Erdem Yener: Müzik yapmadan yaşayamam

3dk okuma

Oyuncu, şarkıcı, Cast direktörü ve çok daha fazlası. İskenderun’da başlayan hikayesi İstanbul’da setlerde, tiyatro ve müzik ile de sahnelerde devam ediyor. Bu hafta siz üniversiteli dostlarımız için çok eğlenceli bir sanatçıyla, Erdem Yener ile söyleştik.

Haberin Devamı

13 yaşından beri şarkı yazıyormuşsunuz. Müzik yeteneğinizin keşfi ve sizin buna ikna olup bu yolda ilerlemeye karar verişiniz nasıl oldu?

Müzik yeteneğimi keşif sürecinin hala devam ediyor olduğunu düşünmekle birlikte, sanıyorum ki ilkokul yıllarına dayanıyor. Çünkü okul yıllarında da sınıfta hep şarkı söyletildiğini hatırlıyorum.

 

Kalabalık bir ailenin en küçüğüsünüz. Geniş bir ailede hem de en küçük çocuk olarak büyümenin sanatla ilişkinizde artıları oldu mu?

Direkt bağlantı kurmak güç aslında ama dönüp geriye baktığım zaman ailenin küçüğü olarak size tanınan imkanların bu hayalleri kurma konusunda bir özgürlük vermiş olabileceğini söyleyebilirim.

Okul yıllarınız nasıldı? Anladığımız kadarıyla okul sizin için çok da heyecan verici bir yer değil. Ama orada da sanatla ilgili yeteneğinizi, ilginizi belli etmiş misiniz? Mesela klasik, “O zamanki müzik öğretmenim fark etti bendeki yeteneği” gibi bir hikayeniz var mı?

Okul bir eğitim yuvasından çok sahneydi benim için. Her zaman seyircim vardı. Boş derste ya şarkı söylerdik ya da benim gibi “yırtık” birkaç arkadaşla küçük skeçler oynardık. Ne yapacağı belli bir çocuktum aslında galiba☺

Haberin Devamı

 

Bir taraftan da oyunculuk var tabii. Sizi bir reklam filmi ile tanıdı Türkiye ve ardından setlere, tiyatro sahnelerine kadar uzandı iş. Oyunculuk konusunda da ilgi çekici ve ilham verici bir kariyer hikayeniz var. Okuyucularımıza anlatır mısınız, nasıl şekillendi oyunculuk kariyeriniz?

Çok farklı sektörlerde çalıştım bugüne dek. En son kamera arkasında çalışırken, zamanla cast direktörlüğü yaparken buldum kendimi. Cast’ını benim yaptığım bir işte benim oynamamı istediler bir projede. O sene oldukça iyi geri dönüşler aldı falan derken bana oyunculuk anlamında gözler dönmeye başladı. Ben yaptım, insanlar sevdi, onlar daha çok sevince ben de daha çok yaptım derken zaman geçivermiş☺

 

2013’teki single çalışmanızdan üç sene sonra yakın zamanda son albümünüz “Çıplak”ı çıkardınız. Arada uzun bir süre var diyebiliriz. Nasıl oldu albüm, içinize sindi mi? Albüme dair nasıl geri dönüşler aldınız?

Üst üste sinema filmleri ve Güldür Güldür Show derken dört yıla yakın zaman geçti nerdeyse evet. Bu sürede elimden geldiğince iyi bir ön hazırlık yaptım diyebilirim. Geçen sene de Ozan Tügen prodüktörlüğünde girdik stüdyoya ve bir yılın ardından “Çıplak”ı tamamlamış olduk. Kısa süre içinde çıkış videomuz bir milyonun üzerine çıktı ve beklentimin üzerinde geri dönüşlerle karşılaştık ne mutlu ki.

Haberin Devamı

Son albümünüzün ilk video klibi “Gece”, kısa sürede 1 milyon izlendi. Albümün ikinci video klibi olacak mı?

Haberin Devamı

Olabildiğince çok şarkıyı videolandırmak isterim tabii ki. Ama 2-3 klip kesin demeliyim☺

 

Sizi daha çok komedi türünde oynarken gördük. Ülkemizde bir rolü başarıyla oynayınca sanki o üzerine yapışıyor oyuncunun. Bu anlamda, diğer türlere bakışınız nasıl? Dram oynamak ister misiniz?

24 saat komik olmadığım gibi 24 saat ciddi de değilim. Her tür duyguyu gün içinde sıklıkla, hayatta da dönem dönem yaşıyoruz. Söz konusu döneme en çok hakim olan duyguyu eğer ilham da gelirse paylaşıyorum. Böyle özetlemiş olayım ☺

 

Biyografinize baktıkça insan şaşırıyor. Birçok sanat disiplininde üretim halindesiniz. Seçim yapması elbette zordur ve aslında böyle bir şeye gerek de yok elbette ama seçim yapmak zorunda kalsaydınız tüm bu sanat disiplinleri arasında ve mecralar arsında hangisini seçerdiniz?

Haberin Devamı

Hepsi yapmayı çok sevdiğim ve vazgeçmeyeceğim şeyler ama müzik yapmadan yaşayamayacağım bir şey.

 

Birçok üniversiteli sanatla, oyunculuk, müzisyenlik ve daha birçok alanda ilişkili. Ancak ilk soruda da sorduğumuz gibi, her isteyen fırsat bulamıyor ve bulan için de çetin bir yol bu. Onlara ne önerirsiniz?

Haberin Devamı

Buna kişi kendi karar veriyor zannedilmesin. Ne kadar istediğinizin ya da ne kadar kaçtığınızın bir önemi yok. İnsanların ilgisini çekecek bir şeyiniz varsa ya paylaşırsınız ya da ifşa olursunuz.

 

Sosyal medya artık dünyada iletişim ve eğlence sektörlerinin en önemli unsurlarından biri. Kitle ile doğrudan bir etkileşim var. Bu yeni iletişim tarzının sizin üretiminize ve genel olarak sanat üretimine etkisi hakkında ne düşünüyorsunuz?

Sanata hiçbir katkısı olduğunu düşünmüyorum. Çok güçlü bir şey olduğuna inanıyorum ama maalesef iletişime de bir katısı görünmüyor. Bize mecra değil ilham lazım belki de.

Sizin de dinlerken beğendiğiniz veya ilham aldığınız isimler kimler?

Michael Jackson, Soundgarden, Megadeth, Pearl Jam, Nirvana, Alice In Chains, Muse e daha niceleri.

 

“Güldür Güldür Show”dan sonra sizi televizyonda yeniden görebilecek miyiz? Yeni ve uzun soluklu bir projede yer alacak mısınız?

Hayat bu belli mi olur?:)

 

Albüm çok taze, bunun yanında mutlaka başka iş planları da vardır. Buradan konser, etkinlik ya da müjdesini verebileceğiniz yeni bir proje var mı? Özetle gelecek planları, hedefleri, müjdeleri?

Olabildiğince çok konser vermek en temel hedefim tabii ki. Mümkün olan en kısa zamanda da yeni filmin çalışmalarına başlayacağımızı söyleyebilirim. Bunun dışında her türlü duyuruyu sosyal medya hesaplarımızdan (t,f,i; @erdemyener) yapıyor oluruz eğer takip ederseniz çok sevinirim.

Röportaj: Erkmen Özbıçakçı, Yağızcan Akbulut

Haberle ilgili daha fazlası: