Bir yaz daha geldi çattı. Bir kış daha esti geçti. Bir dönem daha burada bitti. Bir tatil planı da şimdi yapılmaya başladı. Sevgili üniversiteliler, ne kadar yoğun bir yılı geride bıraktığınız, sizi yorgun ve bitkin hissettirecek ne kadar çok şey yaşadığınızı gayet iyi biliyoruz. Bu sebeple hayalini kurduğunuz tatil sizin için ne anlam ifade ettiğinin de farkındayız. Ama herkesin gönlünde yatan aslan başkadır ya hani, herkes başka bir rüyayı görür, başka bir hayalin peşinden koşar ya hani, bazıları mümkün bazıları değildir ya hani…
Gelin şandan, şöhretten, paradan, puldan vazgeçin. İmkansız hayallerin peşinden koşup beş yıldızlı ultra her şey dahilli otellerin, bilmem kim koyundaki butik otellerin, falanca arkadaşın denize sıfır triplex villalarındaki çılgın partilerin değil; ay ışığının, yıldızların, dağ kekiklerinin, kamp ateşlerinin, gönlünüz nereyi isterse orada girilecek; milyon dolarlık teknelerin demirlediği koylara, sırf siz önünden geçerken hoşunuza gitti diye milyonlarca kez ağır basacak deniz kenarlarının kıymetine, tadına varın!
İşte biz de size bu yazıda size histe ağır pahada hafif tatil planları vadediyoruz. Her biri birbirinden güzel bu tatil rotalarını denedik, sizden önce tadına bakıp onayladık. Güneşine de denizine de kumuna da ağacına da gökyüzüne de kefiliz. Bu tavsiyelerin garantisi biziz! Bir sıkıntı çıkarsa yerimiz, mekânımız belli, Eylül’de gelin zararınızı karşılayalım!
LİKYA YOLU: KELEBEK – KABAK – APERLAI
Aslında bilenler iyi bilir ki Likya Yolu Fethiye'den başlayarak Antalya'ya kadar uzanan ve tarihte Likya olarak adlandırılan Teke yarımadasındaki patikalardan bir kısmının işaretlenip haritalanması ile oluşturulmuş yürüyüş rotasıdır. Yürüyüş severlerin her sene törensel bir adanmışlıkla çıktıkları tatillerin başlangıç noktası genellikle Fethiye’deki Kelebekler Vadisi ya da hemen yanı başında duran Kabak Koyu’dur. Kelebekler Vadisi bir hayli popülerdir. Malumunuz. Birçok tesis de bu ilgi ve alakayı iyi kullanarak vadiyi bir ‘turizm cenneti’ne çevirme planlarını gerçekleştirmeye çok yakın gözüküyor. Üzülerek söylemeliyiz ki Kelebekler Vadisi ismi de kendine has güzellikleri de geçmişte kalmak üzere. Bunun yanında Turizm Cenneti Vadisi ya da Kelebekler Turizm Cenneti isimleri ile anacağımız günler yakındır.
Aynı tehlikeyle karşı karşıya olan bir başka yerden bahsetmek istiyoruz size. Kabak Koyu. Kabak Koyu’na Fethiye merkezden kalkan dolmuşlarla önce Kabak Köyü’ne ardından köyün girişindeki bakkalın yanından aşağı inen eski kasa Dodge kamyonetlerle ulaşılıyor. İnen diyoruz çünkü Kabak Koyu tepeden bakıldığında bir hayli aşağıda, dağların denizle buluştuğu bir kuytuda kalan bir cennet köşesi.
Kabak Koyu yıllar geçtikçe daha da yoğun ziyaretçi akınına uğruyor ve ‘Biz senin popüler olmamanı sevdik!’ klişesini doğrular nitelikte eski cazibesini kaybediyor. İddia ediyoruz, koyu ilk defa görenlerin birçoğunun ağzından şu minvalde sözler dökülür: ‘Kabak Koyu buysa, cennet ne olabilir ki?’
Bir de Likya Yolu devamında Aperlai diye bir yer var ki… Buraya tekne dışında herhangi bir araçla ulaşmak mümkün değil. Ya yürüyerek ya da deniz yoluyla. Aperlai’de se ve elektrik alt yapısı yok. Güneş enerjisinden elektrik, yağmurdan su depolanıyor. Kampçılara kamp ateşi yakıp çadırlarını kurabilecekleri bir kamp alanı imkanı sağlanıyor. Koydaki henüz hakkıyla keşfedilmemiş batıklarda bırakın profesyonel alet edevatı, basit bir deniz gözlüğüne bile ihtiyaç duyulmayacak kadar berrak olan suyun altındaki eski taş yapıları, şehir kalıntıları, lahitleri görmeniz mümkün. Aperlai kamp, tarih ve yürüyüş sevenler için eşsiz bir köşe.
ASSOS - AYVALIK/CUNDA – FOÇA
Aslında bu güzergâhta daha sayılabilecek onlarca başka durak var ama biz size az önce bahsettiğimiz kıymetlilerimize, ağız tadımıza uygun olanları seçelim istedik.
Öncelikle, Assos pahalı bir yer evet. Domates bile sayıyla ve çok pahalıya. Ama buranın denizi… Aman Allahım. Ayrıca kamp kurup ortak çok ucuza konaklayabileceğiniz imkanlar da mevcut. Basit bir alışverişle mangalınızı yaktığınız, tuvalet, banyo, buzdolabı gibi ortak imkânlardan ücretsiz faydalanabildiğiniz, Kazdağları’nın eşsiz havasını teneffüs edebildiğiniz bir yer burası.
Ayvalık/Cunda diye ikisini birlikte anmak farzdır. Buralar genellikle emekli beldesi diye anılır ama esasen öyle değildir. Denizi muazzam, o ayrı. Kamp imkanları da gayet geniş tamam. Çevresinde gezilebilecek Aşıklar Tepesi, Cennet Ada Koyu, Şeytan Sofrası gibi yerler de vardır, ona da tamam. Ama gözünüzü sevelim ufak da olsa bir bütçe ayırıp adanın harikulade zeytinyağıyla yapılmış yemeklerini yiyin de gelin.
Foça ise artık biraz daha zıplamaya hazır olduğumuz bir merkez diyebiliriz. Tüm tatil rotası boyunca tasarruf edilmiş edilmiş, nihayetinde o para harcanabilir diye düşünülmüşse Eski Foça’nın kale surlarına yaslanmış ‘U’ şeklindeki limanına boylu boyunca uzanmış balık restoranlarında yenecek bir yemek ve cidden cüzi bir ücretle çıkılacak günübirlik tekne turunda gidilen muazzam koylarda yüzmek en doğru tercih olacaktır.