Kampüs’te sahne Gökhan Tepe’nin

3dk okuma

Ülkemizin, hem yorumcu hem besteci kimliğiyle en önemli isimlerinden biri, Gökhan Tepe ile öğrencilik yılları, milyonların diline pelesenk olan o müthiş hitleri yaratma süreci ve çok daha fazlasını konuştuğumuz keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.

Haberin Devamı

Öncelikle üniversite yıllarından konuşarak, işin ta en başına dönerek başlamak isteriz. Nasıl yıllardı öğrencilik yılları, öğrenciliği nasıl anıyorsunuz ve bugün birçok imkana sahip bir sanatçı olarak o günlerden en çok neleri özlüyorsunuz?

Öğrencilik yıllarım, müziği öğrendiğim yıllardı, çok keyifli yıllardı. Kariyerimin gelişmesinde emek sarf ettiğim yıllardı. O zamanları sevgiyle anıyorum, bana çok şey katan ve hayatla mücadele etmeyi öğreten zamanlardı. Mutlulukla anıyorum o yılları.

 

Bir konservatuvar mezunu olarak şu meşhur alaylı, okullu tartışmasına dair ve elbette devamında müzik eğitiminin size kattıklarıyla ilgili fikirlerinizi de almak isteriz.

Hangi işi yaparsak yapalım eğitim şart. Müzik yapabilmek için, üretebilmek için yeteneğe ihtiyaç var. İyi müzik yapma iddiasındaki insanın kulağı iyi olmalı ve duygu dolu bir kalbi olmalı. Eğitimle yetenek pekiştirilirse son derece güzel olur ama alaylı olarak da müziğin içinde yetişebilir, herkesin eğitim alma şansı olmayabiliyor. Önemli olan, eğitimli de alaylı da olsa işinin eri insanlarla çalışabilmek ve bu işi ciddiye almak.

 

Yaz başında Yaz 2018 isimli yeni albümünüzün ilk klibi “Yak Ateşinle” şarkısına geldi. Kısa süre önce de ikinci klibi “O Şarkı” şarkınıza çektiniz. Nasıl bir çalışma oldu, içinize sindi mi? Genel olarak bu yaz sizin için nasıl geçti?

Haberin Devamı

İki yıl ön çalışması süren ve on şarkıdan oluşan bir albüm oldu. Benim, Ayla Çelik’in, Şebnem Sungur’un ve Serdar Aslan’ın şarkılarından oluşan bir albüm oldu. Erhan Bayrak ve Barış Özesener bu albümde bizimleydi ve Febyo Taşel bize bu albümün aranjmanında eşlik etti. Oldukça keyifli bir çalışma oldu, titizlenerek çalıştık ve bu yaz da Sony Music etiketiyle dinleyicilerle buluşturma şansımız oldu. Çok güzel geri dönüşler aldık, çok keyifliydi. Üst üste konserler yaptık şimdi ‘O Şarkı’ ile sonbahara başladık, devamında da yine bu albümden bir çok şarkıyı kliplendirmeye devam edeceğiz.

 

Daima tartışma konusudur; konser ve albüm arasındaki farklılıklar. Konserde hatasıyla, sevabıyla kitleyle temas eden gerçek bir performanstan, albümdeyse yine çok emek verilmiş kusursuz, pırıl pırıl bir çıktıdan söz edilir. Siz hangisini daha çok seviyorsunuz?

Ben albüm gibi çalınan konserleri çok seviyorum.

Haberin Devamı

 

Besteci kimliğiniz de git gide sivriliyor yorumculuğunuzun yanı sıra. Önemli besteler, hitlerin altında imzanız var. Bir yorumcunun beste yapabiliyor olması önemli midir, neden?

Beste bizim işimizin ham maddesidir, ham maddeyi siz üretiyorsanız tabii ki ileride şarkı sıkıntısı çekmezsiniz, o yüzden çok önemlidir. Tabii herkes beste yapmak zorunda mı, değil. Sonuçta besteci arkadaşlarımız var. Şarkı sıkıntısı çekme durumlarında da iyi yorumcular da halkın beğenisini kazanmış bestecilerden, yani bizlerden faydalanıyorlar.

 

“Hit olacağını anladığınız besteyi çıkardığınız an müthiş bir an, insanı çok mutlu eden ve beste yapma işini devam ettiren bir duygu o anki mutluluk duygusu.”

Haberin Devamı

Peki Türkiye’de hit şarkı yapmanın bir formülü var mı? Ya da sizin, kendinize ait bir yönteminiz var mı? Bir de hani o hit şarkı çıktıktan sonra insan “bu tutar” diye hissediyor mu, nasıl bir an o an?

Hit olacağını anladığınız besteyi çıkardığınız an müthiş bir an, insanı çok mutlu eden ve beste yapma işini devam ettiren bir duygu o anki mutluluk duygusu. Her defasında o duyguya yeniden erişebilmem için yeni beste yapmama sebebiyet veren bir duygu. Hit olacak şarkıyı hissedebiliyoruz, yani ben hissedebiliyorum. Diğer sanatçı arkadaşlarımızla da hit olan birçok şarkının hit olacağını hissettik ve paylaşırken de karşı taraf hissederek aldı. Bunun bir formülü tabii ki var ama öncelikle duygularla ifade edebilirim. İçimden gelen duygular, güzel melodilere dönüşüyor biraz da tabii dinleyicimizin nasıl melodilerden hoşlanabileceğini biliyorum, bu da yılların vermiş olduğu tecrübelerden sonra oluştu, hemen olmadı. Tabii ki Allah’ın vermiş olduğu üretebilme yetisine de sahibim, bu konuda çok şanslıyım.

Haberin Devamı

 

Son birkaç yıldır sosyal medya vasıtasıyla kitlelerle buluşan birçok yeni isim girdi piyasaya. Bu anlamda sosyal medyanın müzik endüstrisiyle kurduğu ilişki hakkında ne düşünüyorsunuz?

Haberin Devamı

Müzik dinleme alışkanlığımız artık internet üzerinden şekilleniyor. Eskiden kasetler ve CD’ler vardı, şimdi ise Youtube en çok dinlenen müzik dinleme aracı oldu ve müzik dinleme portalları var. Tabii ki evrilen teknoloji ile müzikte internet üzerinden dinlenmeye başlandı, sosyal medya herkesin yeteneğini gösterebileceği bir mecra haline dönüştü. Müzikal anlamda da yeni yetenekleri keşfedebileceğimiz bir alan oldu.

 

Bir önceki soruyla paralel olarak sormak gerekirse, dijitalleşme işin pazarlama tarafını etkilediği kadar müziğin üretimi aşamasında da etkili olmaya başladı. Kaçınılmaz olarak bu yükseliş devam edecek gibi. Akustikle, geleneksel tınılarla daha yakın gözüken bir isim olarak ne düşünüyorsunuz? Mesela elektronik müzik temalarının yer aldığı bir şarkıyla deneysel bir çalışma yapmak aklınıza geldi mi hiç?

Kendi müziğimi değişen soundlarla birleştirerek sunabilirim. Bu konuya soğuk değilim çünkü soundlar da evrildi ve her şey değişmeye başladı. Yeni neslin dinlediği soundlar eski soundlara göre daha da dijitalleşti. Ben duygularımı o tür bir aranjmanla da sunabileceğimi düşünüyorum. İleride neden olmasın. Ama akustiğe karşı da tabii çok büyük bir zaafım ve aşkım var. Akustik her zaman hayatımda olmaya devam edecek.

 

“Yeni neslin dinlediği soundlar eski soundlara göre daha da dijitalleşti. Ben duygularımı o tür bir aranjmanla da sunabileceğimi düşünüyorum. İleride neden olmasın.”

Gençler müzik konusunda oldukça hevesli. Birçoğunun hayalinde sahnelerde olmak, kitlelerle kucaklaşmak var. Ancak öyle kolay da değil elbette. Onlara buradan neler önerirsiniz, bu hayalleri gerçeğe dönüştürmek isteyenlere ne tür tavsiyelerde bulunursunuz?

Bir işte başarılı olabilmek için yapılacak birçok şey var, gidilecek birçok yol vardır ama ben müzikte samimiyetin başarıya götüren çok büyük bir faktör olduğunu düşünüyorum. Tedirginlikle veya başarılı olma kaygısıyla yapılmış müziklerin samimiyet taşımadığını düşünüyorum, insanlar içlerindeki samimi duyguları ifade ederlerse karşılığını buluyor, o yüzden içlerindeki samimiyeti özgür bıraksınlar. Başarılı olacaklarsa zaten içlerinden çıkan o güzel duygu karşılığını bulacaktır, emin olsunlar.

Haberle ilgili daha fazlası: