karşı bayrak açılması konusunda görüşbirliğine vardı. Bu nedenle, bütçe görüşmeleri sırasında, aşırı sağcılıkla mücadele için kaynak ayrılması amacıyla ortak bir tasarı hazırlamak istiyoruz. Ayrıcağımız kaynak, eyalet birimleriyle birlikte aşırı sağcılığa karşı mücadele konusunda işbirliği yapan yüksek okul veya diğer eğitim kurulumlarının yapacağı çalışmaların finansmanında kullanılacak. Böylelike aşırı sağcıların okullara veya diğer toplumsal alanlara girmeleri önlenmiş olacak."
Uyarı nöbetinde kurbanlar anıldı
Saarbrücken kentinde bulunan "Dışlamaya Karşı Forum"un girişimiyle geçen hafta, Völklingen kent merkezinde bir uyarı nöbeti düzenlendi. Forum yetkilileri, eylem sırasında yaptıkları açıklamada, kentte meydana gelen ve çok sayıda göçmenin hayatına kasteden yangınlarda, aşırı sağcı boyutunun olmadığının hemen açıklanmasına anlam verilemediğini söylediler. Yetkililer, şöyle konuştular:
"Aşarı sağ terörünün Almanya genelindeki cinayetler işlediğini ortaya çıkarken, Saarland'da aşırı sağ tehlikesinin hafife alındığı görülüyor. Tartışmalar aşırı sağcılıkla sınırlandırılmamalı. Toplumun orta kesiminde hoşgörüsüzlüğün, ırkçılığı ve dışlamanın hakim olduğu görülmeli." Konuşmalardan sonra seri cinayetlerde ölenler ile Völklingen'deki kundaklamalarda zarar görenler anıldı.
Irkçılıkla mücadele tüzüklere girmeli
Mainz Başkonsolosu Aslan Alper Yüksel de, Türk sivil toplum görütlerinin, aşırı sağcılığa ve ırkçılığa karşı mücadele konusu hiç gündemlerinden düşürmemesi gerektiğini söyledi. Görev bölgesine düşen Völklingen'i ziyaret eden Mainz Başkonsolosu Yüksel, Hürriyet'e yaptığı açıklamada, "Hatta bana kalırsa, sivil toplum kuruluşları tüzüklerine bile ırkçılıkla ve yabancı düşmanlığıyla mücadeleyi yazmalılar ve bu yöndeki faaliyetleri de hayata geçirmeliler" diye konuştu.
İstifa çağrısı
Völklingen'deki ırkçılığa ve ayrımcılığa karşı kurulan Çokkültürlü Dernek çalışanlarından Erdinç Eski de, kentlerinde düzenlenen uyarı nöbetinin aslında Türk sivil toplum kuruluşlarının girişimiyle düzenlenmesi gerektiğine işaret etti. Eski, "Aslında bu konuda bizim dernek ve kuruluşlar hareket geçmeliydi. Fakat onlardan böyle bir girişim olmadığı için uyarı nöbetine Türkler de gelmedi. Ama bu konuda sivil toplum kuruluşlarımız sınıfta kaldılar ve başkanlarının da istifa etmeleri gerekiyor" dedi.