Geçici dövmeler, envai çeşit takı, deniz aksesuarları, hasır şapkalar, rengarenk çantalar… Tasarım denince aklıma nedense çocukken gittiğim yazlıkçı çarşıları geliyor. Yazlığa gittiğimiz Ege kıyılarında eskiden sıklıkla karşılaştığım bu çarşılar, modern tasarım festivallerinin samimi ve eğlenceli bir taslağıymış gibi geliyor şimdilerde. Üç boyutlu sinemalar, arkadaşlarla girip anı ölümsüzleştirdiğimiz photo-boothlar ve hiç geçmesin istediğimiz Hint kınasından dövmeler… O günlere duyduğum özlemle şöyle bir gezdim Tomtom Sokak Festivali’ni… Tabii ki aynı tadı yakalamak ihtimaller dahilinde değildi ama çok tatlı sürprizler ve karşılaşmalarla keyifli bir etkinliğe dönüştü benim için şehrin tam ortasındaki bu rengarenk festival…
Her şeyin göz açıp kapayıncaya kadar değiştiği ve tüm dünyanın gün geçtikçe daha çok bir tüketim toplumu haline geldiği düşünülürse üretim ve emeğin değerini kavramak pek de kolay olmuyor. Geçtiğimiz günlerde bir benzeri Haydarpaşa Garı’nda gerçekleştirilen yeni nesil tasarım festivalinden Tomtom Sokak Festivali’ne kadar tüm bu festivaller tam da üreteni, yaratıcı ve özgün olanı, sanatçıyı el üstünde tutmasıyla bizim kalbimizi çaldı diyebiliriz.
Peki, bir tasarım festivallerinde neler olmalı?
İyi bir festival, daha doğrusu her anlamda doyurucu ve tatmin edici bir festivalde müzik, yeme-içme, söyleşiler, atölyeler ve kendi alanında yetenek sahibi sanatçılar olmazsa olmaz. Herhangi bir tasarım festivalini tam anlamıyla gezebilmek için bütün bir gününüzü, hatta bütün hafta sonunuzu gözden çıkarabilmelisiniz.
Ethem Onur Bilgiç’ten Sedat Girgin’e; Hülya Sözer’den Aslı Alpar’a kadar 50’ye yakın sanatçının ev sahipliği yaptığı Tasarım Tomtom Sokakta Festivali’nde gözlerinize çektiğiniz ziyafet kadar lezzetli bir yeme-içme kültürü de hakimdi. “Tasarım bir armağan mıdır?”, “Aşk Markası Olmanın Yeni Kuralları”, “Nefesimiz Bize Kim Olduğumuzu Söyler” gibi birbirinden şahane atölyelerle beyin fırtınası yaptığımız ve yaratıcılığımızı körükleyen buluşmalarda bir sokak festivalinden tüm beklentilerinizi karşılamanız mümkün. Kimileri butik mağaza olarak kimileri ise e-ticaret yoluyla hizmet verse de tüm bu özgün tasarımları üretenleri bir arada yakalamak her zaman kolay olmuyor. Sokağın ruhunu iliklerinize kadar işleyen müzisyenler de bu atmosferin bizdeki etkisini daha kalıcı kılıyor.
Nihayetinde çocukluğumuzun tatlı heyecanlarını çağrıştıran bu festival ruhunu yaşatan yeni nesil tasarım festivalleri bizden tam puan almayı başardı. Birbirinden özel ürünlerle hem kendinizi şımartabilir hem de sevdiklerinize küçük, tatlı sürprizler yapabilirsiniz. Hayat üretince, emek verince ve paylaştıkça güzel!
Yazan: Özge Yağmur