Güncelleme Tarihi:
Koska, Türkiye'nin efsane markalarından bir tanesi. Tam 102 yıldır faaliyette olan ve Türkiye'de helvaya ismini veren Koska şimdi yeni bir yurtdışı atağına hazırlanıyor. Avrupa'da etnik pazarlara yönelik ihracatını yerel pazarlara da yaymayı hedefleyen şirket bunun için önemli adımlar atıyor. Koska, yurtdışındaki helva tadım seanslarının yanında son olarak İngiltere'nin en büyük zincirlerinden 600 mağazalı Thornston ile anlaştı. Mark's&Spencer ile anlaşma da yolda. Koska'nın dördüncü kuşak Genel Müdürü Emin Dindar ile Koska hikayesinin nasıl başladığını ve yeni dönemde neler olacağını konuştuk. Röportaj iki gün sürecek...
- Siz Koska'da kaçıncı kuşaksınız?
Biz şu anda dördüncü kuşak olarak görevdeyiz. Koska'yı kuran kişi dedemin babası, Hacı Emin Bey.
- Ne zaman kuruldu?
1907 senesinde Denizli'de kurulmuş. 1930 senesinde de İstanbul’a gelinmiş.
- Koska ismi nereden geliyor?
İstanbul'da ilk kurulduğu semtin ismi Koska. Laleli’de Ordu Caddesi üzerinde İstanbul Üniversitesi'nin ana kapısı vardır. İşte oradan biraz daha aşağı Aksaray’a doğru sol tarafa doğru bir sokak iner. Orası eskiden Koska semtiydi.
Bizimkiler de Denizli'den gelince Aksaray'a yerleşip imalathaneyi oraya koymuşlar.
- Nasıl ünlenmiş?
Ürettikleri helvayı insanlar çok beğenmiş. Zaten o dönemler İstanbul'un en canlı yerlerinden birisi Aksaray bölgesiymiş. İşte herkes 'Koska'daki helvacı, bu helvayı nereden aldın, Koska'daki helvacının helvası' diye diye ünlenmiş. Zaten o zamanlar bu tarz dükkanlar çok azmış.
- Sonra?
Sonrası giderek yayılınca üretim tesisini önce Topkapı'ya sonra Merter'e taşımışlar. En son olarak da Ambarlı'ya geldik. Bunun yanında bir de Kütahya'da pekmez üretim tesisimiz var.
- Türkiye'de sizin kadar köklü şirketlerin sayısı çok çok azdır. Siz bunu nasıl başardınız?
Eren GÜLER YAZIYOR |
Bu şekilde yönlendiriyoruz. Problem çıkmamasına gayret edip yürütmeye çalışıyoruz. İnşallah daha da devam eder.
- Kriz ne kadar etkili oldu peki?
Gıda sektörü olsak ve görece az etkilensek de işimiz tatlı olduğu için kriz bizi biraz etkiledi. Yüzde 20 civarında bir kaybımız oluştu.
- Cironuz ne kadar?
Geçtiğimiz yıl 100 milyon lira civarında bir ciro yaptık.
- 2009 için bir ciro hedefi var mı?
Geçen seneki satışlarımızın yüzde 30 üzerine çıkmak gibi bir hedefimiz var ama genel gidişat nasıl olacak, nasıl bir düzelme olacak ona da bağlı...
Şu anda genelde çok yavaş bir ilerleme var. Bir kımıldanma bir canlılık var ama yavaş...
- İhracat ne durumda?
48 ülkeye ihracat yapıyoruz ve 10 milyon dolara yaklaşıyor. Ciromuzdaki payı da yüzde 14 seviyesinde. Biz zaten son yıllarda ihracatta önemli bir büyüme yakaladık ve bunu devam ettireceğiz. 2008 kriz yılı olmasına karşın ihracat yüzde 20 arttı. Son olarak da İngiltere'ye önemli bir ihracat hamlesi yaptık.
- Nedir o?
İngiltere'de 600 mağazası olan Thornston ile anlaştık. Bundan sonra Koska ürünleri tüm Thornston mağazalarında satılacak.
Ama biz öncesinde de İngiltere'de yaklaşık 4-5 senedir çok ciddi bir çalışma yürütüyoruz. İngiliz halkına hitap edecek lokumları tamamen doğal olarak üretiyoruz. Ayrıca Koşer sertifikamız da var.
Zaten Thornston zinciri bize kendisi gelip ürünlerimizi satmak istediklerini söylediler. Sonuçta İngiltere’nin en saygın şekerleme zincirlerinden bir tanesi. Bu bizim için çok büyük bir gelişme.
- Buradaki lokumlarla İngiltere'de sattıklarınız farklı mı?
Onlar biraz daha yumuşak istiyorlar, öyle seviyorlar. Tek farkı o.
- Tek çeşit lokum mu gönderiyorsunuz?
Şu anda sadece güllü ve limonlu lokum gönderiyoruz. Zaten çok yeni başladık. Satış rakamlarını daha sonra alacağız.
- Güllü lokum nereden çıktı? O biraz bize özgü bir tat değil mi?
Size birşey söyleyeyim, onların en sevdiği çeşitler güllü ve limonlu... Gül ve limon aromasına bayılıyorlar.
- İngiltere pazarı için bir hedefiniz var mı?
Şimdiden bunu kestirmek çok zor ama sene sonuna kadar 300-400 bin sterlini bulacağız. Önümüzdeki sene bunu bir yüzde 40'a kadar ivmelendirmeyi düşünüyoruz. Başka market zincirleriyle de görüşüyoruz. Mesela Marks & Spencer. İngiltere‘nin devlerinden biri. Oraya da girebiliriz...
- Yurtdışında en çok neler satıyorsunuz?
Başta helva. Ama biz Avrupa'da daha çok etnik pazarlara hitap ediyoruz. Oradaki Mısırlılar'a, Ruslar'a, Türkler'e... Helvayı bilenlere yani...
Ama bundan sonraki amacımız yerel marketlere girebilmek. Bu konuda son yıllarda büyük aşamalar kat ettik. Bazı Avrupa ülkelerindeki marketlerde kendi reyonlarımızı oluşturmaya başladık. Türk reyonu veya Koska reyonları oluşturuyoruz.
- Yabancılar helvanın tadını beğeniyor mu?
Girdiğimiz marketlerde hafta sonları tat kampanyaları, tattırma aktiviteleri yapıyoruz. Kimisi 'daha az tatlı olabilir' diyor kimisi 'bu çok güzel' diye yorumlarda bulunuyor .
Ama Uzakdoğuda mesela daha çok şekersiz ürünler tercih ediliyor. Oralarda şekersiz ürünlerimizi satışa sunuyoruz. Tamamen doğal tatlandırıcılar kullanarak ürettiğimiz helva ve reçelleri satıyoruz.
Geçenlerde Çin'den bir heyet geldi ve üretim tesislerimizi, mağazalarımızı gezdi çok memnun ayrıldılar. Özellikle krokan ürünlerimizi çok önemli gördüler ve bizden ürün istediler.
- Helvayı en çok kim tüketiyor?
Polonya çok tüketiyor mesela. Helva kültürü çok oturmuş durumda. Polonyalılar helvamızı çok seviyorlar hatta zannediyorum üç sene oldu Polonya yerel televizyonundan buraya röportaj yapmaya geldiler. Tercümanlarıyla filan gelmişler, biz de şaşırdık...
Helva Fransa'da da çok tüketiliyor. Ayrıca orada Ortadoğu'lu da çok olduğu için tanıtım sorunu yaşamıyoruz. Cezayir, Mısır, Tunus gibi ülkeler de helvayı bilen ülkeler.
- İhracatta hedefiniz nedir?
Son gelişmeler bizi bayağı cesaretlendirdi. Biz de bu yıl için yüzde 40'lık bir büyüme hedefi koyduk. Hem Ortadoğu'da satışlara yüklenerek hem de Avrupa'da helvayı bilmeyenlere öğreterek bu rakama ulaşmayı hedefliyoruz.
- Girmeyi düşündüğünz başka yeni ülkeler var mı?
Kanada ve Amerika'da market zincirleriyle çalışmalara başlıyoruz. Son olarak İsrail'de de bir firmayla anlaştık. Çok yüksek dağıtım gücüne sahip bir firma.
Röportaj yarın da devam edecek...