Güncelleme Tarihi:
Soyadıyla tanınan Emirhan Çakal, ‘Mahvettim’ şarkısıyla YouTube’da kısa sürede 7.6 milyon kez izlendi. “Bi’ haftadır iş için / Çekincektim fotoğraf / Gittim fotoğrafçıya, ‘Otur’ dedi, ‘Gülümse’/ ‘Gülümseyemem’ dedim / Bu benim için zor” diye devam eden şarkı sözleri çok konuşuldu, çok tartışıldı. Genç rap’çiyle müziğini, hayatını ve hayallerini konuştuk: “Şarkıyı yazarken her şeyden vazgeçmiştim, sabredecek gücüm kalmamış gibiydi.”
‘Mahvettim’ şarkının sözleri sosyal medyada çok eleştirildi. Nasıl hissediyorsun?
Kötü eleştiri beni olumsuz etkileyen bir şey değil, aksine beni hırslandırıyor. Yaşadığım veya yaşamadığım olayları kendi süzgecimden geçirerek aktarıyorum. Çok da anlaşılır olmak gibi bir derdim yok.
Sana bu sözleri yazdıran nedir, ne yaşadın?
Bir anda değişen hayatımın sorunlarıyla uğraşırken o hafta duygusal olarak çok düşüktüm ve sürekli tek başıma ağlayıp isyan etmekten başka bir şey yapmıyordum. Yaşadığım ilişkinin sarsılması, ekonomik çöküşler ve herkese karşı aşırı sinirli olmakla beraber içimdeki kin ve nefreti kusmak için müziğe ihtiyaç duydum. Arkadaş çevrem, ailem ve etrafımdaki insanlardan kurtulup tek başıma kalmak ve yalnız yürümek, yalnız kalmak istiyordum. Her şeyden vazgeçmiştim, sabredecek gücüm kalmamış gibiydi.
Rap hayatına nasıl girdi?
Rap hayatımda hep vardı, dinleyici olarak... Fakat söyleyen kişi olacağımı düşünmüyordum. Herkesin kendine yöneldiği pandemi döneminde ben de rap müzikle tanıştım. Ev arkadaşım Reckol ile bir beat üzerine birkaç şey okuduktan sonra bunu sevdiğimizi fark ettik. Sokakta yaşadıklarımı, eve kapanmak zorunda kaldıktan sonra anlatabildim. Aslında rap’i öğrendiğim yer sokaktı, bunu evde fark ettim.
Rap dünyasında seni destekleyen, birlikte yürüdüğün başka isimler var mı?
En büyük destekçim ailem ve dinleyicilerim. Prodüktörüm Berk Erdemanar, Reckol ve Ceyda Yılmazer bu yolda beni yalnız bırakmayan isimler...
Nerede doğup büyüdün?
Memleketim Bursa. 16 yaşında Bursa’dan ayrılıp, hayatımı başlatmak için Eskişehir’e taşınıp tek yaşadım. Müziğe ilk adımımı 2019’da Eskişehir’de attım. Kurduğumuz Perros Blancos ekibiyle hızlı bir şekilde İstanbul’a taşınacağız. Çalışmalarımız İstanbul’da devam edecek.
Günlük hayatın nasıl? Ailenle mi yaşıyorsun?
Ben her gün yeniden doğuyormuş gibiyim. Rutin bir hayatım yok, olsun da istemem zaten. Akışta kalmanın beni dinç tuttuğuna inanıyorum. Müziğimin çok yönlü olmasını da buna bağlıyorum. 16 yaşından beri tek yaşıyorum.
O kadar genç yaşta nasıl tek başına yaşadın? Maddi ve manevi olarak senin için zor değil miydi?
Maddi ve manevi olarak zorluk yaşamak para kazanma ve hayata tutunma becerimi geliştirdi. Kendimi bir anda hayata atılmış buldum. Erken yaşta bunları yaşamak bana zaman kazandıracak ve umarım daha başarılı olmamı sağlayacak. Tüm düzenimi, ailemi, arkadaşlarımı bırakıp sıfırdan bir hayat kurmak zor olsa da güçlü bir başlangıçtı. Üstesinden geldim ve üzerine koymaya devam ediyorum.
VAKİT PARTİLEMEKLE GEÇİYOR
Müzikten geri kalan zamanda neler yapıyorsun?
Müzikten geriye pek zamanım kaldığı söylenemez. Ama snowboard yapmaya bayılırım. Kıyafet eşleştirmeyi çok seviyorum. Boş kaldığım her fırsatta sevdiğim markaların yeni koleksiyonlarını inceliyorum. Geri kalan tüm vakit partilemekle geçiyor (gülüyor).
İleride bir gün kendi giyim markanı yaratmayı düşünür müsün?
Küçük yaşlardan itibaren hayalimdi. Perros Blancos markası altında ürünler çıkarmaya, sınırlı sayıda satışlar yapmaya başladım.
Vücudundaki dövmelerin anlamları neler?
Anlamlı olanlar da var, görünüşünü sevip yaptırdığım da… Kelebek, her günü son günümmüş gibi yaşamamı, her uyandığımda o günümü dolu dolu yaşayıp taze kalmam gerektiğini ifade ediyor.