Girişimcilik öyle kolay kolay da girişilecek bir iş değil. Göze alınan riskler, hazırlık süreci derken, çok meşakkatli. Sizin böyle bir fikri buluş ve uygulamaya koyuş hikayeniz nasıl gelişti?
Bütün doğum süreçleri gibi bizimki de oldukça sancılıydı :) Yazılımcıların en başta kapısız evde konaklamak zorunda kalması ve sadece hazır kek ile beslendiğimiz, maddi yetersizliğimizi doruklarda hissettiğimiz bir dönem geçirdik. Bu süreci çabuk atlatabilmek adına, olmayan bir App’i henüz tasarım halindeyken tanıtmaya başladık. İletişim açısından da fazlasıyla “yokluk” çektiğimiz bir dönemimiz oldu. :) Bize inanan insanlar vardı ama inanmayanlar da tabii. Mental olarak onlarlarla karşılaşmalarımız yıpratıcıydı. Bütün girişim hikayelerinde olduğu gibi bir çok sıkıntı yaşadık. Ve bu sıkıntıları birlikte deneyimlediğimiz kurucu bir ekibimiz var. Scorp yolu, beraber yürüdüğümüz zorlu bir yol oldu ama bu da bize birçok tecrübe kazandırdı. Bir şeyi sıfırdan üretmek zor bir yol ama başarı geldiği zaman bu sıkıntıların on katı bir mutluluk yaratıyor. Ve ekip ruhunu da tabii beraberinde getiriyor.
Scorp, deyim yerindeyse bir noktada uçuşa geçti. Gençler çok ciddi bir ilgiyle karşıladı. Siz işin ta en başında böyle bir ihtimali öngörmüş müydünüz? Başlangıç noktasında neler düşünüyordunuz, geldiğiniz noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Sevileceğini biliyorduk. Bizim samimiyet ve enerjimizin “genç kesime” geçeceğini emindik. Ama tabii şu an, Scorp’u başladığımız yerin çok ilerisinde ama varmak istediğimiz yerin ise çok uzağında görüyoruz. Her zaman daha ileriye gitme ve daha çok kullanıcı kazanma hedefimiz var. Defoult bir sosyal medya olana kadar durmak yok. :)
“Girişimcilik söz konusu ise başarısız olmak, başarının ilk adımı.”
Aslında birçok kesimden kullanıcılarınız var. Bazen bir videoda bir teyzeyi, öbüründe gençleri görebiliyoruz. En başında bir hedef kitle belirlemiş miydiniz ve bugün en çok kimler kullanıyor Scorp’u?
Hedef kitle hep aynıydı 16-24 ama bizim insanımız samimi, gülmeyi, güldürmeyi, fikir paylaşmayı seviyor. Her yaşta seviyor. O yüzden videodaki kullanıcı farklılıklarına şaşırmamak lazım. :)
Üniversitelilerin de yoğun bir ilgisi olduğunu biliyoruz. Üniversitelilerle ilişkiler nasıl? En çok hangi konularda videolar yolluyorlar? Yani sizin gözlemlediğinize göre üniversitelilerin dertleri, sevinçleri neler?
Döneme göre değişiyor aslında. Okullar açıldığında sınav dönemleri ve kampüs hayatı.
Tatil dönemlerinde ise daha çok eğlenceli başlıklar. Tabii bir de gündemi çok iyi takip ettikleri kesin. :) Her konu ile ilgili başlığı saniyesinde görebiliyoruz.
Beğendikleri şeyin sonuna kadar arkasında oluyorlar. Bir şarkıyı beğendiklerinde, defalarca o şarkı ile ilgili post atabiliyorlar. Bu da yakın zamanda bir çok ünlü olan şarkının (Gece Gölgenin Rahatına Bak, Günah Benim vb.) virallenmesinin Türkiye’de ilk basamağı olarak Scorp’u gösterten durum oluyor.
Gençlerin büyük bölümü artık ücretli işlerde çalışmak, sabit mesailer ile hayatlarını geçirmek istemiyorlar. İnternetle imkanların artması da bir motivasyon olabiliyor. Siz ciddi mesafe kat etmiş gençler olarak, bu yolda ilerlemek isteyen girişimcilik heveslisi gençlere ne önerirsiniz?
Başarısızlık olmadan başarı gelmiyor. Başaramadıkları şeylerden keyif almayı öğrenmeleri gerekiyor. Hele ki girişimcilik söz konusu ise başarısız olmak, başarının ilk adımı gibi bir şey. :) Kısa süreli tabii. Ondan ders alıp hemen yeni rotayı belirlemeniz lazım. :)
Röportaj: Erkmen Özbıçakçı