Hamile olduğumdan ilk şüphelendiğimde Tom çok heyecanlandı ve hemen gidip bir test aldık. O iki mavi çizginin belirdiğini görmek saf bir sevinçti. Daha sonra yapılan taramalar ve doktor kontrollerinde Haziran 2023'te doğacak ve Harper adını vereceğimiz bir kızımız olacağını öğrendik.
Tom bir kereste fabrikasında çalışıyordu ve el becerileri çok iyiydi; hafta sonlarını Manchester'daki evimizin çocuk odasını dekore ederek geçiriyordu. Harper'ın makat pozisyonunda olması dışında hamilelik sorunsuz geçti.
DOĞUMA ÜÇ HAFTA KALA GIDA ZEHİRLENMESİ YAŞADI
Kızımızın doğmasına yaklaşık üç hafta kala Tom gıda zehirlenmesi yaşadı ve çok hastalandı. O her zaman çok formdaydı, yaptığı iş fiziksel güç gerektiriyordu, yaşam tarzı oldukça sağlıklıydı ama zehirlenme yüzünden korkunç bir ishali vardı.
Yüz yüze randevu alamadı ama dışkı testi yaptırdı ve iki telefon görüşmesi yaptı; yumuşak yiyecekler yemesi ve rehidrasyon poşetleri kullanması söylendi. Yine de endişelendim, hasta olmak ona yakışmayan bir şeydi.
EKG SONUÇLARI RAPORDA YER ALMADI, HAYATINA MÂL OLDU
Tom, sonra dışkısında kan olduğunu fark etti. Sağlık kurumunu tekrar aradı ama tavsiye aynıydı. Çalışamıyordu, tuvaletten zar zor çıkabiliyordu. Bu yüzden doğuma girme tarihimden 11 gün önce 111'i aradık ve A&E'ye (accident and emergency/kaza ve acil durum) gitmemiz tavsiye edildi.
Hamileyken hastalanma riskini göze alamadım, bu yüzden Tom kardeşi ile hastaneye gitti. Ben de doktorlarla düzgün bir şekilde konuşamayacak kadar çok ağrısı olması ihtimaline karşı belirtilerinin bir listesini ona gönderdim.
Hastanede Tom, pratisyen hekimin dışkı testinin NHS'ye (Ulusal Sağlık Servisi) göre, kampilobakter adı verilen bir gıda zehirlenmesi geçirdiğini gösterdiğini öğrendi. Bu zehirlenme ile mücadele ediyorsanız antibiyotiklere ihtiyacınız vardır.
A&E'de kalp atış hızı endişe verici derecede düştüğü için elektrokardiyogram (EKG) de çekildi. Ancak saatler sonra eve gönderildiğinde taburcu notlarında herhangi bir EKG sonucu yer almıyordu. Hastanede yapılan tetkikler sonucu söylenen tek şey mide rahatsızlığıyla ilgiliydi. Kalbinde bir sorun olduğuna dair hiçbir fikrimiz yoktu.
7 HAZİRAN… HEM DOĞUM HEM ÖLÜM GÜNÜ
Doğum tarihim yaklaşırken Harper hala makat gelişliydi ve 7 Haziran'da sezaryen doğuma gireceğim onaylandı. Tom'un durumu hala çok kötüydü, doğumda bulunabilmesine imkân yoktu.
Ben de o da yıkılmıştık. Ama en cesur yüzümü takındım. Tom'a endişelenmemesini, bebeğimizle birlikte geçireceğimiz yıllar olacağını söyledim. Tom yerine annemden benimle gelmesini istedim. Bir gece önce Tom hastane çantamı benim için arabaya koydu. Sonra onu kanepeye yatırdım, üzerini örttüm, başından nazikçe öptüm ve ertesi gün üç kişilik bir aile olarak yeniden bir araya geleceğimize dair söz verdim, “İyi geceler, yarın büyük gün!”
Tom genellikle erken kalkan biriydi. Bu yüzden sabah 5.15'te hastaneye gitmek üzere hazırlanmak için uyandığımda sesini duymadığıma şaşırdım. Oturma odasına indim ve onu kanepede her zamanki uyku pozisyonunda yatarken gördüm. Kendini kötü hissettiğini ve neşelenmeye ihtiyacı olduğunu düşündüm, "Uyan, bugün bebek günü" diye seslendim. Bir şaka yaparak cevap vermesini bekledim ama sessizdi. Sonra onu öpmeye gittim ama yüzüne dokunduğumda soğuktu, kaskatı kesilmişti. Bir türlü uyanmıyordu.
ZİHNİM SAKİN KRİZ MODUNA GEÇTİ, GÖREVLİLER GELENE KADAR KALP MASAJI YAPTIM
Çığlık atamadım, ağlayamadım, sadece donup kaldım. Zihnim garip bir şekilde sakin kriz moduna geçti. 999’u aradım, bana Tom'u yere yatırmamı ve göğüs kompresyonu yapmamı söylediler. Ağır ve kaskatı kesilmişti ama bir şekilde kocaman karnımla mücadele ederek sehpayı kenara ittim, onu yere sürükledim ve kalp masajına başladım.
O kadar sert bastırıyordum ki onu kıracağımdan korktum ama ambulans gelene kadar devam ettim. Kalbimin derinliklerinde onun öldüğünü biliyordum. Sonra sağlık görevlisi geldi ve kalbimdeki gerçeği dile getirdi, “Üzgünüm Rebecca, Tom vefat etti” dedi.
EŞİNİ BIRAKTI DOĞUMA GİRDİ
Devam eden saatler benim için gerçeküstüydü. Kardeşim, polis ve evrak işleriyle ilgilenmek üzere eve geldi. Annemle birlikte hastaneye gittiğimizi hatırlıyorum. Hastane sezaryeni ertelemeyi teklif etti ama Harper'ın o gün güvenle kollarımda olması gerekiyordu. Onun da öleceğinden korkuyordum. Bana genel anestezi önerdiler ama ben doğum sırasında uyanık olmak istiyordum.
İnsanlar bana o haftayla nasıl başa çıktığımı soruyor. Doğrusu hiçbir fikrim yok. Ama hayatınız altüst olduğunda, bir yolunu buluyorsunuz. Şok içindeydim. Bunun nasıl olduğunu anlayamamıştım. Tom çok kötü bir mide rahatsızlığı geçirmişti ancak mide mikrobu yüzünden ölmezsin.
VEFAT ETTİĞİ ODADA OTURABİLMEM İÇİN AYLAR GEÇMESİ GEREKTİ
Eve Tom'suz dönmek akıl alır gibi değildi. Harper'ı beslediğimi ve ağladığımı hatırlıyorum. Ailem Tom'un öldüğü kanepeyi alıp götürmüştü ve o odada oturabilmem için aylar geçmesi gerekti.
Tom'u kaybettiğim ve Harper'ın doğduğu o haziran gününün üzerinden tam bir yıl geçti. Yas tutuyorsunuz diye hayat durmuyor. Başa çıkmam gereken çok fazla şey vardı. Adli tabipten otopsi sonuçlarını ve ölüm nedenini (ani kalp durması) öğrendiğim bir telefon aldım. Soruşturma olmayacaktı. Dava kapatıldı.
Ne kadar gözyaşı dökersem dökeyim, dağılmama müsaade etmedim. Hayatta kalma moduna geçtim. Cenaze gününde bile Tom'un pozitif enerjisini kanalize ettim ve anılarla dolu güzel bir gün oldu. Hiç ilaç almak istemedim. Terapiye hazır değildim ve hala da değilim. Yeni doğmuş bir bebeğe sahip olmak sanırım en iyi dikkat dağıtıcı şey oldu.
CENAZEDEN BİRKAÇ AY SONRA BİR TELEFON GELDİ, SONUÇLAR YANLIŞ YORUMLANMIŞTI
Hayatın kontrolümden çıktığını hissettiğim bir dönemde Harper'a bakmak beni rahatlattı. Ama Tom'un başına gelenlerin doğru olmadığı hissini içimden atamıyordum. Tüm bu hislerle ve hayatta kalmak ile mücadele ederken Tom'un cenazesinden birkaç ay sonra, adli tabiplikten bir telefon daha aldım.
Hastane yönetiminin Tom'un ilk A&E ziyaretiyle ilgili soruşturmayı yeniden açtığını söylediler. Çok geçmeden bana yardımcı olacak bir avukata ihtiyacım olduğunu fark ettim. Tom'un nasıl ve neden öldüğüne dair cevaplar aldığımdan emin olmalıydım.
Tom'un ölümüyle ilgili ayrıntıları tekrar gözden geçirmek beni korkunç derecede endişeli ve öfkeli hale getirdi. Tom'un ilk A&E ziyaretinde çekilen EKG'lerin tam bir kalp bloğu gösterdiğini öğrendim. Kıdemsiz bir doktor bunu kayıt memuruna iletmiş, o da Tom'un eve gitmesine izin vermişti.
ACI VERİCİ GERÇEK: TOM’UN ÖLÜMÜ ÖNLENEBİLİRDİ
Sonraki aylarda bilgiler damla damla geldi. Her seferinde çok acı vericiydi. Tom'un tıbbi kayıtlarını ve otopsi sonuçlarını incelediler ve onun davasıyla ilgilenen klinisyenlerin tanık ifadeleri alındı. Hepsi vakıftan gelen soruşturma raporlarıyla birlikte kronolojik bir pakette bir araya getirildi ve soruşturmaya hazır hale getirildi.
Harper’ın doğum günü, Tom’un ise ölüm yıldönümü haftasında çok acı verici bir gerçek ortaya çıktı; Tom'un ölümünün önlenebileceği doğrulandı.
İnanılmaz duygusal iki gündü. Tom'un zamansız ölümüne giden yolda tam olarak neyin yanlış gittiğini öğrendim. Bir hastane doktoru, tam veya üçüncü derece kalp bloğu gösteren EKG taramasını yanlış yorumlamıştı. Bu, ani kalp ölümüne yol açabilecek en ciddi tür. Tom'un bu altta yatan durumdan zaten zarar görmüş olan vücudu, mide mikrobu yüzünden daha da zayıflamıştı.
Tarama o sırada doğru bir şekilde yorumlanmış olsaydı, Tom'a kalp pili takılabilirdi. Bu onun hayatını kurtarabilirdi.
Manchester Üniversitesi NHS Vakfı sorumluluğu tamamen kabul etti. Bir sonraki adım Harper ve benim hakkımız olan tazminat miktarını hesaplamak. Dünyadaki hiçbir para Harper'a babasını geri vermeyecek ama gelecekte ona bakabileceğimden emin olmam gerekiyor ve umarım başka hayatları kurtarabilecek dersler çıkarılır.
KIZIMIZ İLK ADIMLARINI BABASININ RESMİNE DOĞRU ATTI
Tüm dünyanızın merkezinde yer alan birini kaybettiğinizde, hayat yine de devam etmek zorunda. Ben de hayata devam ettim. Doğum izninden sonra işime döndüm. Harper iki hafta önce ilk adımlarını attığında Tom'un resmine doğru yürüdü, bunu onun bizimle birlikte olduğunun ve bizi izlediğinin bir işareti olarak kabul ettim.
Yeterince büyüdüğünde ona babası hakkında her şeyi anlatacağım ve onunla ne kadar gurur duyacağını söyleyeceğim. Doğum gününün her zaman hüzün değil kutlama günü olmasını istiyorum, bu yüzden 7 Haziran'ın Harper'ın günü olmasına karar verdim. Tom'u da kendi doğum gününde anacağız.
Hayatımızın her kilometre taşı onun burada olmamasının acısıyla dolu olacak ancak hayatta sadece ileriye bakabiliriz ve Tom’un sonsuza kadar kızımızda yaşayacağını bilebiliriz.
The Telegraph'ın '‘Wake up, it’s baby day!’ I went to kiss my partner awake – but he was cold' başlıklı haberinden derlenmiştir.