13. Alman İnsan Hakları Film Ödülleri, sahiplerini buldu

NÜRNBERG Belediyesi’nin Tafelhalle salonunda düzenlenen ve 6 değişik kategoride verilen ödülleri, ilk defa Türkiye kökenli jüri üyesi olarak kısa ve uzun film kategorisinde seçici kurulda Simon Hauck, Alexander Hick, Anke Leweke, Ulla Hocker ile görev yapan Türkiye-Almanya Film Festivali (FFTD) Başkanı Adil Kaya açıkladı. Nürnberg Belediye Başkanı Marcus König ile çok sayıda film yönetmeni ve oyuncunun izlediği törene, FFTD yöneticisi Ayten Akyıldız da onur konuğu olarak katıldı. Jürinin kararları doğrultusunda 6 farklı kategorideki uzun ve kısa filmlerin ödüllerini iletmekten, insan hakları için önem ifade eden sinema filmleri ve televizyon yapımlarının ödüllendirilmesinden mutluluk duyduğunu belirten FFTD Başkanı Kaya, şunları söyledi:

CESARET VE AZİM GEREKLİ
“İnsan hakları için mücadele eden tüm sanatçıları kutluyorum. Ödül alan eser sahiplerini canı gönülden tebrik ediyorum. Birbirinden değerli filmler arasından en iyisini seçmekte gerçekten zorlandık. Sanatçılar ve film yapımcıları, özgün eserleri ile tüm dünyada zulüm gören, haksızlığa uğrayan insanların sesi oluyor. Bunu da genelde çok zor şartlar altında gerçekleştiriyorlar. Bu tür filmler için cesaret ve azim gerekli. Biz de Türkiye-Almanya Film Festivali’mizin bütün programıyla ve özellikle Türkiye’de demokrasi mücadelesi vermiş TRT TV’sinin kurucusu Mahmut Tali Öngören adına verilen ödülle bu tür çalışmalara destek oluyoruz.”

Belediye Başkanı Marcus König de Nürnberg’in insan haklarına verdiği önemin altını çizdi. König, “Bağımsız olarak 20 değişik organizasyon, kurum ve dernek tarafından iki yılda bir verilen Alman İnsan Hakları Ödülleri’ni, Alman sivil toplumundan yapımlar için güçlü bir destek olarak değerlendiriyoruz” diye konuştu. Ocak 2023’ten itibaren ödül alan filmler Almanya turuna çıkacak ve birçok sinemada seyircilerin beğenisine sunulacak.

ÖDÜL ALAN FİLMLER
Luca Lucchesi’nin ‘A Black Jesus’ (Siyah İsa) belgeseli, ‘En İyi Uzun Metrajlı Film’ ödülüne layık görüldü. 19 yaşında Ganalı bir genç sığınmacının Sicilya’da siyahi bir Hz. İsa figürüne değer veren ve adeta tapan ancak siyahi insanlardan ürken ve korkan Hıristiyan halkını eleştiren filmde yönetmen Lucchesi, sığınmacılarla birlikte Sicilya halkının daha iyi nasıl yaşayabileceklerinin yollarını anlatıyor.
Adrian Oese’nin ‘Sinti ve Romanların Uzun Mücadelesi’ adlı 45 dakikalık filmi ‘En İyi Kısa Metrajlı Film’ ödülüne layık görüldü. Film, Almanya’da Nazi döneminde soykırıma uğrayan bu azınlık grubun günümüze kadar Alman devleti, siyasetçileri ve medya tarafından nasıl toplum dışına itildikleri, günümüze kadar süren vatandaşlık ve insan hakları mücadelesini çarpıcı bir şekilde anlatıyor. Matthaeus Wörle’nin ‘Geamana’ adlı filmi ‘Yüksek Okul’ dalında. Alman devlet televizyonu ARD yapımı ‘Monitör’, ‘Avrupa’nın Gölge Askerleri: Hırvatistan-Bosna Sınırı’nda Geri İtişler’ ve Tennenborn İlkokulu’nun beş dakikalık kısa filmi ‘Bir Dileğim Var’ gecede ödül aldı. Eğitim dalında ise 13 dakikalık Miriam Goeze’nin sosyal filmi ‘Hayat Atlıyor’ ödüle layık görüldü.