Güncelleme Tarihi:
AP seçimlerine katılma hakkını elde eden ve bunun için çalışmalarına hız veren BIG Partisi’nin Genel Başkanı Haluk Yıldız, hafta sonu ‘Muhabirce’ adlı haber sitesinin sosyal medya canlı yayınına konuk oldu. Gazze’de yaşanan insanlık dramı nedeniyle Ramazan Bayramı’nın buruk geçtiğini belirten Yıldız, özetle şunları söyledi: “Partiden bir arkadaşımız Gazzeli, yaklaşık 80 yakınını kaybetmiş. Böyle bir ortamda çevre politikası dillendirmenin bir karşılığı yok. Ekim ayından itibaren Frankfurt Belediye binasına İsrail bayrağı asılmasına karşı, Belediye Meclisi’ndeki üç dakikalık konuşma süremde bunun yanlış olduğunu, şehirde yaklaşık 100 bini aşkın Müslüman’ın yaşadığını ve saygıdan dolayı bayrağın kaldırılması gerektiğini belirterek bir önerge verdim, olmadı. Sonra ‘Filistin bayrağını da asın’ teklifinde bulundum, bu da karşılık bulmadı. Seçilirsek, benzer çıkışlarımızı AP’ye de taşıyabiliriz.”
‘KORKUP BIRAKMADIM’
Kurulduğumuz günden bu yana 15 yıl geçti, 56 ayrı seçime girdik. Belli bir seçim ve seçmen tecrübemiz var. Bizim, saha tecrübemiz var. Alman televizyonlarında, dokuz ayrı programa katılmıştım. Ardından 2017 ile 2019 arası çok sayıda tehdit mektubu aldım. Bunların arasında, iki kez boş kovan tehdidi vardı. İnsan başlarda etkileniyor ama sonra alışıyor. Hafta da bir mektup geliyordu. İnsana iki şey kalıyor; ya korkup ürkeceksiniz ve bu işten geri çekileceksiniz ya da doğru bildiğiniz yolda devam edeceksin. Ne kadar üzerime gelirlerse, o kadar doğru yolda olduğumu düşünüyorum. Dolayısıyla korkup bırakmadım. Ben, bardağın dolu tarafına bakan bir insanım. 15 yıldır bir şekilde bedel ödüyoruz. Ama yaşadığımız bu ülkede sesimiz çıksın diye bir hedefimiz var. Örneğin Hanau... Bana 20 dakika mesafede. Hanau katliamında insanların Türk, Kürt, Alevi, Sünni olup olmadığına bakmaksızın katlettiler. Gazze’de yaşanan insanlık dramına çok üzülüyorum, ama onlar adına burada söz söyleyebiliyorsam, bu beni motive ediyor. Ayrıca arkadan bir gençlik geliyor, Hannover’de gençlik kollarımız oluşuyor. Gençler, kitle partilerine yöneldiğinde oralarda ‘Türkiye’den filancıyı beğeniyorum’, örneğin ‘Mesut Özil’i beğeniyorum’ dediğinde kapılar yüzlerine kapanıyor. Böyle olunca gençler de bizimle beraber olmak istediklerini söylüyor. Bu gelişme de bizleri mutlu ediyor.”