Mybestfriends: “Önce yetenek”

2dk okuma

Arel Üniversitesi Yüksek Teknoloji ve İnovasyon Kulübü’nün düzenlediği İnovasyon Zirvesi'nde yakaladığımız Ayşegül Afacan Köksal ve Yasemin Öğün’le, Moda Tutkusu blogundan doğup Mybestfriends markasını yaratma sürecine uzanan girişimcilik serüvenlerini konuştuk.

Haberin Devamı

Her şey Moda Tutkusu isimli bir blog ile başladı. Peki, sizde bu blog kurulmadan önce beraber bir işe başlama fikri nasıl gelişti?

Biz üniversitede arkadaş değildik, üniversiteden sonra İstanbul Moda Akademisi’nde tanıştık. Aslında o zamanlar bireysel şeyler yapıyorduk. Fakat sonrasında birbirimizin tarzını ve yaklaşımını çok beğendik. İkimizin de hedefi yaptığımız şeylerin güzel olması ve yapılan şeyin sonucunun iyi çıkmasıydı. Bu doğrultuda birleştik ve markamızı kurduk.

 

Peki, markanızın kurulma aşaması nasıl gelişti?

Moda Tutkusu bloğunu kurduktan sonra orada yayınladığımız ürünlere çok güzel tepkiler ve talepler aldık. Ve bu taleplerin üzerine denemek istedik. Fakat ilk mağazamızı açtığımız sene çok kötü geçti. Bebek şenliğinde çok büyük bir başarı elde ettik ve hep öyle gideceğini sandık fakat zaten alışveriş yapmak için gelen kişilerden oluşan iki günlük bir panayırmış aslında o olay. Ve gerçekten ilk senemiz çok zor geçti. Biz de daha oturaklı ve mantıklı bir şekilde markamızı yeniden yapılandırma yolunu seçtik, bir sisteme oturttuk ve sonrasında ilerledik.

Haberin Devamı

Markanızı yeniden yapılandırdığınızı söylediniz. Neleri değiştirdiniz bu yapılandırma sürecinde, ilk zamanlardan farklı olan neler oldu?

İlk başladığımızda sadece giymek istediğimiz ve gerçekten farklı olan şeyleri üretiyorduk. Evet, bu bir artıydı fakat sonrasında herkesin farklı giyinmek istemediğini fark ettik. Farklı olmak isteyen kadınlar stil sahibi kadınlardı fakat çok büyük bir insan grubu trend olan parçaları ve herkesin giydiği şeyleri giymek istiyordu. Biz de Mybestfriends’i bu doğrultuda yeniledik ve şekillendirdik. Herkese hitap eder bir hale getirdik.

 

Küçüklüğünüzden beri moda alanında bir şeyler yapmak istiyor muydunuz yoksa zaman içinde mi şekillendi?

Yasemin Öğün: Ben küçüklüğümden beri modayı istiyordum. Bu doğrultuda çizimler de yapıyordum. Fakat o zamanlar günümüzdeki gibi bir moda anlayışı yoktu ve bu yüzden babam “Sen modacı olamazsın, işletme oku,” dedi. Ben de bunun üzerine işletme okudum. Fakat belli bir yaştan sonra moda okumam gerektiğine karar verdim ve bu şekilde okula başladım.

 

Ayşegül Afacan Köksal: Açıkçası ben moda tasarımcısı olmayı hiç düşünmemiştim, böyle bir hedefim yoktu. Fakat modayı her zaman seviyordum ve bir dergide bir şeyler yaparım diye düşünüyordum. Fakat bu durum bence en büyük avantajlarımızdan biri oldu çünkü bir insan ancak çok sevince işinde başarılı olabiliyor. Yasemin’in çok istemesi, benim bakış açım birleşince Moda Tutkusu da başlamış oldu.

Haberin Devamı

 

Günümüzde sürekli bir moda bloğu açılıyor. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Sizce herkes modacı olabilir mi?

Haberin Devamı

Bu soru herkes doktor olabilir mi sorusuyla aynı aslında. Herkes tabii ki modacı olamaz bu iş için yetenek gerekiyor öncelikle. Sanatsal anlamda birtakım yeteneklere sahip olmak, bir şeyler okumak ya da çok iyi bir stil sahibi olmak lazım. Amerika’da yüzlerce blog var, herkes bir şeyler yapıyor ama bu durum biraz da pastanın büyüklüğüyle alakalı. Sonuçta Türkiye’de pasta ne kadar ki herkes bir parçası olabilsin? Ama yurtdışında öyle değil, çok büyük pastalar var. Ama tabii ki herkes denesin, başarılı olanlar ilerler, başarısız olanlar zaten ilerleyemezler.

 

Röportaj: İrem Çamarası

Haberle ilgili daha fazlası: