Şimdi o telefonu yavaşça elinden bırak…

1dk okuma

Teknoloji bağımlılığı mı?

Haberin Devamı

Hepimiz bu hikâyeyi biliriz: Bilgisayarlar ilk icat edildiklerinde oda büyüklüğündeydi! Sonra gittikçe küçüldüler, masaüstü bilgisayarı halini aldılar. Sonra elektronik sektörü “hareketlenmeye” başladı ve dizüstü bilgisayarlar girdi hayatımıza. Dizüstü bilgisayarlar dizimizden uzaklaştı, masa üstlerinde yerlerini aldılar. Ardından gelen cep telefonları önce akıllandılar, sonra da cep bilgisayarları hatta el bilgisayarları haline geldiler. Artık telefonlarımız cebimizden çok elimizde vakit geçirmekte. Peki bu duruma nasıl geldik? Ya da nasıl oldu da artık gündelik hayatta hiçbir aletle geçirmediğimiz kadar çok zamanı cep telefonlarımızla harcar olduk?

 

KEYİF VERİCİ MADDE OLARAK TEKNOLOJİ!

New York Üniversitesi’nde yardımcı profesör olarak çalışan Sosyal Psikoloji Uzmanı Adam Alter geçtiğimiz günlerde New York Times gazetesine verdiği röportajda “Irresistible: The Rise of Addictive Technology and the Business of Keeping Us Hooked” (Tr. Karşı Konulmaz: Bağımlılık Teknolojisinin Yükselişi ve Bizi Oltaya Getirme İşi) adlı yeni kitabı üzerinden dijital bağımlılığımızın şeceresini çıkarıyor. Bugün geldiğimiz noktada artık “kimyasal bağımlılık”tan “davranışsal bağımlılık”a geçtiğimizi düşünen Alter, günde toplam üç saatten fazla bir zamanı cep telefonlarımıza ayırdığımızın altını çiziyor. Yeni bağımlılık türünü kısa vadede bize keyif veren ancak uzun vadede refahımızı azaltmasına rağmen takıntılı bir şekilde yapmaya devam ettiğimiz aktivite olarak tanımlayan profesöre göre; bu bağımlılık meselesi oldukça ciddiye alınmalı, zira Amerika’da gençlere çevrimiçi oyun bağımlılığı tedavisi sunan klinik merkezler olduğu gibi, aynı zamanda oyun piyasasının oldukça hareketli olduğu Güney Kore ve Japonya gibi ülkelerde çevrimiçi oyunlarla ilgili belirli yasaların çıkması dahi tartışılıyor. Özellikle sosyal medya, e-posta ve çevrimiçi oyunların cep telefonu bağımlılığında ciddi rolü var. Apple şirketinin kurucusu Steve Jobs’ın 2010 yılında verdiği bir röportajı hatırlatan Adam Alter, Jobs’ın kendi çocuklarının tablet bilgisayar kullanmadığını belirtmesini önemli bir işaret olarak gördüğünü belirtiyor.

 

SAAT BAŞI EN AZ BİR DOZ!

Haberin Devamı

Öte yandan, Bank of America’nın yaptırdığı bir araştırma 18-24 yaş arasındaki 10 gençten 9’unun telefonlarını saat başı kontrol ettiğini ortaya koyuyor. Deloitte firmasının yine Amerika’da yaptığı başka bir araştırma ise günde cep telefonumuzu ortalama 74 kez kontrol ettiğimizi söylüyor. Huffington Post’tan Ira Wolfe’un blog yazısı ise farklı bir noktaya ışık tutuyor: Orta yaşlı ebeveynlerimiz de akıllı cihazlara en az bizim kadar bağımlı durumda! Biz sosyal medyada vakit geçirirken onlar da sürekli olarak e-postalarını kontrol etmekteler.

Haberin Devamı

 

BU İLLETTEN KURTULMAK

Haberin Devamı

Takıntı düzeyinde cep telefonu kullanımı insanların sosyal ilişkilerini bozduğu gibi aynı zamanda okul ve iş performanslarını da etkiliyor. Neyse ki modern dünyada her sorunun olduğu gibi bu bağımlılığın da çaresi var. Uzmanlar; cep telefonunu yatağınızın yanında bulundurmamanızı, e-postalarınızı sürekli kontrol etmemenizi, sosyal medyadan mümkün olduğunca uzak durmanızı, elektronik kitaplardansa basılı kitapları tercih etmenizi ve çevrimiçi harcadığınız vakti kontrol etmenizi öneriyorlar.

Şimdi derin bir nefes alın ve cep telefonlarınızı yavaşça elinizden bırakın!

Haberin Devamı

Yazan: Soner Sezer

Haberle ilgili daha fazlası: