Manisa Celal Bayar Üniversitesi (MCBÜ) Şehit Prof. Dr. İlhan Varank Kampüsü’nde antik döneme ait bir tarihi alanın tespit edilmesi ve 3 yıl önce 1. derece arkeolojik sit alanı olarak tescillenmesinin ardından yaşanan süreçte kazı çalışmalarının nisan ayında başlayacağı açıklandı. Aigai Antik Kenti'nin Kazı Heyeti Başkanı olan Doç. Dr. Yusuf Sezgin, antik çağda 'Kutsal alan' olarak kullanılmış olabileceğini düşündükleri alanın yapılacak çalışmaların ardından tarihe ışık tutacağını söyledi.
Manisa CBÜ Şehit Prof. Dr. İlhan Varank Kampüsü içerisinde antik döneme ait olduğu tespit edilerek, 3 yıl önce 1. derece arkeolojik sit alanı olarak belirlenen tarihi alanda ilk çalışmanın Nisan ayında başlayacağı ve çalışmaların yaklaşık 3 yıl süreceği öğrenildi. Kazı çalışmalarının, Manisa Müzesi Müdürlüğü ile Manisa CBÜ Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü işbirliğinde yapılacağı öğrenildi.
2 bin 5 yıl öncesine dayanan tarihi bulgulara rastladıklarını alanın antik çağda 'Kutsal alan' olarak kullanılmış olabileceğini düşündükleri belirten Aigai Antik Kenti’nin Kazı Heyeti Başkanı ve Manisa CBÜ Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yusuf Sezgin bu yıl yapılacak çalışmalarının ardından, alanda 2019 yılında arkeolojik kazı çalışmaları yapmayı planladıklarını söyledi. Alanda yürütülecek olan çalışmalarda yer alan öğrencilerin arazi tecrübesi sağlanacağını bildiren Sezgin, şöyle konuştu: “Nisan ayında başlatılması planlanan çalışmalarda öncelikle alanın temizlenmesi ve kültür varlıklarının tespiti gerçekleştirilecektir. Kalıntılar fotoğraflanıp mimari çizimleri yapılarak kayıt altına alınacaktır. Alanda yapılacak çalışmalar tarihe ışık tutacak.”
KAMPÜSTE ARKEOPARK ALANI OLUŞTURULACAK
Çalışmaların tamamlanmasının ardından kampüs içinde bir arkeopark alanının oluşturulmasını hedeflediklerini kaydeden Sezgin, alan hakkında bilgi vererek, “Arkeolojik alanın en üst noktasında dikdörtgen planlı oldukça büyük bir yapıya ait kalıntılar yer almaktadır. Yapıya ait duvar temelleri yaklaşık 1 metre kalınlığındadır ve orthostatik olarak örülmüştür. Yüzeyde izleri kısmen görülen yapının doğu-batı doğrultulu olduğu anlaşılmaktadır. Söz konusu yapının etrafını kuşatan ve tepenin kenarlarını dolaşan duvarların izleri halen seçilebilmektedir. Özellikle doğu ve kuzey bölümleri açıkça görülebilmektedir. Bu görüntüsü itibariyle kutsal bir yapının etrafını çeviren bir temenos yani çevre duvarı izlenimi vermektedir.”