"Atçılık daha iyi bir noktaya gelecek"
Güncelleme Tarihi:
A.A.
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 18, 2012 10:19
Dünyanın en önemli yarışçılık konferansı olarak gösterilen Asya Yarışçılık Konferansı'nın 34'üncüsü İstanbul'da başladı.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile Türkiye Jokey Kulübü'nün (TJK) ev sahipliğinde gerçekleştirilen konferansın açılışı, Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı'nda yapıldı.
Türkiye dahil 24 ülkenin katılımıyla yapılan konferansın açılış töreninde konuşan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, konferansın, atçılık sektörü için başarılı çalışmalara vesile olmasını diledi.
Eker, “Dört gün boyunca yarışçılığın ve atçılığın meseleleri tartışılacak. Farklı görüşler, değişik bilgiler ve gelişmeler değerlendirilerek önümüzdeki süreçte, atçılıkla ilgili konuların nasıl şekilleneceği, nasıl yönlendirileceği hususunda kararlar alınacaktır. Yaklaşık bin civarında katılımcının iştirakiyle inanıyorum ki bu konferans çok başarılı çalışmalara imza atacaktır” diye konuştu.
Atları çok sevdiğini dile getiren Eker, şunları söyledi:
“İnsanlar gibi atların da bazı duygulara sahip olduğuna inanıyorum. Atların hırslandığı, atların utanma duygusuna sahip olduğu, atların sancılandığı bir vakadır. Atların kıskanma duygusunun olması da bir vakadır. Bu özelliği, atları diğer hayvanlardan farklı kılıyor. Bu nedenle bu topraklarda yaşayan insanların tarihinde ve kültüründe at çok önemli bir yere sahiptir.”
“Atçılığın daha iyi bir noktaya gelmesi için önemli adımlar attık”
Göreve geldiklerinden bu yana bakanlık olarak Türkiye'de atçılığın daha iyi bir noktaya gelmesi için önemli adımlar attıklarını dile getiren Eker, şunları kaydetti:
“Kamu kaynaklarından son 7 yılda Türkiye'de atçılık sektörüne 170 milyon lira aktardık. 2012-2013 yılı döneminde gerçekleştireceğimiz yatırımlarla bu
rakam 300 milyon liraya ulaşacaktır. 2012 yılı yarış takvimine göre toplam 8 hipodromda 568 yarış gününde İngiliz ve safkan yarış atlarına 3 bin 850 koşu planlamıştık. 2013 itibarıyla halen 8 olan hipodrom sayısı 10'a yükselecektir. İki tane daha hipodrom planlıyoruz.”
Organizasyonun yarışçılık ve atçılık için önemini vurgulayan Eker, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Asya ülkeleri, 100 binin üzerinde yarış atıyla, dünya atçılığının yaklaşık üçte birini, 55 binin üzerinde damızlık atıyla dünya yetiştiriciliğinin yüzde 31'ini ve 50 milyar avro cirosuyla müşterek bahsin yüzde 60'ını temsil etmektedir. Bu nedenle bu heyetin bu konferansta alacağı kararlar atçılığın geleceği açısından son derece önemlidir.
Atçılık sektörünün dünyadaki gelişimine baktığımızda 2008 yılındaki küresel mali krizle birlikte bunun da olumsuz yönde etkilendiğini görüyoruz. Ama Türkiye, ABD ve AB ülkelerinin aksine geçtiğimiz yıl diğer alanlarda olduğu gibi atçılık alanında da yüzde 23'lük bir artışla atçılık konusunda yüksek gelir elde eden ülkeler arasında yer almıştır.”
Eker'in konferanstan istekleri
Eker, konferansta atçılıkla ilgili ele alınmasını ve karara bağlanmasını istediği konuları da şöyle sıraladı:
“Her bir kıta federasyon nezdinde ara bölgesel yapılar kurabilmeli. Federasyonlar arsında aktif bir iletişim sisteminin kurulmasının gündeme gelmesini bekliyoruz. Birçok alanda biliyoruz ki küresel kurallar geçerli. Bunlar evrensel nitelik taşıyor. Dünyadaki at yarışlarıyla ilgili kuralların bu manada uyumlaştırılması önemli konulardan birsidir. Yine tedavi amaçlı dahi de olsa hiçbir yarış atının ilaçlı bir şekilde koşturulmasının doğru olmadığını ifade etmek istiyorum. Bu konuya da özellikle vurgu yapmak istiyorum. Hem bir veteriner hekim hem de bir atsever olarak bu konuda hassasiyetimi özellikle değerli delegelere ve bu konferans sürecinde görüş sarf edecek olan değerli katılımcılara ifade etmeyi gerekli görüyorum. Eğer at hastaysa ve tedavi görüyorsa, doping etkisi olsun ya da olmasın bu atın hayvan refahı için koşturulmaması gerekir. Bu şekilde at koşturanlara ağır müeyyidelerin uygulanması gerektiğini ifade etmek istiyorum. Özellikle safkan Arap yarış atlarının korunması için sisteme yarım kan Arap atı sokulmaması noktasında tedbirlerin alınması ve yaptırımların uygulanması yine önemli konular arasındadır.”
TJK Başkanı Ömer Faruk Girgin ise bu organizasyona üçüncü kez ev sahipliği yaptıklarını ve Türk atçılığı adına son derece mutlu olduklarını söyledi.
Bu arada, açılış töreninde ünlü ABD'li pop şarkıcısı Anastacia da sahne aldı.
“Dünyaları Birleştiriyor” teması altında düzenlenen ve Türkiye'nin 1973 ve 1990'dan sonra üçüncü kez ev sahipliği yaptığı konferans 20 Temmuz'da sona erecek.
Asya Yarışçılık Konferansı'na bağlı üye ülkelerden ve jokey kulüplerinden katılımcıların yer alacağı konferansta, at yarışçılığı ve yetiştiriciliğiyle ilgili önemli konular ele alınacak.
Türkiye dahil 24 ülkenin katılımıyla yapılan konferansın açılış töreninde konuşan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, konferansın, atçılık sektörü için başarılı çalışmalara vesile olmasını diledi.
Eker, “Dört gün boyunca yarışçılığın ve atçılığın meseleleri tartışılacak. Farklı görüşler, değişik bilgiler ve gelişmeler değerlendirilerek önümüzdeki süreçte, atçılıkla ilgili konuların nasıl şekilleneceği, nasıl yönlendirileceği hususunda kararlar alınacaktır. Yaklaşık bin civarında katılımcının iştirakiyle inanıyorum ki bu konferans çok başarılı çalışmalara imza atacaktır” diye konuştu.
Atları çok sevdiğini dile getiren Eker, şunları söyledi:
“İnsanlar gibi atların da bazı duygulara sahip olduğuna inanıyorum. Atların hırslandığı, atların utanma duygusuna sahip olduğu, atların sancılandığı bir vakadır. Atların kıskanma duygusunun olması da bir vakadır. Bu özelliği, atları diğer hayvanlardan farklı kılıyor. Bu nedenle bu topraklarda yaşayan insanların tarihinde ve kültüründe at çok önemli bir yere sahiptir.”
“Atçılığın daha iyi bir noktaya gelmesi için önemli adımlar attık”
Göreve geldiklerinden bu yana bakanlık olarak Türkiye'de atçılığın daha iyi bir noktaya gelmesi için önemli adımlar attıklarını dile getiren Eker, şunları kaydetti:
“Kamu kaynaklarından son 7 yılda Türkiye'de atçılık sektörüne 170 milyon lira aktardık. 2012-2013 yılı döneminde gerçekleştireceğimiz yatırımlarla bu
rakam 300 milyon liraya ulaşacaktır. 2012 yılı yarış takvimine göre toplam 8 hipodromda 568 yarış gününde İngiliz ve safkan yarış atlarına 3 bin 850 koşu planlamıştık. 2013 itibarıyla halen 8 olan hipodrom sayısı 10'a yükselecektir. İki tane daha hipodrom planlıyoruz.”
Organizasyonun yarışçılık ve atçılık için önemini vurgulayan Eker, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Asya ülkeleri, 100 binin üzerinde yarış atıyla, dünya atçılığının yaklaşık üçte birini, 55 binin üzerinde damızlık atıyla dünya yetiştiriciliğinin yüzde 31'ini ve 50 milyar avro cirosuyla müşterek bahsin yüzde 60'ını temsil etmektedir. Bu nedenle bu heyetin bu konferansta alacağı kararlar atçılığın geleceği açısından son derece önemlidir.
Atçılık sektörünün dünyadaki gelişimine baktığımızda 2008 yılındaki küresel mali krizle birlikte bunun da olumsuz yönde etkilendiğini görüyoruz. Ama Türkiye, ABD ve AB ülkelerinin aksine geçtiğimiz yıl diğer alanlarda olduğu gibi atçılık alanında da yüzde 23'lük bir artışla atçılık konusunda yüksek gelir elde eden ülkeler arasında yer almıştır.”
Eker'in konferanstan istekleri
Eker, konferansta atçılıkla ilgili ele alınmasını ve karara bağlanmasını istediği konuları da şöyle sıraladı:
“Her bir kıta federasyon nezdinde ara bölgesel yapılar kurabilmeli. Federasyonlar arsında aktif bir iletişim sisteminin kurulmasının gündeme gelmesini bekliyoruz. Birçok alanda biliyoruz ki küresel kurallar geçerli. Bunlar evrensel nitelik taşıyor. Dünyadaki at yarışlarıyla ilgili kuralların bu manada uyumlaştırılması önemli konulardan birsidir. Yine tedavi amaçlı dahi de olsa hiçbir yarış atının ilaçlı bir şekilde koşturulmasının doğru olmadığını ifade etmek istiyorum. Bu konuya da özellikle vurgu yapmak istiyorum. Hem bir veteriner hekim hem de bir atsever olarak bu konuda hassasiyetimi özellikle değerli delegelere ve bu konferans sürecinde görüş sarf edecek olan değerli katılımcılara ifade etmeyi gerekli görüyorum. Eğer at hastaysa ve tedavi görüyorsa, doping etkisi olsun ya da olmasın bu atın hayvan refahı için koşturulmaması gerekir. Bu şekilde at koşturanlara ağır müeyyidelerin uygulanması gerektiğini ifade etmek istiyorum. Özellikle safkan Arap yarış atlarının korunması için sisteme yarım kan Arap atı sokulmaması noktasında tedbirlerin alınması ve yaptırımların uygulanması yine önemli konular arasındadır.”
TJK Başkanı Ömer Faruk Girgin ise bu organizasyona üçüncü kez ev sahipliği yaptıklarını ve Türk atçılığı adına son derece mutlu olduklarını söyledi.
Bu arada, açılış töreninde ünlü ABD'li pop şarkıcısı Anastacia da sahne aldı.
“Dünyaları Birleştiriyor” teması altında düzenlenen ve Türkiye'nin 1973 ve 1990'dan sonra üçüncü kez ev sahipliği yaptığı konferans 20 Temmuz'da sona erecek.
Asya Yarışçılık Konferansı'na bağlı üye ülkelerden ve jokey kulüplerinden katılımcıların yer alacağı konferansta, at yarışçılığı ve yetiştiriciliğiyle ilgili önemli konular ele alınacak.