Müziğe olan ilgi ve yeteneğiniz nasıl ortaya çıktı?
Benim müziğe olan yeteneğimi keşfeden kişi, beni yetiştiren Tuncer Tercan’dır. Onunla dinlediğimiz operaların etkisinde kalarak müziğe yöneldim ve ardından konservatuar eğitimi gördüm.
Eğitimin kariyerinizdeki önemi büyük, alanınızda uzmanlaşmış ve hatta eğitim vermekte olan biri olarak, okullu-alaylı karşılaştırması hakkında ne düşünüyorsunuz?
Günümüzde her alanda eğitimin büyük önem taşıdığını düşünüyorum. Geçmişte Mozart ya da Tamburi Cemil Bey gibi dehalar usta çırak ilişkisi içinde yetişebiliyorlardı. Günümüzde bu usta-çırak ilişkisi akademik ortama taşınmıştır. Alaylı-okullu tartışmasının artık modası geçmeli, diye düşünüyorum.
Oslo başarınız çok gurur verici, süreç nasıl ilerledi?
“Sultan III. Selim’in Son Günleri” adlı eserimi Oslo Kammerakademi’nin sanatsal yöneticisi olan, obua sanatçısı David Friedemann Strunck’un siparişi üstüne, 2011 yılında besteledim. Eser, nefesli sekizli, kontrbas ve vurmalılar için yazılmıştır. Eser ilk olarak 2011 yazında, Oslo Kammerakademi tarafından Almanya’da, Schleswig-Holstein Festivalinde seslendirildi. O konsere katılma imkânım olamamıştı. 22 Nisan’daki Oslo prömiyeri ise, meşhur Oslo opera binasında yer aldı. Eserimin Oslo Kammerakademi gibi seçkin bir grup tarafından seslendirilmesini dinlemek beni çok mutlu etti. Eserinin iyi çalınması, bir besteci için çok büyük bir zevktir her zaman. Oslo Büyükelçimiz Esat Şafak Göktürk konserden önce bir konuşma yaptılar, konserden sonra da bir resepsiyon vererek bizi onurlandırdılar.
Dünyada Türk Müziği ve elbette ezgileri daima dikkat çekiyor, siz bu tepkilere doğrudan tanık oldunuz? Hangi noktadayız bu alanda?
Konserden sonra dinleyicilerden çok olumlu tepkiler aldım. Eserdeki Türk Müziği öğelerini kullanışım özellikle ilgilerini çekti. Bir besteci için, Türk Halk Müziği ve Türk Sanat Müziği her zaman çok zengin bir kaynaktır.
Bundan sonrası için planlarınız neler? Akademik ve sanatsal kariyeriniz adına neler planlıyorsunuz? Üniversiteli arkadaşlarımıza da ilham olması açısından paylaşırsanız şahane olur!
Akademik çalışmalarım elbette devam ediyor. Şu anda Ankara Üniversitesi Devlet Konservatuarı’nda Bestecilik Anasanat Dalı’nda hocayım. Öğrencilere bir şeyler öğretebilmek, onların gelişmelerini görmek çok tatmin edici bir durum. Bestecilik çalışmalarım da devam ediyor. Şu anda obua ve yaylı sazlar için bir konçertinoyu tamamlamak üzereyim. Tüm gençlere inandıkları yolda azmetmelerini ve hayallerinin peşinden koşmalarını tavsiye ederim. Günümüzde sanatla uğraşmak çok ütopik duyulsa bile, herhangi bir sanat dalında eğitim almak isteyenler, zorluklara teslim olmamalı.