Hepimiz sizi, Kuyu köpeğin kurtarma çalışmaları sırasında tanıdık. Peki ya bunun öncesi? Nelerle ilgileniyor, neler yapıyorsunuz?
Biz Bahçeşehir Fen ve Teknoloji Lisesi robotik takımı INTEGRA olarak altı yıldır Amerika’da düzenlenen FRC (FIRST Robotics Competition)’ye katılıyoruz. FRC, 1989 yılında Amerika Birleşik Devletleri'nde gençlerin bilim ve teknoloji alanında gelişmelerini desteklemek amacıyla kurulan FIRST (Foundation for Inspiration and Recognition of Science and Technology) vakfı tarafından düzenlenmektedir. Kuruluşun bu amaç doğrultusunda, farklı yaş gruplarına yönelik olarak her yıl düzenlediği dört yarışmadan biri olan FRC, (First Robotics Competition) 14 ile 18 yaşları arasındaki gençlerin yoğun katılımıyla 1992’den beri ABD’de gerçekleştirilmektedir. Etkinliğe, uluslararası saygınlığı bulunan birçok kuruluş sponsorluk yapmaktadır. Bunun yanı sıra geçtiğimiz sene katılımcı takımlara yaklaşık 3000 sponsor destek vermiştir.
Yarışmada, her yıl farklı bir tema açıklanmaktadır. Ardından takımların temaya göre şekillendirilmiş yarışlarda performans sergileyecek bir robotun mekanik tasarımı, elektronik tasarımı ve yazılımını tamamlayıp üretim sürecini sonuçlandırmaları için altı hafta süre tanınmaktadır. Turnuva sırasında takımlar üçlü müttefikler oluşturarak o senenin oyununu oynamaktadır. Ancak FIRST için heyecanlı FRC sürecinin tek amacı, takımların büyük emekler sonucu ürettikleri robotlar değildir. FRC, lise öğrencilerinin kendi robotlarını inşa etmelerine imkân sağlamanın yanı sıra, pek çok 21. yüzyıl yeteneğini de edinmelerini sağlayacak değerlendirme kriterleri öne sürmektedir. Kuruluş, mühendisliğe ilgi çekici bir başlangıç olan robot yapımı sayesinde bilimi sevdirmeye ve bilime özendirmeye dair pek çok yeniliği kapsayan vizyonunu hayata geçirmektedir. Bunu yaparken de gençleri “gerçek yaşam mühendisliği” yolunda eğitmek için çeşitli değerlendirme yöntemlerinden yararlanmaktadır. Yarışmacıların bilimi ve bilimsel aklı yaymak üzere yaptığı her çalışmanın dikkate alındığı şampiyonluk ödülü, takımın ürettiği robottan bağımsız bir şekilde sadece takımın FIRST mesajını nasıl aktardığına ve teknolojinin gelişmesine sene boyunca yaptıkları çalışmalarla nasıl katkıda bulunduklarına göre değerlendirilmektedir. Takımımız INTEGRA, yarışmanın en prestijli ödülü olan şampiyonluk ödülünü, yani Chairman’s Award’u, ülkemize kazandıran ilk ve tek Türk takımı olmuştur, ayrıca Dünya Şampiyonası’nda bayrağımızı gururla dalgalandırmıştır. Geçtiğimiz yıllarda Judges Award ve Team Spirit Award gibi ödüller kazanarak da ülkemizi ABD’de gururla temsil etmiştir.
Ekip olmak ve bu şekilde çalışmak çok önemli bir başarı! Bu ekibin her parçasını ayrı ayrı tanımak isteriz. FRC Robotik Takımı kimlerden oluşuyor?
Takımımız, üyelerin ilgi alanları ve yetenekleri doğrultusunda mekanik, elektronik-yazılım ve ödül takımı olmak üzere alt birimlere ayrılmıştır. Mekanik takımında Mehmet Oğuz Özgür, Onat Doğuhan Çakıcı, Ege Mert Özenir, Hakan Balık, Emirhan Yalın, Göktürk Özlüturhanlar, Efecan Özkan, Mertcan Özkan, Orkun Arslan; elektronik-yazılım takımında Berkin Erdem, Bilge Kağan Ünal ve ödül takımında Sinem Kocamanoğlu, Ceren Janset Ertemir, Eylül Ilgıt Vatan, Berk Sürücü ve Can Erdoğan yer alıyor.
Öğretmenlerinizin yönlendirmeleri de epey önemli, aranızda nasıl bir iş bölümü var? Size verdikleri en kıymetli öğütler neler?
Okul müdürümüz Tolga Yıldız, müdür yardımcımız Neslihan Çınar ve takım koçumuz Anıl Cici başta olmak üzere tüm öğretmenlerimiz süreç boyunca bize her zaman destek oldular. Karar alma mekanizmasına doğrudan müdahale etmek yerine, bizleri mümkün olduğunca özgür bırakarak doğruyu daha iyi görmemizi ve tecrübe kazanmamızı sağlamaktalar. Bu esnada gerekli yerlerde kendi tecrübelerini bizlerle paylaşarak önerilerde bulunup bu süreçte daha etkili ve verimli çalışma yapmamıza yardımcı oluyorlar.
Kısa zamanda şahane bir işe imza attınız, nasıldı süreç? Dahil olma ve sonuca ulaşma hikayeniz nasıl şekillendi?
Aslında Amerika’daki yarışmaya hazırlık sürecinde çok yoğun çalıştığımız için Kuyu’dan hemen haberdar olamadık. Bir şekilde müdürümüz Tolga Yıldız’a gelen haberle harekete geçip bölgenin fiziki koşullarıyla ilgili bilgi aldık ve işe koyulduk. Bahçeşehir Fen ve Teknoloji Lisesi robotik takımı INTEGRA ve Bahçeşehir Anadolu Lisesi robotik takımı Adroit Androids olarak robotik laboratuvarlarımızda tasarımlarımızı hazırlamaya başladık ve köpeğe zarar vermeden kurtaracak tasarımı kararlaştırdık. Gerekli malzeme listesini yapıp çok hızlı organize olarak iki saat içerisinde alüminyum profiller üzerine bir kızılötesi görüntü alma sistemi ve pnömatik hareketli kollar ekleyerek bir kıskaç geliştirdik. Okul müdürümüzün yardımıyla robotik kolumuzu alarak olay yerine 23.45 civarı ulaştık. 40 metre derinlikteki çukura “Kuyu” adını verdiğimiz robotik kolumuzu başarıyla indirdik ve çalıştırdık. Hem görüntü almayı hem de köpeği ürettiğimiz robotik kolla kavramayı başardık ancak kolun hava tanklarında çıkan bir sorun nedeniyle köpeği tahliye etme işleminden vazgeçtik. Bu problem kıskacın köpeği yeterli basınçla kavrayamamasına neden olabilir ve köpeğe zarar verebilirdi. AFAD yetkilileriyle beraber Beykoz’dan Bahçeşehir’deki okulumuza dönerek laboratuvarımızda robotik kolumuzda bazı değişiklikler yaptık. Yeni hava tankları, pnömatik sistemlerle desteklediğimiz, iki eksende hareket ve uzama kabiliyeti olan yeni kolumuzu AFAD yetkilileriyle test ettik ve eksikliklerini giderdik. Sabah 05.30 sularında tekrar hazırlanıp yola çıktık; yoldayken de Kuyu’nun AFAD, TTK, itfaiye ve belediye tarafından kurtarıldığını öğrendik. Bu güzel haber bizi çok sevindirdi, asıl amacımız o canın kurtarılmasıydı ve kimin yaptığının bizim için hiçbir önemi yoktu. Bunun yanı sıra FRC (FIRST Robotics Competition) takımları olarak teknik bilgimizi gerçek hayatta bir canı kurtarmak için kullanmak ve faydaya dönüştürmek bize ayrıca gurur verdi.
Çok güzel haberlerle gurur veriyorsunuz, Stanford muhteşem bir haber. Orada sizi ne bekliyor, nasıl bir programınız var?
Stanford Üniversitesi Robotik Laboratuvarı Direktörü Prof. Dr. Oussama Khatib’den hayatımızın davetini aldık, gerçekten çok mutluyuz. Stanford’a gittiğimizde üniversiteyi gezip tanıdıktan sonra robotik laboratuvarına geçeceğiz. Burada dünyayı değiştiren buluşların nasıl, hangi koşullarda yapıldığını gözlemleme şansımız olacak. Bunun yanı sıra Prof. Khatib’e robotik kolumuz “Kuyu”yu anlatacak ve onun da görüşlerini alıp kolumuzu geliştireceğiz. Bu program bizim için çok büyük bir tecrübe olacak. 27 Mart’ta ABD’ye gidiyoruz, 29 Mart-1 Nisan tarihleri arasında da turnuvamız var. Daha sonra da Stanford Üniversitesi’ne gidip robotik laboratuvarında Prof. Dr. Oussama Khatib ile görüşeceğiz.
Büyük başarılar beraberinde ağır sorumluluklar da getiriyor. Herkesin beklentisi artıyor. Bu bir ağırlık hissine neden oluyor mu? Ne düşünüyorsunuz bu konuda?
Biz, ulu önderimiz ve başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir, fendir.” sözünü benimseyerek bu doğrultuda elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Bilimin, teknolojinin daha çok yayılması ve her kesimden insanın hayatına dokunabilmesi için çalışıyor ve aydınlık bir geleceğe bu yollardan gidileceğine inanıyoruz. Elbette, bu çalışmalarımız ve başarılarımız beklentileri yükseltiyor. Ancak bu, bizde bir ağırlık oluşturmaktan çok, daha fazla insana ulaştığımız ve bize olan inançlarını, güvenlerini arttırdığımız için bizi daha çok mutlu ediyor. Çalışmalarımızı geniş kitlelerle paylaştıkça da uğraşlarımızın her türlü karşılığını almış oluyoruz, tıpkı Bilim Tırı projemizde Türkiye’nin dört bir yanını dolaşıp bilimi ve teknolojiyi her kesimden insana ulaştırdığımız gibi. Bu uğurda bize inanan ve destek veren herkese çok teşekkür ederiz.
Hayvan dostlarımız özelinde başka planlarınız var mı? Tasarladığınız projeleri geliştirmek vs? Neler planlıyorsunuz?
Kuyu köpek için tasarladığımız bu robotik kolun üstünde çalışıp geliştirerek bu tür operasyonlarda kullanılmak üzere bu kolu kurtarma ekiplerine bağışlamayı planlıyoruz. Ayrıca, her yıl yaklaşık 32.000 kedinin ağaçlarda mahsur kaldığını öğrendik. Bunun için de ayrı bir robotik kol tasarlayıp bu soruna da bir çözüm getirmek için çalışıyoruz.
Gelecek planlarınız, üniversite hedefleriniz neler? Elbette tabii bir de hayalleriniz?
Tanıştığımız herkesin bizim robotik/mekatronik mühendisliği üzerine yoğunlaşacağımızı düşündüğünü fark ettik. Aslında gelecekte ekonomiden tıbba, hukuktan fiziğe çeşitli alanlara eğilmek gibi hayallerimiz var. Süreç içerisinde edindiğimiz tecrübe ve beceriler sayesinde üniversiteyi yurt dışında okumak gibi bir hedef de doğabiliyor, tabii hangi alanı seçeceğimize de oldukça bağlı bu karar. Eski takım üyelerimiz dünyanın en prestijli üniversitelerinde burslu okuma imkânı elde ettiler. Bu tür imkân ve hedeflerin, asıl hayalimiz olan ülkemizdeki bilimsel kalkınmaya ve bilim kültürünün oluşmasına katkı sağlama doğrultusunda attığımız önemli adımlar olduğuna inanıyoruz.
Dergimiz üniversiteliler için hazırlanıyor, malumunuz. Ablalarınız, abileriniz okuyacak hikayenizi. Onlara söylemek istediğiniz şeyler var mı?
Bizim en önemli hedeflerimizden biri de akranlarımıza ve belki de küçüklerimize bilimi, araştırmayı sevdirebilmek ve bu kültürü yayabilmek. Bu süreçte en önemli etkenlerden birinin de ablalarımızın ve abilerimizin bizleri yönlendirmesi, örnek olması olduğuna inanıyoruz. Mesela koçumuz, Anıl Cici de bir üniversite öğrencisi. Bizler abi ve ablalarımızla bir araya gelip daha farklı ve daha kapsamlı çalışmalar yapabilmeyi çok isteriz.
Bunun dışında, sesinizi de duyurmak amacıyla, büyüklerinizden beklentileriniz neler? Gerek destek gerek imkân sağlama adına…
İçinde bulunduğumuz bu süreçte pek çok farklı desteğe ihtiyacımız oluyor. Öncelikli olarak turnuva Amerika’da düzenlendiği için ulaşım ve konaklama ciddi bir maliyet oluşturuyor. Bunun yanı sıra doğal olarak robot yapım sürecinde parça masraflarımız da oluyor. Ama insanlar destek dendiği zaman sadece maddi olarak düşünebiliyorlar fakat bizim teknik ve manevi desteğe de oldukça ihtiyacımız var. Biz derken sadece INTEGRA için değil, ülkemizdeki tüm takımlar için konuşuyoruz. Ülkemizin arkamızda olduğunu bilerek bayrağımızı dünyada temsil etmek bizim için paha biçilemez bir motivasyon. Aynı zamanda robot inşa sürecinde parça, tasarım, yazılım ve monte süreçlerinde de teknik desteğe ihtiyacımız oluyor. Bizler Türk gençlerine imkân verildiğinde neler yapabildiğimizi göstermiş olduğumuza inanıyoruz; umuyoruz ki destekler bizlere, yani tüm gençlere ulaşmaya devam eder.
Röportaj: Erkmen Özbıçakçı