F.Bahçe’nin, aylar önce Süreyya Ayhan’a transfer teklifi yaptığı ve "1 hafta sonra sana döneriz" deyip dönmediğini iddia eden Ayhan, "Ben herhangi bir atlet değilim" diyerek transferi noktaladı. Ama F.Bahçe bunun aksini söylüyor.
SÜREYYA Ayhan.. Türk atletizminin yetiştirdiği en büyük yeteneklerden biri. 1500 metrenin Avrupa Şampiyonu ve Dünya ikincisi atletimizin, Fenerbahçe’nin kapısından döndüğü ortaya çıktı.
100. yılında her branşta şampiyonluğu hedefleyen sarı lacivertli kulüp atletizmde de zirveye çıkmak için geçtiğimiz aylarda Süreyya Ayhan ile aynı zamanda hocası ve eşi olan Yücel Kop’la temasa geçti.
Fenerbahçe, mayıs ayında Portekiz’de yapılacak Şampiyon Kulüpler Şampiyonası için Süreyya Ayhan’ı sarı lacivertli forma ile yarıştırmak istiyordu. Ancak Kop-Ayhan ikilisinin hedefi 2007 yılında yapılacak Dünya Atletizm Şampiyonası’ydı. Ve çalışmalarını buna göre ayarlamış, yarış takvimini de buna göre belirlemişti.
Sarı lacivertliler, Süreyya Ayhan’ın yarışmasını istedikleri şampiyonaların takvimini Yücel Kop’a verdiler. İki taraf arasında en önemli anlaşmazlık yarış takviminden kaynaklanıyordu. Sonunda bir ara yol bulundu ve taraflar 1 hafta sonra yeniden bir araya gelip anlaşmaya nokta koymak üzere anlaştılar.
Takvim konusunda sorunlar aşılmıştı. Ancak -Kop’un ifadesine göre- Fenerbahçe aradan 1 hafta geçmesine rağmen kendilerine dönmedi. 3 hafta sonra döndüklerinde ise Kop-Ayhan ikilisi anlaşmadan vazgeçtiklerini açıkladılar;
- Benim adım Süreyya Ayhan. Herhangi bir atlet değilim. Bize 1 hafta sonra döneceğinizi söylemiştiniz. Bekledik, dönmediniz. Artık anlaşamayız.
* * *
Buraya kadar yazılanlar Yücel Kop’un ağzından. Kop, ifade etmiyor ama söz konusu anlaşmanın fiyatının 200 bin dolar olduğu söyleniyor. Fenerbahçe kanadı ise Süreyya Ayhan ile ilgili gelişmelerin daha farklı olduğunu belirtiyor.
Sarı lacivertliler, Ayhan ve Kop ile biraraya geldiklerini ancak herhangi bir anlaşma için ikiliye 1 hafta süre vermediklerini söylüyorlar. "Uygun olursa" yeniden biraraya gelme sözü verildiğini ancak daha sonra transferden vazgeçildiğini belirtiyorlar.
Ve altını çizerek ifade ediyorlar;
- Federasyon ve Gençlik Spor Genel Müdürlüğü ile yaşanan söz düellosu ve kavga bizleri rahatsız etti..
İşte Süreyya Ayhan’ın gerçekleşmeyen Fenerbahçe öyküsü bu..
KOP: 4-5 yıl öncenin 1 adım önünde
SÜREYYA Ayhan, 2002 yılında Avrupa Şampiyonası’nda altın madalya kazandığında bütün Türkiye ayağa kalkmıştı.
2003 yılında Paris’teki Dünya Şampiyonası’nda ikinci olurken tribünde onu alkışlayanların arasında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da vardı.
Süreyya, 1500 metreyi Münih’te 3 dakika 58.79 saniyede koştu.
Süreyya, 1500 metreyi Paris’te 3 dakika 59.04 saniyede koştu.
Ayhan’ın bu mesafedeki en iyi derecesi, 3 dakika 55.33. 2003 yılında koştu.
Üstelik Paris’te hasta hasta yarıştı. Daha sonra yaşadıkları ise herkesin malumu.. WADA ile yaşanan doping sıkıntısı, aldığı 2 yıl ceza, federasyon ve GSGM ile yaşadıkları..
Hep polemiklerle anıldı Süreyya Ayhan. Yukarıdaki dereceleri özellikle yazdım. Çünkü 2007 yılında Japonya’da Dünya Şampiyonası yapılacak. Ve ülkemizi bu mesafede Süreyya Ayhan temsil edecek.
Peki Süreyya Ayhan’ın son durumu ne?
İşte hocası Kop’un söyledikleri:
- Son 4-5 yılın 1 adım önünde.
Eğer Süreyya son 4-5 yılın önündeyse 3 dakika 55 saniyenin bile altında koşuyor demektir. Bu derece şu anda dünyanın en iyi derecesi. Eğer, polemik ve kavgalardan uzakta geçecek 3-4 aylık bir hazırlıktan sonra Süreyya, Dünya Şampiyonası’nda kürsüye çıkacak demektir.
Sen misin birlikte yemek yiyen
TÜRKİYE Faal Futbol hakemleri ve Gözlemcileri Derneği’ni biliyorsunuz. Elimde bu derneğin Disiplin Kurulu’nun bir yazısı. Yazı 15.01.2007 tarihini taşıyor. Burdur’daki bir iftar yemeği sonrası, Temsilci ve gözlemci olarak görev yapan, Hamza Işın, Mehmet Arabacı, Hacı Ali Karakaya, Tevfik Erboğa, Nizamettin Çakan ve Abdurrahman Arıcı’ya gönderilmiş.
"17.10.2006 tarihinde, bölgenizin diğer illerindeki bazı üyelerle birlikte Burdur ilinde iftar yemeği bahanesiyle biraraya geldiğiniz ve bu yemek toplantısında hizipçilik faaliyetleri yaparak, Burdur İl Hakem Gözlemci Kurulu’nu yıpratıcı çalışmalar yaptığınız, Burdur ilindeki dernek faaliyetleri hakkında olumsuz yönde görüşmeler yaptığınız, tüm bu olaylardaki hareketlerinizle dernek üyelerine yakışmayacak tutum ve davranışlar içerisinde bulunduğunuz, tüzüğümüzün 26’ncı maddesi hükümlerine göre dernek suçu işlediğiniz iddialarıyla, tüzüğümüzün 27’nci maddesi hükümleri gereğince kurulumuza sevkedilmiş bulunmaktasınız.
Adı geçen iddialar ile ilgili açıklayıcı savunmanızı, varsa savunmanıza dayanak delilleri ve şahitlerinizin isimlerini kurulumuza iletilmek üzere dernek tüzüğümüzün 28’nci maddesi gereği tebliğ tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde genel merkeze gönderilmesini rica ederim"
Yazı bu kadar. Peki ya karar?
Disiplin Kurulu bu isimlerle ilgili hiç bir işlem yapmamış. Pardon bir işlem yapılmış elbette, bir iki isim dışında kimseye görev verilmemiş. Niye verilmediğini dernek başkanı açıklar herhalde...