Annika isimli genç bir kadın, geçtiğimiz yıl bir sabah uyandığında sağ gözünün iç köşesinin ağrıdığını fark etti. İlk başta bu ağrıyı pek önemsemedi ama akşam olduğunda yüzünün sağ tarafı ciddi şekilde acımaya başladı.
Ertesi gün uyandığında ise sağ gözünün etrafı şişmişti. Annika şişliği görünce artık doktora gitmesi gerektiğine karar verdi. Acil serviste çekilen tomografide Annika'nın gözünün etrafında iltihaplanma olduğu görüldü ve doktorlar sinüs enfeksiyonu geçirdiğinden şüphelendi. Şişlik birkaç gün içinde azaldı, ancak yaklaşık bir hafta sonra geri döndü.
DÖRDÜNCÜ EVRE SİNONAZAL KARSİNOM SMARCB1 TEŞHİSİ KONDU
Annika'nın acil servise ikinci ziyaretinde ise doktor “Bu sinüs enfeksiyonuna benzemiyor” dedi, genç kadını yine bilgisayarlı tomografiye (CT) yönlendirdi. Bu kez yapılan CT taramasında yaklaşık bir golf topu büyüklüğünde bir kitle tespit edildi. Doktorlara göre bu kitle üç hafta önce yoktu.
CT taraması sonrası Annika'ya henüz 27 yaşındayken yüzüne, akciğerlerine ve lenf düğümlerine yayılmış olan dördüncü evre sinonazal karsinom SMARCB1 teşhisi kondu.
Sinonazal kanserler, burnun hemen arkasında ve yanlarında bulunan burun boşluğunda başlar. Burada çeşitli kanser türleri büyüyebilir ancak SMARCB1'in son derece nadir olduğu düşünülmektedir. ABD Ulusal Sağlık Enstitüleri’nin (NIH) araştırmasına göre, tıbbi literatürde SMARCB1 teşhisi konan 200'den az vaka var. Araştırma ayrıca SMARCB1’in tüm baş ve boyun kanserlerinin sadece yüzde birini oluşturduğunu ortaya koydu.
Annika neredeyse hemen kemoterapiye başladığını ve bunun dokuz hafta sürdüğünü söyledi. Ancak kemoterapi genç kadında çok az iyileşme sağladı ve Aralık 2023’te ameliyata girdi. Ameliyatta Annika’nın sağ gözü de dahil olmak üzere çevre dokuyu almak zorunda kaldılar.
'GÖZÜMDE GÖRDÜĞÜNÜZ ŞEY ASLINDA UYLUĞUMUN BİR PARÇASI'
“Yani şu anda gözümde gördüğünüz şey aslında uyluğumun bir parçasının o boşluğu doldurması. Bana bir şekilde aşağı ineceği söylendi, ama aynı zamanda farklı bir renk çünkü uyluğum çok daha bronzdu” diyen genç kadın şunları söyledi:
“Şu anda hastalığın yayılmasını yavaşlatmak için kemoterapi ve immünoterapi içeren deneysel bir tedavi planı uygulanıyor. İstatistikler acımasız olsa da ileride beni neyin beklediğini bilmiyorum. Ama şunu biliyorum ki; beni bekleyen şey çok iyi bir şey değil. Kanserim hakkında okuduğumda nadir görünen, agresif ve ileriki dönemlerde kötüye gideceğini biliyorum. Yine de hiçbir doktor bana ‘bu kadar ömrün kaldı’ demedi.”
Hastalığın ileriki dönemde bireyi nasıl etkileyeceğini ve neler olabileceği konusunda hala çok fazla şey bilinmiyor ancak NIH çoğu hastanın tanıdan sonra sadece iki ila dört yıl hayatta kaldığını belirtiyor. Bu kanser türünün belirtileri arasında burun tıkanıklıkları, baş ağrıları, göz küresinde çıkıntı ve burun kanamaları yer alıyor.