Güncelleme Tarihi:
Öne çıkan ve en önemli maddelerde 3 tanesini sıralıyorum:
1-Kesici, ezici, bereleyici veya delici aletler ile patlayıcı, parlayıcı, yanıcı veya yakıcı maddeleri spor alanlarına sokan kişi, 3 aydan 1 yıla kadar hapis; müsabaka düzenini bozabilecek veya çevreyi kirletebilecek nitelikte her türlü maddeyi sokan kişi ise 20 günden az olmamak üzere adli para cezasına mahkum edilecek. Bu alet veya maddeleri seyircilere vermek amacıyla spor alanına sokan veya spor alanında seyircilere temin eden kişi, 2 yıldan 5 yıla kadar hapis ceza sına çarptırılacak.
2-Bu alet veya maddeleri spor alanında kullanan kişi, bu nedenle maç düzeninin bozulması halinde 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasına mahkum edilecek. Spor alanlarına müsabaka sırasında uyuşturucu ve uyarıcı maddeler ile alkollü içecek sokan kişi, adli para cezasına çarptırılacak.
3-Hakaret olarak algılanacak tarzda aleni olarak söz ve davranışlarda bulunan taraftarlara, şikayet şartı aranmaksızın, 15 günden az olmamak üzere adli para cezası verilecek.
Yasalar çok isabetli ama önemli olan uygulamaktır. Trafik cezaları uygulaması gibi olmasın. Anlamak isteyen anlamıştır.
* * *
Artık Türkiye'de insanlar aileleriyle avrupada olduğu gibi maçlara gönül rahatlığıyla gidebilsinler. Eve sağ salim dönebilirmiyiz endişesi taşımadan bir sosyal aktivite olarak hayatımızda yer almasını temenni ederim.
SIKICI BİR HAFTA
Bundesliga'da lider Dortmund, Avrupa Kupaları'na girebilmek için en kötü üçüncü sırayı hedefleyen Hannover'i ağırladı. B. Dortmund, Leverkusen, Bayern Münih, Hannover ve Maniz ilk yarı vasat futbolun üstüne çıkamadılar. Oynanan oyun futbol adına benim gibi hiç kimseyi tatmin etmediğini zannediyorum. O kadar sıkıcıydı ki bir ara devamlı maçları beraber seyirettiğim arkadaşlarım Erdoğan Çantürk ve Talat Çakmaz'la tavla oynamak istedim.
* * *
Bunu teknik direktörlerde farkına vardılar ki soyunma odasında girerken direktiflerini verdiler. İkinci yarıda takımlar daha istekli ve organize bir şekilde oynamaya başladılar. Lider Dortmund golü yedikten sonra adeta kısa devre yaptı ve genç futbolcusu Götz'ün harika golün yanı sıra bir de asistiyle maçtan 4-1 galip ayrıldı. İlk yarıda mutlak gol pozisyonundan yararlanmayan Barrios'da ikinci yarı daha zor olan iki pozisyonu gole cevirdi. Temsilcimiz Nuri milli maçta olduğu gibi kendisinden beklenenen oyununu sergileyemedi. Haftalardır puan kaybına son veren Dortmund takipçisi Leverkusen'le olan puan farkını korudu.
B. Leverkusen vasat futbol oynamasına rağmen kazanmayı bildi. Geçen sezon Kaiserslautern'de oynayan Sam'in galibiyet golünü atması bu maçla ilgili konuşulacak tek ilginç ayrıntıydı. Kaiserslautern alt sıralardan kurtulması için sadece savaşmak yetmeyecektir, ofansif anlanda da daha yaratıcı olması gerekir.
Bayern Münih küme düşmeyi garantileyen Gladbach karşısında adına şanına yakışmayan bir futbolla Riberry ve Robben'in sayesinde 1-0 galip geldi. Misafir takım kendi sahasına kapandı ve zaman zaman kontra atakla ev sahibi takımın defansını zora soktu. Sonuç olarak Hannover'in de mağlup olması Bayern Münih'in ikinci sıraya, yani Şampiyonlar Ligi sıralamasına yükselmesi tek olumlu olandı.
Alt sırlarda iki yeni teknik direktörlerin maçları vardı. Frankfurt'un Daum'u, Wolfsburg'un Magath'ına karşı. Bu maçta vasatın üstüne çıkmadı ve 1-1 bitti. Skor aslında iki takıma da yaramadı. Ama en azında kazanamıyorsan kaybetmeme düşüncesi ağır bastı.
Sevgili okurlar aslında sizlere biraz daha teknik taktik adına bu maçlarla ilgili bir şeyler yazmak isterdim ama inanın ben bir şey bulamadım sizlerle paylaşmak için. Bütün takımlar sınıfta kaldı. Sadece Dortmund'un ikinci yarıda diğer takımlara göre daha hoş bir futbol sergilemesi hoşuma gitti.