Güncelleme Tarihi:
Adalet Bakanlığı Kundu Sosyal Tesislerindeki 15 yıllık görevinin ardından, 2003 yılında Antalya Adliyesinde mübaşir olarak görevlendirilen Musa Nurlu, Antalya'da 2005 yılının Kasım ayında, "su? örgütü kurarak hırsızlık yapıldığı" iddiasıyla düzenlenen ve "Serdarlar ?etesi" olarak bilinen gruba yönelik operasyon kapsamında tutuklandı.
Su? örgütünün üyelerinden biriyle yaptığı telefon görüşmesi nedeniyle "su? örgütü üyesi" olduğu iddiasıyla 11 Kasım 2005'te tutuklanan Musa Nurlu, Antalya E Tipi Kapalı ve Yarı A?ık Cezaevi'ne konuldu. Burada 11 ay tutuklu kaldıktan sonra tahliye edilen Musa Nurlu'nun yargılanması, İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesinde yaklaşık 3 yıl devam etti.
Musa Nurlu, yargılama sürerken mesleğinden ihra? edildi, ancak bir süre sonra da delil yetersizliği gerek?esiyle beraat etti.
"HAKSIZ TUTUKLAMA" GEREKÇESİYLE DEVLETE DAVA AÇTI
Musa Nurlu, beraatinin ardından hukuki mücadele başlatarak, "haksız tutuklama" gerek?esiyle Maliye Bakanlığı aleyhine tazminat, Antalya 2. İdare Mahkemesi'ne de "göreve iade" davası a?tı.
Musa Nurlu, avukatı Mustafa Murat Bilgin aracığıyla Antalya Nöbet?i Ağır Ceza Mahkemesine verdiği dilek?esinde, "haksız tutuklama" gerek?esiyle tutuklu kaldığı 11 Kasım 2005 ve 11 Ekim 2006 tarihinden itibaren kendisine yasal faiziyle ile birlikte 50 bin YTL'si manevi, 50 bin YTL'si maddi, 100 bin YTL tazminat ödenmesini talep etti.
Maliye Bakanlığı aleyhine a?ılan davanın dilek?esinde, Musa Nurlu'nun tutukluluğunun 11 ay sürdüğü ve "haksız tutuklanmasıyla" kişi hürriyetinin mahrum bırakıldığı savunuldu.
Nurlu'nun tutuklu kaldığı 330 gün boyunca kendisi ve ailesinin manevi a?ıdan büyük kaybı bulunduğu, ?ektikleri üzüntünün de kaybı artırdığı ifade edilen dilek?ede, Musa Nurlu'nun okula giden ?ocuklarının başarısız oldukları, ?ocukların, babalarının bir ?ete mensubuymuş gibi gösterilmesi ve işten ?ıkarılması nedeniyle ıstırap ?ektikleri vurgulandı.
600 YTL MAAŞLA İŞE GİRDİ
Beraatine karşın, yargılama sürerken idari kararla memuriyetten ihra? edilen Musa Nurlu, 17 yıllık memuriyetin ardından su dağıtım firmasında işe girdiğini söyledi.
Tutukluluğu süresince kendisinin ve ailesinin büyük zorluklar yaşadığını, üniversiteyi kazanan ?ocuğunu okuluna gönderemeyecek duruma geldiğini bildiren Nurlu, iş?i olarak girdiği su dağıtım firmasından aylık 600 YTL kazandığını belirtti.
Yargılanmasına neden olan telefon konuşmasının hata olduğunu ifade eden Musa Nurlu, şöyle konuştu:
"17 yıllık memurdum. Hi? kimseyle para alışverişim olmadı. Su? örgütünde de yer almadım. Bir sanıkla telefon görüşmesi yapmam ise hataydı. Olayda su?suz olduğum anlaşılarak beraat ettim. Su?suzluğumun anlaşılmasından mutluyum ancak tutuklanmam ve mesleğimden ihra? edilmem nedeniyle iki ?ocuğum ve eşimle büyük zorluklar yaşadık. Ailemi gü?lükle ge?indiriyorum. Haksız yere tutuklu kaldığım 11 ay i?in dava a?tım. Hukuki mücadeleyi sürdüreceğim, davayı gerekirse AİHM'e taşıyacağız."
Nurlu'nun avukatı Mustafa Murat Bilgin de müvekkilinin su? örgütü üyesi olmak iddiasıyla tutuklandığını, beraat ettiğini ve olayın haksız tutuklamaya neden olduğunu kaydetti.
Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 141. maddesi ?er?evesinde a?tıkları davada, Maliye Bakanlığının, Musa Nurlu'ya 11 ay "haksız tutuklama nedeni" ile 50 bini manevi, 50 bini maddi 100 bin YTL ödemesini talep ettiklerini belirten Bilgin şöyle dedi: "Sadece bir telefon konuşması gerek?esiyle Musa Nurlu 11 ay cezaevinde kaldı. Yasaya göre, kişi hürriyeti devredilemez ve bir kişi haksız olarak tutuklu kalamaz. Talep ettiğimiz tazminat oranı Musa Nurlu ve ailesinin yaşadığı maddi ve psikolojik zorlukların yanında yüksek değil. Yaşadıkları zorluklar parayla da öl?ülemez."
Bilgin, tazminat talebine ilişkin sonu? elde edememeleri halinde davayı AİHM'ye taşıyacaklarını bildirdi.