Öncelikle sizi tanıyalım, neler yaparsınız? Soranlara işinizi nasıl anlatıyor, kariyerinizi nasıl tanımlıyorsunuz?
Ben Erzurum –Şenkaya ilçesinden 1966 doğumlu Mesut Maral. Liseyi bitirdikten sonra, 1989 yılında Uzman Jandarma okulundan mezun olarak Türkiye’nin bazı illerinde çeşitli görevlerde bulundum. 1993 yılında Şırnak’ta görev esnasında mayına basarak yaralandım. Topuğum kırık. Bacağımda mayın parçasıyla hayatımı idame ediyorum. 1996 yılında görevimden ayrıldım, Ankara’ya yerleşerek hayatımı devam ettirirken, birçok iş tecrübesi edindim. En son bir organizasyon firmasıyla tanıştım. Hayatım hep eğlenceli olduğu için kendimi animatörlükte buldum. İlk oğlumun sınıfında bir gösteri yaptım, oğlumun öğretmeni eşime, “Sizin eşiniz çok başarılı, tiyatrocumu” demiş, baktım ben bu işi yapabiliyorum, araştırmalara başladım. Acaba en iyi nasıl olunur diye. Birçok animasyon gurubunu izledim. Özellikle yurt dışından gösterileri internetten izleyerek kendimi geliştirmeye başladım. Bu işte hala öğreneceğim şeyler olduğunu düşünüyorum. Şırnak’ta görev yaptığımda anılarımı, “Merak Etme Anne Bacaklarım Yerinde” ismiyle bir kitap haline getirdim. İkinci kitabım şu an yazım aşamasında. Çocuklarla ilgili kitap araştırmalarım da devam ediyor. Özellikle çocukluğumuzdaki oyunlar üzerine önemli projelerim var. Soran insanlara dünyanın en güzel işini yaptığımı söylüyorum. Çünkü dünyada her nereye giderseniz gidin, çocukları mutlu etmenin en güzel iş olduğunu anlarsınız. Onların gözlerindeki mutluluk ışığını görünce dünyalar sizin olur. Dünyaya tekrar gelebilirsek, ben yine animatör olmak isterim.
Malum yılbaşı yaklaşıyor ve herkes yılbaşında eğlenme ve geceyi mutlu geçirme planı yapıyor. Oysa siz işin eğlendirme, mutlu etme tarafındasınız, nasıl geçer bir Noel Baba için yılbaşı?
Yılbaşı geceleri son yıllarda hep, çocuklara hediye dağıtmakla geçiyor. Yılbaşı haftası gelmeden çocuklara hediye paketlerini hazırlarız. Her yıl, yılbaşı haftasında, ekip arkadaşlarımızla yaklaşık 2000 hediye paketi hazırlarız. Yılbaşı günü çağrıldığımız okullarda animasyon yapar, çocukların yeni yıl dileklerini alır sonra da onlara hediye paketlerimizi dağıtırız. Yeni yıllarını kutlarız çok mutlu olurlar. Sonra AVM’ye geçeriz. Orada da hediyelerimizi çocuklara veririz. Akşam olduğunda otellerde veya eğlence merkezlerinde görev alırız. Ayrıca özel işler de alıyoruz tabii. Aileler çocukları için özel hediye paketleri hazırlatır, biz de onların istediği saatte teslim ederiz. İşte orda çocukları görmelisiniz. İnanılmaz mutlu oluyorlar Noel Baba gelmiş, çığlık atıyorlar! Bir de sormazlar mı, “Noel Baba geyikler ve kızağın nerede?” Bizler de bu durumlar karşısında çok heyecanlanırız. Genelde saat 03.30’da anca evimize dönüyoruz. Çocukları mutlu etmenin mutluluğu ile yeni bir yıla başlıyoruz.
Mesleğiniz, hakkında pek de bilgi sahibi olunmayan bir meslek aslında. Hazırlık süreci, çalışırken karşılaştığınız zorluklar, animasyon sırasında en sık karşılaştığınız aksilikleri nelerdir bu işin?
Bu işe başlamadan önce, en başta iyi bir araştırmacı olacaksınız. Çocuklar nelerden hoşlanır, nelerden mutlu olurlar, onu iyi analiz etmelisiniz. Çocuk dilini bileceksiniz, çocukların dünyasını keşfedeceksiniz. Bir de insanlarla iletişim çok önemlidir. Ben bu konuda kendimi geliştirmek için de drama dersleri aldım. Yani bu işin en başta eğitimini almanız şart. Animasyon esnasında karşılaştığımız zorluklar, bazı aile veya işletmecilerin kuralcı davranmaları işimizi zorlaştırıyor. Yani, animatörlerin programı mekâna geldiklerinde zaten bellidir. Bu programa müdahale edildiğinde işimiz zorlaşır. Bir de bu işin en önemli yanı iyi kostüm ve iyi bir makyajdır. Derme çatma kıyafet, ayakkabısız, değişik kötü makyajlar olduğunda çocukların korkmalarına sebep oluyorsunuz.
Çocuklar en çok hangi hediyeleri alınca mutlu oluyor ve siz yılbaşında size ne hediye edilsin isterdiniz?
Çocuklar en küçük hediyeden mutlu olurlar. Onlara kocaman hediyeler vermenize gerek yok. Bir balondan bile mutlu olabiliyorlar. Bizim hazırlamış olduğumuz hediyeler genelde yılbaşı için kitap, sticker, balon, yılbaşı gözlüğü, kaynana dili. Kızlara: bilezik, renkli saç. Erkeklere: küçük arabalar vb. hediyeler, paketlerimizde mevcut. Kitap demişken, “Atatürk ve Çocuk” adlı kitabı okullarda ve birçok köy okulunda hediye olarak dağıtıyorum. Bana verilecek en büyük hediye, çocukların mutlu olması. Onların doğallıkla davranabilmelerinin sağlanmasına çok önem veriyorum. Çocuklar hür ve özgürce çocukluğunu yaşamalıdır. Sokaklarda dilendirmemelidir, onlara sahip çıkılmalıdır. En büyük hediye ise çocuklar bayramlarını dilediği gibi kutlamalıdırlar. 2017 yılının Dünyada, barışın geldiği, savaşın olmadığı, çocukların parklarda, sokaklarda çığlıkları mutluluk içinde rahatça atabileceği, koşup eğleneceği, çocukluklarını çocuklar gibi yaşayacağı bir yıl olması dileğimle.
Mutlu yıllar HOHOHOHOHOH!
Röportaj: Erkmen Özbıçakçı