Sınavlardan alınan puanların doğru değerlendirildiği takdirde tüm öğrencilerin üniversitelere yerleşebileceğini belirten İAÜ Tanıtım ve Rehberlikten Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Sebahattin Kutlu, “Bizim gözümüzde, gerekli emeği vererek çalışmalarını yapmış herkes üniversiteyi hak etti. Arkadaşlar emin olsun, şu an aldıkları puanlar doğru değerlendirilirse bu kadar emek boşa gitmeyecek. Tercih dönemiyle birlikte biz de onlara destek olacağız, bizim rehberlik uzmanlarımız var, kıymetli akademisyenlerimiz var. Onların aldıkları puanları el birliğiyle değerlendireceğiz. Mütevelli Heyet Başkanımız çok güzel söylüyor, ‘Şimdi alınan puanların fakülteye dönüşme zamanı.’ Şimdi bizler alınan puanları fakültelere dönüştüreceğiz. Tabii bu süreç 18 Temmuz’da puanların açıklanması ile başlayacak, bu puanlarla yavaş yavaş tercihler üzerine yoğunlaşarak devam edecek. Ondan sonra 26 Temmuz’da başlayacak tercih süreci 2 Ağustos’ta da tamamlanacak,” dedi.
“EDİRNE’DEN HATAY’A 163 TERCİH MERKEZİ KURDUK”
İstanbul Aydın Üniversitesi olarak her yıl olduğu gibi bu yıl da Türkiye’nin dört bir yanında açacakları tercih merkezleriyle adayların kafalarındaki soru işaretlerini gidereceklerini vurgulayan Kutlu, “Geçen yıl Türkiye genelinde Edirne’den Hatay’a tam 163 tane tercih merkezi kurduk. En büyüğü Florya’daki yerleşkemizdeydi. Tercih merkezlerimizde bu işi bilen tercih uzmanları ve akademisyenlerimiz var, öğrencilere imkânları sıralayabilecek, onlarla öncelikle bunları paylaşacak. Çok ciddi bir konu, yıllardır bize soruluyor ‘Hocam ben iktisadi bilimler okuyacağım tamam da işletme mi okusam acaba iktisat mı okusam?’ ya da ‘Hocam çok ciddi MF puanlarım var acaba sağlığa mı kaysam yoksa mühendislik de beni çağırıyor hangisi?’ dediğinde tercih merkezlerimizde hakikaten o nüansları yakalayabilecek, onlara güzel açıklamalar yapabilecek akademisyenlerimiz var. Bunun yanında mentor öğrencilerimiz var. Yani oturup karşılıklı aynı dilden, bölümle ilgili ve üniversite hayatıyla ilgili konuşabilecekleri üniversite öğrencileri olacak. Dolayısıyla bu görev öncelikle biz üniversitelere düşüyor,” şeklinde konuştu.
“YÜZDE 45’LİK TAM BURS ORANINA ULAŞIYORUZ”
İAÜ’deki her 100 öğrenciden 85’inin mutlaka bir bursunun olduğunu söyleyen Tanıtım ve Rehberlikten Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Sebahattin Kutlu sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bizim şu an yerleşkemizde dolaşmakta olan her 100 öğrencimizden 85’inin bir bursu var. Bütün bursları da bir araya getirdiğimizde, şu an mevcut burslarımızı bir araya getirdiğimizde yüzde 45’lik bir tam burs oranına ulaşıyoruz. Tercih sırasına göre burs veriyoruz, İAÜ’nün her yıl öğrencileri desteklemek adına birçok bölümde verdiği “Tercih Bursu” var. İlk 5 sırada öğrencilerimizin yazdığı bölümlere göre biz arkadaşlarımıza yüzde 30 burs veriyoruz. Bu da birçok arkadaşımızın üniversiteye ve yükseköğretime ulaşmasını arttırıyor. Tabii tercih bursu, YÖK bursları, lise 1’incilerine verdiğimiz burslarımız, TÜBİTAK’ta ya da benzeri olimpiyatlarda başarıya ulaşmış projeleri olan, kendilerini geliştirmiş, hem yükseköğretime hem ülkeye katkı sağlamış arkadaşlara burslarımız var. Nitekim bu yıl Sağlık Bilimleri Fakültemiz, Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulumuz çok ciddi altyapılara sahip.“
“BU YIL HERKES İAÜ TIP FAKÜLTESİ’NE TAM BURSLU GİREBİLİR”
“Biz İstanbul Aydın Üniversitesi olarak bu yıl tıp fakültemizi kuruyoruz, kendi hastanemizi yaptık çok ciddi bir kompleks kurduk. Şu an belki de Türkiye’de örneği olmayan bir hastane binası inşa edildi. Bu yıl itibariyle hasta kabulüne başlayacağız, gerçek bir hastane var ortada. Biz de diyoruz ki arkadaşla, biz böyle bir kompleks kurduk. Sizler de bizde öğrenci olacaksınız, gelin biz sizi desteklemeye devam edelim. Kılavuza baktıklarında yüzde 100, yüzde 50, yüzde 25 burslarımızı görecekler. Ama biz onlara ‘Siz ilk 10 bine girin isterseniz yüzde 50 yerleşin biz size yine tam burs vereceğiz,’ diyoruz. Biz tıp fakültesi için mevcut 60 kontenjanımızın tamamını tam burslu almaya hazırız. İstanbul Aydın Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne bu sene herkes tam burslu girebilir.“
“DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ’NDEN MEZUN OLAN ÖĞRENCİ BOŞTA KALMIYOR”
İstanbul Aydın Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Jülide Özen diş hekimliğinin yaşamın içinden bir meslek olduğunu belirtti. Özen, diş hekimliğinin biraz psikoloji, biraz estetik, biraz teknoloji takip etme isteği, bilgileri yenileme isteği, yaratıcılık, işletme ruhu gibi birçok parametreleri barındırdığını söyledi.
Diş Hekimliği Fakültesi’ni tercih edecek öğrencilerin çalışma alanlarının çok geniş olduğunu ifade eden İAÜ Diş Hekimliği Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Özen, “Şu an Türkiye’de ve dünyada gerçekten çok tercih edilen bir meslek ve edilmeye de devam edecek. Ben diş hekimliği düşünen adaylara kesinlikle tavsiye ediyorum hatta kendim bir daha dünyaya gelsem yine diş hekimi olurum diyorum. Çünkü mezun olduğunuz zaman iş arama derdiniz yok. İster muayenehanede, ister özel kuruluşta, isterseniz de devlet hastanesinde çalışma şansınız var. Bunun dışında akademisyenliği tercih ederseniz üniversiteler mevcut. Paramedikal alanda çalışabilirsiniz, çalışma alanı çok geniş. Mezun olan bir öğrenci kesinlikle boşta kalmıyor ve hemen parasını kazanmaya başlıyor. Hele mesleğinizi seviyorsanız o size hem maddi hem de manevi dönüş sağlıyor,” diye konuştu.
“DİŞ HEKİMLİĞİNDE İNGİLİZCE ÇOK ÖNEMLİ”
İAÜ Diş Hekimliği Fakültesi’nin teknolojik altyapı ve imkânlar bakımından da öğrencilere uygulama alanında birçok farklılığı yaşattığını ifade eden Prof. Dr. Jülide Özen şunları söyledi:
“Bir kere İstanbul Aydın Üniversitesi farklılıklar üniversitesi, bunu gururla söylüyorum. Diş Hekimliği Fakültesi olarak da bu farklılıkları içimizde barındırıyoruz. Diş hekimliğinde İngilizce çok önemli ve biz bunu kendilerini yetersiz hisseden öğrencilerimize bir yıl hazırlık sınıfı koyarak yapabiliyoruz. Bununla beraber birinci ve ikinci sınıflarda dental İngilizce dediğimiz yine branşla ilgili İngilizce derslerimiz var. Bunun dışında teknolojik altyapımız çok gelişmiş bir şekilde. Birinci ve özellikle ikinci sınıflarda fantom laboratuvarlarımız var. Fantom; insan kafasını taklit eden, tıpkı muayene koşullarında çalışma imkânı sağlayan aperelerdir diyebiliriz. Yeni açılacak diş binamızda ıslak fantom dediğimiz havasız spreylerle çalışan kafalar olacak.”
İstanbul Aydın Üniversitesi’nin Bologna sürecine dâhil olmasıyla mezun öğrencilerin diplomalarının uluslararası geçerliliğe sahip olacağını da belirten Prof. Dr. Özen, “Üniversite olarak Bologna sürecine uygun bir eğitim sistemimiz var. İleride öğrencilerimiz mezun oldukları zaman notlar akredite edebilme niteliğine sahip ve diplomaları uluslararasında da geçerli demek. Bu da çok büyük bir avantaj. Klinik çok önemli, öğrenci ne kadar erken hastayla bire bir kliniğe girerse o kadar başarılı oluyor. O kadar çok hasta görmüş, o kadar çok vaka incelemiş oluyor. Fakülte olarak bunu 3’üncü sınıfa çekmiş durumdayız. Ne yazık ki Türkiye’de bunun bir standardı yok ama biz 3’üncü sınıfta öğrencilerimizi kliniğe alıyoruz. Yine fakülte hastanemizde 5’inci sınıftaki öğrencilerimiz muayene simülasyonunda hastayı teşhisinden tedavisine implanttan kanalına kadar her şeyini kendileri yaparak mezun oluyorlar,” diyerek sözlerini tamamladı.