Son projeden konuşarak başlamak isteriz, ‘Elvedasız Şarkılar’. Nasıldı etkinlik ve bu etkinliği ortaya çıkaran ihtiyaç nereden şekillendi, biraz bahseder misiniz?
3 Mart 2019 benim dönüşüm oldu diyebiliriz. Zorlu PSM’de TEYEV yararına yaptığım bu konserde salonun tamamen dolması beni ayrıca mutlu etti. Bu proje, motorumla gezerken gördüğüm bir ilan sayesinde kafamda şekillendi. Bir sanatçımız için anma gecesi yapılıyordu. O an düşündüm, neden birçok değerli sanatçıyı bir arada anmıyoruz diye. Barış Manço, Cem Karaca, Kayahan, Tanju Okan gibi bu ülkenin yetiştirdiği, hafızalarımızdan asla silinmeyecek değerler var. Hem onları birlikte andık hem TEYEV'e destek parası topladık hem sahnede üç nesli bir araya getirdik hem de bedensel engelli kardeşlerimizi misafir ettik. Ayrıca fuayede satılan albümümün gelirini de sokak hayvanlarına (HAYTAP) bağışladık. Yani bir taşla birkaç kuş vurmuş olduk. Ne mutlu ki bu onuru yaşamayı Allah bana nasip etti. Ben ‘Elvedasız Şarkılar’ projemi gelenekselleştirmek istiyordum. Gecede salonun tamamen dolması beni cesaretlendirdi ve bu güzel başlangıç 2020’de ‘Elvedasız Şarkılar Vol. 2’ adıyla devam edecek.
Birçok değerli ismin şarkılarına yer verdiniz bu etkinlikte. Geçmişten günümüze sektörde yer alan birisi olarak, bugünün ve geçmişin müzik üretimi arasındaki farkı nasıl değerlendirirsiniz?
Geçmişte teknoloji böyle değildi, teknoloji hayatımıza girdi gireli biraz mertlik bozuldu. Yararları olduğu kadar zararlarını da günümüzde yaşıyoruz. Geçmişteki melodiler akıllarımızda. Ümit ederim ki ilerde de bugünlerden kalma müzikleri dinlerler. Zaten amacım ileriye bir şeyler bırakarak kalıcı olmak çünkü sanatçı olmak için mutlaka kalıcı olmak gerekir. Günümüzde çok ciddi genç, yetenekli müzisyenler olduğuna ve onların ileride kalıcı sanatçılar olarak yerlerini sağlamlaştıracağına inanıyorum... Birçok genç sanatçı müthiş müzik ve sözler üretiyor.
Peki sizin soundunuz açısında nasıl bir etkisinden söz edebiliriz elektronikleşmenin?
Ben elektronik müziğin çok da karşısında değilim. Zaman zaman kendi parçalarımda da kullanıyor ve seviyorum. Benim için önemli olan şarkının etkisi, kalitesi, müziğinin bir şeyler vermesi, sözlerinin bir yerlere dokunması yani emek verilmiş olduğunun herkes tarafından anlaşılır olması. Kaliteli yapılan her işe saygım var... Amaç hep ileriye gitmek, kendini geliştirmek ve farklı soundlar bulmak.
Müziğe hevesli üniversiteli gençler de artık sosyal medya sayesinde biraz daha özgürce üretip, paylaşabiliyor. Sizin sosyal medya ile aranız nasıl ve müzik konusunda hevesli gençlere neler önerirsiniz?
Benim sosyal medya ile aram özellikle işim gereği çok iyi. :) Fakat belli bir süre sonra burada kalmanın kişilere zararlı olduğuna da inanıyorum. Bir zaman ayırmak ve o dakikaların dışında pek kullanmamak gerekiyor. Çünkü birtakım irtibatlara girerken dünyayla da ilişkiniz kesiliyor. Arkadaşınız bir şey soruyor, cevap bile veremiyorsunuz, aynen şu anda olduğu gibi… :) Gençlerin yaptıklarını takdir ediyorum. Onlara önerim, devamlı kendilerini geliştirmeleri. Bu işte yıllarını vermiş insanlardan feyz alsınlar. Gelişmeye açık olup her şeyi biliyorum kafasına girmesinler. Vefa duygularını asla kaybetmesinler...
Son olarak bundan sonraki planlar, projeler hakkında da konuşmak isteriz, var mı buradan üniversiteli gençlere bir müjde?
Bu projede Altınbaş Üniversitesi öğrencileri bize çok destek oldu. Onların sayesinde üniversitelerle daha aktif olmanın mesleğim açısından çok kıymetli olduğunu anladım. Bundan sonraki tüm projelerimde kesinlikle üniversitelerle dirsek temasında olacağım. Onlara müjdem bu. Bora Abi’niz artık yanınızda olacak. Yeni projelerim arasında yaz konserleri ve konusunu benim yazdığım bir sinema filmi var. Üniversite öğrencilerine en büyük tavsiyem, bizlere emanet edilmiş bu aziz vatana her şartta sahip çıkmaları ve çok çalışmalarıdır. Bu güzel röportaj için sizlere teşekkür ederim.
Röportaj: Erkmen Özbıçakçı