Güncelleme Tarihi:
FESTİVALİN Onursal Başkanı Tamer Levent, Türk tiyatrosunun en kıdemli temsilcilerinden oyuncu Zihni Göktay, İstanbul Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Ayşegül İşsever, Hessen Eyaleti Bilim ve Sanat Bakanlığı Müsteşarı Ayşe Asar, Frankfurt Büyükşehir Belediye Başkaı Mike Josef, Frankfurt İl Genel Meclisi Başkanı Hilime Arslaner ve Türkiye’nin Frankfurt Başkonsolosu Erdem Tunçer’in katıldığı açılış töreninde, festivalin Cumhuriyet’in ikinci yüzyılında da ‘kardeşçe’ süreceği vurgulandı. Açılışta, Hessen milletvekili Turgut Yüksel, Frankfurt İl Genel Meclisi Üyesi Hüseyin Sıtkı ve festivale sponsor olarak destek veren kurumların temsilcileriyle, Frankfurt ve çevresinden 200’ün üzerinde tiyatrosever katıldı. Türk tiyatrosunun öncü isimlerinden Savaş Dinçel’in yazdığı, oğlu Barış Dinçel tarafından yönetilen, Ali Yoğurtçuoğlu ve Gün Koper’in rol aldığı ‘Uçurtmanın Kuyruğu’yla başlayan festival programı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları ve Ankara Devlet Tiyatroları’yla çeşitli özel tiyatrolardan dokuz oyunun yanı sıra atölye çalışmaları ve sohbet toplantıları içeriyor. Festival etkinlikleri Frankfurt’un saygın tiyatrolarından Gallus Tiyatrosu’nda gerçekleştiriyor.
HERKESİN İSMİNİ OKUDU
Açılış, Festival Başkanı ve Tiyatro Frankfurt Genel Sanat Yönetmeni Kamil Kellecioğlu’nun okuyup, salondaki tüm ekibinin hep birlikte tekrarladığı ‘açılış çağrısı’yla başladı. Onursal Başkan Tamer Levent, festivalin dünya düşünsel tarihinde büyük rolü olan ‘Frankfurt Okulu’na ev sahipliği yapan kentte gerçekleştiğine işaret ederek, “Frankfurt Okulu, sanat kavramının ne kadar önemli olduğunu, kültürün insanları birleştirici bir fonksiyonu olduğunu anlattı. Biz de festivalimizin 10’ncu yılında sanat ve kültür kavramlarıyla gerçekleştireceğimiz buluşmalar yapalım. Almanya bunun için çok uygun” dedi.
Konuşmasına Frankfurt Okulu’nun önde gelen isimlerinden Adorno’nun “Yanlış hayat, doğru yaşanmaz!” sözleriyle başlayan Başkonsolos Tunçer de “Bu festivalin bir parçası olmaktan gurur duyuyorum” dedi. Festivale destek verenlere teşekkür eden Tunçer, festival ekibinde gönüllü olarak görev alan herkesin isimlerini okudu.
‘PARLAK BİR ÖRNEK’
Müsteşar Asar, selamlama konuşmasında 10’uncu yılını kutlayan festivalin Frankfurt’un kültür yaşamının bir parçası olduğunu vurguladı. Asar, “Yaralarla, ayrışmayla, nefretle ve kışkırtmayla dolu bir dünyada, daha fazla empati, şefkat, hoşgörü ve saygıya ihtiyaç var. Frankfurt Türk Tiyatro Festivali, farklı kültürler arasında karşılaşmaları ve paylaşımı, anlayışı ve birbirimize saygıyı teşvik etme konusunda parlak bir örnektir. Festivalin, kuruluşundan bu yana amacı, kültürler arasında köprüler kurmak ve kültürler arası iletişimi teşvik etmektir. Bu değerler, Tiyatro Frankfurt’un 2022 yılında Walter-Möller Plaketi ve 2013 yılında Frankfurt am Main Şehri İşbirliği Ödülleri’ne layık görülmesinden de anlaşılmaktadır. Frankfurt Türk Tiyatro Festivali’nin 10’uncu yıl dönümü, kültürel çeşitliliğin değerlerini kutlayan unutulmaz bir etkinlik olacağının sözünü vermektedir. Festival, sınırları aşmaya, engelleri kaldırmaya ve insanlar arasında bir köprü kurmaya yeniden yardımcı olacaktır” dedi.
‘KÜLTÜREL KABULLENME YAŞIYORLAR’
Festivale Türkiye kökenli olmayanların da katılmasından büyük memnuniyet duyduğunu vurgulayan Arslaner ise festival ekibine teşekkür ettiği konuşmasında şunları söyledi: “Türk tiyatrosunun bu bölgedeki kültürel yaşamın sürekli bir parçası olmasının iki nedeni var. Birincisi, ailelerinde Türkçe konuşulan herkes için çok önemli. Böylece dille ve Türkiye’deki kültürel gelişimle bağlantılarını sürdürüyorlar. İkincisi de Türkiye kökenliler Frankfurt’un ortasındaki Türkçe tiyatroyu bir kültürel kabullenme olarak yaşıyorlar. Türkçeyi sadece ailede konuşulan bir dil olarak değil, aynı zamanda entelektüel gelişimin dili, bir sahne dili olarak yaşıyorlar. Bu da içinde yaşadıkları toplumun kabul edilmiş ve önemli bir parçası oldukları anlayışını güçlendiriyor.”
FARKLI BİR İSİMLE KURULDU
Gallus Tiyatrosu Genel Yayın Yönetmeni Winfried Becker de konuşmasında bu tiyatronun doğumunu yabancı kültürlerin tanıtımına borçlu olduğuna işaret etti. 1978’de Gallus Sicilya Tiyatrosu’ adı altında kurulduklarını, 1981’den itibaren Alman tiyatro gruplarının katılımıyla şimdiki ismi aldıklarını vurgulayan Becker, “Bizim için her zaman geçerli olan şu; Biz, burada Türkler için tiyatro yapmıyoruz. Türk kültürüne hangi kökenden gelirse gelsin tüm Frankfurtluların ayağını götürüyor, onu yaşamalarını sağlıyoruz” dedikten sonra sahnelenen tüm oyunların Almanca üst yazılı olmasına önem verdiklerini vurguladı.
PLAKETLER VERİLDİ
Büyükşehir Belediye Başkanı Mike Josef de açılış törenine, biraz gecikmeyle sürpriz konuk olarak katıldı. İlk oyunu keyifle izleyen Josef, yaptığı selamlama konuşmasında Frankfurt’un festivale desteğinin süreceğini vurguladı. Törende, Levent, Tunçer, Asar, Arslaner, Becker ve Josef ile sahnelenen oyunun yönetmeni Dinçel’e festivale verdikleri katkılardan dolayı teşekkür plaketleri verildi. Plaketleri vermek üzere söz alan İBB Şehir Tiyatroları’ndan Ayşegül İşsever ve Zihni Göktay da sanatçılar için ‘emeklilik’ diye bir durumun söz konusu olamayacağını vurguladılar.