Paylaş
Bir zamanların Karadeniz Firtınası artık esemiyor. Esse bile kendisini bile ferahlatmıyor. Gelen gideni aratırmış derler. Şenol Güneş dönemini arar olduk. Tamam, bir kan değişikliği gerekiyordu ama zamanlaması yanlış oldu, Şenol Hoca heyecanını kaybettiğini sezon başlamadan söylemişti ancak sonra ne olduysa yine heyecanı geldi ve devam etti. Bu değişiklik ya sezon başında olacaktı ya da ilk yarı sona erdiği zaman olacaktı. Şenol Hoca iyi bir Trabzonsporlu olarak baktı o heyecan ne kendisinde ne de futbolcularda var, kan değişikliğinin doğru olacağını düşünerek görevi Tolunay Kafkas’a bıraktı. Kafkas ise “Ateş ile barut yan yana geldi” dedi ve patlama bekledi. Ateş kim, barut kim bilemem ama o patlama biraz zor olur. Çünkü, ateş sönmüş ve barut’a da su kaçmış. Yani Tolunay Hoca’nın dediği gibi öyle büyük bir patlama olmaz. Belki sezon sonuna kadar “FIS” diye bir ses çıkartır o kadar. Dün akşam olduğu gibi.
Reform gerekli
Sezon sonunda ise yapılacaklar belli ve heyecanını kaybedenler gönderilecek. Belki biraz masraflı olacak ama iki kaleci hariç tüm takımı gönderseler kimsenin sesi çıkmaz. Bu iş teknik heyet ve yöneticilerin işi. Ancak hedeflere koşabilecek ve yarışın her zaman içinde olacak bir Trabzonspor için büyük reformlar gerekli. Trabzonsporluları yeniden ayağa kaldıracak en az iki tane Dünya çapında yıldız ve başarıya aç futbolcular kadroya alınmalı. Kendisine ve paraya oynayan futbolculardan bir an önce vazgeçilmeli. Tabii ki kavun değil koklayıp da alasın ancak menajerlerin oyunlarına gelinmemeli. Önümüzdeki sezon Trabzonspor için transfer daha rahat geçecek. Çünkü kaleciler hariç kaybedecek yıldızları da yok.
Hayra alamet değil
Trabzon artık bir kaza olmadan başarabilirse sezonu bitirmeye çalışacak. Girenlerin de çıkanlardan fazla bir farkı yok ki oyunun kaderini değiştirsin. Gidişat hiç de hayra alamet değil.
Paylaş