Yakın zamanda müzik dünyasına “Anahtar Teslim” ile giriş yaptın. Bize biraz kendinden, müzik yolculuğundan ve “Anahtar Teslim”den bahseder misin?
Biraz klişe olacak belki ama şarkı söylemek benim çocukluk hayalimdi. Almanya’da işçi bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldim. Çocukluğumdan beri müzik hep hayatımdaydı. Harçlıklarımı biriktirip kasetler alıyor, ezberlediğim şarkıları boş kasetlere kendi sesimle kaydedip dinliyordum. Bir çocuk olarak oyuncaklarla oynamak yerine teyple, kasetlerle oynuyordum. Kendimi hep bugünler için hazırladım aslında. 22 yaşında üniversite vesilesiyle İstanbul'a taşındım. Bu benim müzik yolculuğum için de önemli bir adımdı. İşinin ehli birçok üstattan şan, solfej ve gitar dersleri aldım. İlk demolarımı da o yıllarda kaydettim. Ama kendim için en doğru zamanı bekledim. Single yapmaya karar verdiğim "Anahtar Teslim" ortada bile yoktu aslında. Bu kararın heyecanıyla, bir gün ansızın "Anahtar Teslim"in nakaratı geldi aklıma. Şarkıyı kısa sürede tamamladım. Böylece beni dinleyiciyle buluşturacak ilk şarkım ortaya çıkmış oldu.
Single için kimlerle çalıştın? Nasıl bir araya geldiniz?
Beni ve şarkımı anlayacak, işi sahiplenecek bir aranjörle çalışmak istiyordum. Bunun için oturup bir liste hazırladım, kendimce eleme yaptım ve birkaçıyla iletişime geçtim. Nurettin Çolak'la enerjilerimiz çok tuttu. Zaten yaptığı işleri beğeniyle takip ediyordum. "Anahtar Teslim"e kısa sürede müthiş bir düzenleme yaptı. Kaydını Kaya Müzik'te, şarkının mix'ini de yapan Utku Ünsal eşliğinde gerçekleştirdik. Vokal koçum Fatih Ertür'e teslim olarak söyledim şarkımı. Aynı dönem Tarkan da bir proje albümü için kayda girmişti. Onun okuma yaptığı stüdyoda, aynı mikrofona şarkı söylemek inanılmaz heyecan vericiydi, rüya gibiydi. Mastering'de ise Emre Kıral'ın imzası var, bilenler bilir ne kadar usta olduğunu. Şarkının klibini Mert Ahmet Öfkeli yönetti, üç ayrı günde, İstanbul ve Yalova'da çektik. Projenin kreatif direktörlüğünü aynı zamanda menajerim de olan Yağızcan Akbulut üstlendi. Fotoğraflarımı ise artık alanında bir marka haline gelen Sezer Arıcı çekti. Herkes yüreğini ortaya koydu ve nihayetinde "Anahtar Teslim" DMC etiketiyle tüm dijital platformlarda yerini aldı.
Single sürecinde yaşadığın zorluklar oldu mu? Albüm değil de single yapmak artık daha mı kolay?
Yeni bir isim olarak elbette çok fazla zorluk yaşadım. Eskisi gibi değil artık işler. Filmlerdeki gibi kime kimsenin elinden tutup bir yıldız yaratmıyor. Dışarıdan her şey çok farklı ve kolay görünebiliyor. Ama inanın her adımda çok fazla özveri gerekiyor, hem manevi, hem de maddi olarak. Her şeyiyle bir şarkı yapmak bile bu kadar zorken bir albüme girişmek şimdilik çok ütopik. Dolu dolu bir albümümü dinlemek isteyecek bir kitle oluşturana kadar ben de epey yol almış olurum umarım. İşte o zaman kendi şarkılarımdan oluşan, özenle hazırlanmış bir albüm sunmayı çok isterim.
“Dolu dolu bir albümümü dinlemek isteyecek bir kitle oluşturana kadar ben de epey yol almış olurum umarım. İşte o zaman kendi şarkılarımdan oluşan, özenle hazırlanmış bir albüm sunmayı çok isterim.”
Bundan sonraki adımların neler olacak?
Şimdi var gücümüzle "Anahtar Teslim"i tanıtmaya çalışacağız. Bir sonraki single için düşünmeye başladık aslında ama henüz her şey fikir aşamasında. Acelem yok, emin adımlarla nokta atışları yaparak ilerlemek istiyorum. Amacım kayıp giden değil, parlayan bir yıldız olmak. Kalıcı olmak için deli gibi çalışacağım.
Müzikal yolculuğun esnasında başına gelen en unutulmaz olay nedir?
Ben büyük bir Sezen Aksu hayranıyım! Hayatıma yön veren çok özel bir kadın o. Son konser projesi olan "Sezen'li Yıllar" kapsamında bir yarışma düzenlenmişti. "Ne Kavgam Bitti Ne Sevdam"ı söyleyip Youtube'a koyanlar arasından en beğenilenler seçilecek ve aynı sahnede olma ödülü verilecekti. Sonuçlar açıklandığında isimler arasında maalesef ben yoktum. Konser esnasında kendimi sahnedeki büyük ekranda görünce şok oldum, meğer bir karışıklık olmuş, yarışmayı kazanmışım! Şarkı söylediğim videoyu 5 bin kişiyle birlikte izlemek inanılmaz heyecan vericiydi. İnanamadım. O günü hiç unutamıyorum, 14 Temmuz 2015 hayatımın en mutlu günü oldu. Konserden sonra organizasyon şirketi mesaj attı, ertesi günkü konsere de davet ettiler. Bu sefer aynı mutluluğu hazırlıklı olarak yaşadım. Ertesi yıl, sahnelere ara vereceğini açıkladığı konserde de ekranında, arkasındaydım yine. Belki sahnede yan yana olamadık ama bu şekilde bir arada olmak bile beni dünyanın en mutlu insanı yaptı. Umarım bir gün gerçek anlamda da birlikte şarkı söylemek kısmet olur.
“Ben hayal kurmaya başladığımda hiçbirinin zorluk derecesini düşünmedim. Adı üstünde hayal zaten. Hayallerin hemen yapabileceğin şeylerse, hayal değildir ki.”
Peki Cihan Ölçek kimleri dinlemekten keyif alıyor?
Ben aslında belli isimlere ya da türlere hapsetmiyorum kendimi, ruh halime göre birbirinden bağımsız şeyler dinlerim. Ama güncel müziklerden çok eskileri dinlediğim doğrudur. Sezen Aksu, Tarkan, Ajda Pekkan gibi pop müziğe her dönem yön veren isimler kadar Safiye Ayla, Müzeyyen Senar, Zeki Müren gibi isimleri de fazlasıyla dinlerim. Türk Sanat Müziği'ne ayrı bir sevgim olmuştur her zaman. 70'leri de çok severim, bana çok naif ve duygu dolu gelir hep. Ama 90'lar çocuğu olduğum için o dönemden de asla vazgeçemem; Levent Yüksel, Sertab Erener, Aşkın Nur Yengi gibi isimler hep özeldir benim için. Yeniler listemde ise Hande Yener, Sıla, Soner Sarıkabadayı, Simge gibi isimler var.
Kariyerini bu yönde yapmak isteyen üniversiteli gençlere, şu an şarkı söyleyerek geçimini sağlayan yolun başındaki kişilere neler söylemek istersin?
Ben hayal kurmaya başladığımda hiçbirinin zorluk derecesini düşünmedim. Adı üstünde hayal zaten. Hayallerin hemen yapabileceğin şeylerse, hayal değildir ki. Ulaşılması zor görünen, zaman alan ama kavuştuğunda seni mutlu edecek şeylerdir hayaller. Ben hayallerim için her zora hazır oldum, ülkemi değiştirdim, ailemi geride bıraktım. Bana hiçbir şey altın tepside gelmedi. Hayallerim için mücadele ettim, hatta deyim yerindeyse savaştım. Kişisel gelişim kitaplarındaki gibi ışıltılı cümleler kurmak istemiyorum. Sadece istemekle ve beklemekle olmuyor çünkü ama istemekle, çok istemekle başlıyor her şey, o doğru. İnsanın gayreti kaderini belirliyor. Eğer hayallerinize kavuşmadan da mutlu olabileceğinize inanıyorsanız hiç kendinizi yıpratmayın, anın tadını çıkarın. Ama hayalleriniz sizin için bir tutkuysa ve onlar olmadan yapamam diyorsanız asla pes etmeyin ve sonuna kadar gidin derim.
Röportaj: Tuğba Badal