Akademisyen, Avukat, Mühendis, Hava Trafik Kontrolörlüğü (Psikolog) gibi meslekleriniz var. Ülkemizde müzikle uğraşmak isteyen yetenekli gençler de hiç ilgileri olmayan bölümlerde okuyor. Bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz ve o gençlere önerileriniz neler?
Öncelikle grubumuzda herkesin, yaptığı mesleği severek icra ettiğini belirtmeliyiz. Ama maalesef bu durum gençlerin çoğunluğu için geçerli değil. Ne yazık ki gençler seçim yapmadan evvel kendilerini tanımayı pek tercih etmiyorlar. Neyde başarılı olacakları veya iç huzuru nasıl yakalayacakları düşüncesiyle değil de, hangi yolla kariyerlerinde daha yükseklere çıkabilecekleri veya daha çok para kazanabilecekleri kaygısıyla seçim yapıyorlar. Biz gerçek başarının, işini severek ve önemseyerek yapmaktan geçtiğine inanıyoruz. Tabii ki müziğin eğitimini almak çok önemli fakat sanat, insanlar içindir ve yeteneği olduğunu düşünen herkesin ortaya eser koymasının entelektüel zenginliğe fayda sağlayacağını düşünüyoruz.
Her birinizin farklı işleri ve iş hayatları varken bu kalite düzeyinde müzik yapmak için de ciddi bir çalışma ve motivasyon gerektirir diye düşünüyoruz. Zor olmuyor mu, bir gününüz nasıl geçiyor mesela?
Açıkçası hepimiz bir günü 48 saat gibi dolu geçiriyoruz. Özellikle albüm kaydına girdiğimizden bu yana müzik, hayatımızda daha fazla yer tutmaya başladı. Çalışma saatleri içerisinde kendi kurduğumuz bir ağ sayesinde internet üzerinden anbean yapılması gerekenleri takip edip tartışma olanağımız oluyor.
Aramızda güçlü bir bağ olduğu için görev dağılımı yapmak da kolay oluyor. Aynı anda yapılması gereken birçok farklı tür iş olduğundan bunu, grup içi bir sisteme oturtmanın şart olduğunu fark ettik. Herkes birbirinin yoğunluğuna saygı gösteriyor ve bu şekilde birbirimizin yükünü çekiyoruz. Akşamları ve hafta sonları genellikle prova için vakit ayırıyoruz. Fakat hepimiz yaptığımız işlerden ve müzikten keyif aldığımız için hiçbir şekilde bu yoğunluk bizi bunaltmıyor. Çünkü işlerin yürüdüğünü, ortaya güzel bir şeyler çıktığını görmek bizi motive ediyor.
Dinleyici kitleniz tarafından “Saf, PürRock, Pirüpak, TertemizRock, Rock gibi Rock yapıyorlar” diye tarif ediliyorsunuz. Ne demek bu?
Bu tanımlamalar aslında birazcık da bizim dışımızda gelişti. Prodüktörümüz başta olmak üzere albümün yayınlanmasına kadar bu işe katkı sağlayan birçok kişi müziğimize bu yakıştırmaları yaptı. Albümümüzün berrak bir sound’a sahip olması, çalınanların ve sözlerin net bir şekilde anlaşılıyor olmasının dinleyicilerde bu intibaya yol açtığını düşünüyoruz. Ayrıca her eser bir sentezin sonucu ortaya çıkar. Biz de dünyada ve Türkiye’de Rocknroll’un birçok kaynağından esinlendik. Bu yüzden tarzımızın tarifini birazcık da dinleyenlerimize bırakmak istiyoruz.
“Ayağa Kalk” albümü ile çıkıyorsunuz. Müzik piyasasının geldiği noktada singledan fazlasına cesaret edilemezken sizin 8 şarkılık albümünüz cesaret işi gibi duruyor. Bu kararın şekillenmesi ve sizin meseleye bakışınız nasıl?
Meseleye bakış açımızın böyle şekillenmesinin en büyük sebebi albüm işine girişirken büyük beklentilerimizin ve maddi kaygılarımızın olmamasıydı. Fakat bu konuda bizi en çok yönlendiren prodüktörümüz Levent Büyük oldu. Kendisiyle single konusunda görüştüğümüzde piyasaya yeni çıkan bir grup olarak imza bırakabilmemiz için mutlaka albüme ihtiyacımız olduğunu söyledi.
Kendisine halihazırda birçok bestemiz olduğunu söylediğimizde yolumuz da çizilmiş oldu. Ayrıca grupta bireysel olarak da albüm dinleyicisi olduğumuzu söyleyebiliriz. Tek bir şarkı yapmak da çok önemli tabii ama biz albümlerin ortaya çıkışı esnasında baştan sonra oluşan hikâyeyi seviyoruz. Biz de bir hikâye ortaya koymak istedik. Bundan sonraki süreçte de gücümüz ve enerjimiz yettiğince yeni hikayeler yaratmak istiyoruz.
Önümüzdeki süreci nasıl planlıyorsunuz? Albüm lansmanı, konser vs. derken yakın gelecek planlarından bahseder misiniz?
Albüm Ocak ayının ilk yarısında basılı ve dijital platformlarda satışa sunulacak ve klip de eş zamanlı yayınlanmaya başlayacak. Merlyn’i sevenler, takip edenler ve merak edenlerle bir araya gelip birkaç şarkımızı birlikte söyleyeceğimiz ve sonrasında da beraberce eğlenebileceğimiz bir sürpriz parti planlıyoruz. Ocak 2017 itibariyle de konserlerimize devam edeceğiz. Tarih ve yer konusu üzerinde çalışmalarımız sürüyor. Çok yakında kesin detayları kendi internet sitemiz ve sosyal medya hesaplarımız aracılığıyla takip edebilirsiniz.
Röportaj: Erkmen Özbıçakçı