Sosyal medyada, Gucci defilesine çıkması ve ardından konuyla ilgili yorum yapan takipçisine verdiği cevapla dikkatleri üzerine çeken Öykü Baştaş ile kariyeri, modelliğe bakışı ve gelecek planlarıyla ilgili konuştuk.
İlginç bir keşfedilme hikayen var. Günümüzde internetin gücü konulu bir makale yazılsa örnek gösterilecek cinsten. Bir kez de senin ağzından, bu sayfalarda dinlemek isteriz o süreci.
Evet bence de ilginç, hatta komik bir hikâye olduğunu düşünüyorum. Instagram’da ajansların başlattığı scouting tag (keşfedilme etiketi)leri var. Ben de bunlardan birkaçına fotoğraflarımı göndermiştim. Sonrasında farklı ajanslardan geri dönüşler aldım. Birkaç tanesiyle konuştuktan sonra, şu an bağlı olduğum ajans beni New York'a davet etti.
Tabii bir de asıl, senin kendini keşfetme meselen var. “Ben model olacağım” dediğin bir an var mı, bu fikrin karara dönüşme süreci senin içinde nasıl şekillendi?
Benim aklımda hep vardı aslında, etrafımdaki insanlar da söylüyordu fakat cesaret edememiştim denemeye. Sonra Instagram’daki keşfedilme etiketlerini görünce cesaretimi toplayıp şansımı denemeye karar verdim. Ajanslardan geri dönüşler olunca da kendime güvenim arttı ve modelliğe devam etme kararı aldım.
Diyet yapıyor musun? Nasıl besleniyorsun?
Herhangi bir diyet yapmıyorum, sağlıklı beslenmeye çalışıyorum elimden geldiğince.
Gucci defilesine nasıl dahil oldun, süreçten bahseder misin?
Gucci’nin casting direktörüyle Paris’te tanışma şansım oldu. Ajansımın ayarladığı bir görüşmeydi. Kapıda onlarca kızın beklediği sıradan seçmelerden daha farklıydı. Baş başa bir toplantı gibiydi, yürüyüşüme bakıp fotoğraf çektikten sonra beni tanımak için sorular sordu. Bir sonraki hafta da Gucci beni Milan’a davet etti.
Gucci defilesi öncesinde nasıl bir hayatın olduğunu da merak ediyoruz. Nerede okuyorsun, nerede yaşıyorsun, ne yemeyi, ne yapmayı seversin? Kısacası “Gucci Defilesine Çıkan İlk Türk” olmak dışında Öykü Baştaş kimdir?
İstanbul’da yaşıyorum. Bilgi Üniversitesi’nde Mimarlık Fakültesi’nde okuyorum. Dört tane kedim ve bir köpeğim var. Onlarla vakit geçirmeyi seviyorum. Ata biniyorum, zaman buldukça çiftliğe gidiyorum. Ayrıca iki kardeşim var ve üçüzüz. Evde onlar sayesinde sıkılmıyorum pek. Resim yapmayı seviyorum.
"Büyük başarı hikayelerindense diğer insanların hayatlarına dokunabilecek küçük hikayeler hoşuma gidiyor.Yaptığın tanımın içini doldurduğunu tahmin ettiğimiz; örnek aldığın, takip ettiğin, etkilendiğin geçmişten ve bugünden isimler var mı, kimler ve neden onlar?"
Bhumika Arora’yı örnek alıyorum. Kendisi Hintli bir model, dünyada Bhumika’ya kadar pek tanınmış Hintli model yoktu. Üniversiteye kadar modellik yapamıyor. Sonra ailesinden zorla izin alarak New York’a şansını denemeye gidiyor ve ilk sezonunda büyük şovlarda yer alıyor. Bhumika’dan sonra başka Hintli mankenlerde sektörde tercih edilmeye başlıyor. Kadının baskı altında olduğu üçüncü dünya ülkelerindeki mankenler için büyük bir ilham kaynağı Bhumika. Büyük başarı hikayelerindense diğer insanların hayatlarına dokunabilecek küçük hikayeler hoşuma gidiyor. Bir seviyeye geldikten sonra ne kadar başarılı olabileceğinin şansla ilgili abartılmaması gereken bir şey olduğunu düşünüyorum.
Model olmak isteyen birçok üniversiteli olduğunu tahmin ediyoruz. Okula şıkır şıkır gelmek, kendi yaşam alanında moda diye tabir edilen parçaları okul kantininde taşımak dışında, hakkıyla yapılan her meslekte olduğu gibi modellik için de bir şeyler yapmak gerekiyor olmalı. Sence onlar neler?
Model olmak için birçok şey gerekiyor aslında. Öncelikle sağlıklı beslenmeli ve vücudunuza iyi bakmalısınız. Bunun dışında psikoloji olarak birçok zorlukla karşılaşıyorsunuz. Bir defilenin seçmesine gittiğinizde saatlerce bekleyip karşılığında bir dakikadan bile kısa süre kendinizi gösterme fırsatı buluyorsunuz. Ve günde 7-8 seçmeye gidip çoğunda reddediliyorsunuz. Hayal kırıklıklarına alışmanız gerekiyor. Ayrıca çok fazla seyahat etmeniz gerekiyor ve yarın ne yapacağınızı, nerede olmanız gerektiğini bile bir önceki gece öğreniyorsunuz. Bunların hepsi bazen yorucu olabiliyor. Modelliğe başlamak içinse cesaretinizi toplayıp, yüzünüzün ve fiziğinizin doğal haliyle görüldüğü birkaç fotoğraf çekip ajanslara göndermek yeterli. Çoğu ajansın internet sitelerinde online başvuru kısımları var.
Şimdi seni neler bekliyor? Seni nerelerde göreceğiz ve kariyer hedefin, daha önce sıkça karşılaştığımız gibi, seni TV dizilerine taşıyacak bir hedef mi? Yoksa tıpkı şu ana kadarki hikayen gibi, kariyerin de ülkemizde alışılmışın dışında bir seyir mi izleyecek?
Moda sektöründe devam etmeyi planlıyorum. Aynı zamanda akademik kariyerime de devam ediyorum. TV dizilerinde oynamayı hiçbir zaman düşünmedim, zaten bir oyunculuk eğitimim de yok. Ama takip ettiğim sinema yönetmenlerinden biriyle bir noktada kesişirsek birlikte çalışmaktan mutluluk duyarım.
Röportaj: Erkmen Özbıçakçı